ABD İncirlik Üssü misyonerlik merkezi

Adana'da bulunan ve ABD askerlerinin yıllardır konuşlandığı İncirlik Üssü bugünlerde büyük bir skandalla gündeme geldi. Meğer bu üste, misyonerlik için insan pazarlığı, bebek ticareti yapılıyormuş. Maddi zorluklar içinde yaşam mücadelesi veren ailelerin bebeklerine yüklü miktarlarda paralar teklif edilip satın alınıyormuş.
Belki haberi okudunuz ama önemine binaen yeniden aktarıyorum.
Üzerinde duruyorum ki, sözde stratejik müttefik diye peşinden koştuğumuz ABD'nin Türk milleti ve Türkiye için hangi kuyuları gizli gizli kazdığını anlayabilelim.
İncirlik Üssü'nde bulunan ABD askerlerinin, çevrede bulunan bebekleri para karşılığı satın almaya çalıştıkları öğrenilirken, bu işlemin büyük ölçüde misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak için yapıldığı ortaya çıktı. Adana'da 1953'te kurulan ve ABD'nin kullanımında bulunan İncirlik Hava Üssü'nde çalışan askerlerin 1980-90'lı yıllarda yaygın olarak Türk bebekleri satın aldığı ifade edildi. 
İncirlik Üssü yakınlarında esnaflık yapan Mahmut Acar, bir ABD askerinin kız çocuğunu satın almak için "Ne kadar para isterseniz veririz" dediğini ve bu teklif üzerine deliye döndüğünü anlattı. 
Acar, "Ailem bana söyledi şok oldum. Bebek verilmez. Ama para karşılığı satanlar var. Bazı aileler mağdur durumda olduğu için satıyorlardı. Gelip parayla çocukları alıyorlardı. Satanların çoğu içeride çalışan kadınlardı. İşbirliği yapıyorlardı. Bazı Amerikalılar çocukları olmadığı için, bazıları da dinlerini değiştirmek, misyonerlik yapmak için çocukları satın alıyorlardı" dedi.
Esnaf Mehmet Bozkurt ise 35 yıl bölgede ticaret yaptığını ancak ABD'nin bölgeyi terör bölgesi olarak ilan etmesinden sonra pek çok esnaf gibi dükkânını kapatmak zorunda kaldığını ifade ederek, bebek satışı olaylarının dışında çok sayıda Türk kadınının da Amerikalılarla evlenerek ABD'ye gittiğini söyledi.
İşte böyle? Sizler Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Yemen gibi İslam ülkelerinde Müslümanlara bombalar yağdırsın, terör örgütlerine her türlü silah desteği sağlasın, Ortadoğu'yu kan ve gözyaşına boğsun diye topraklarınızda ABD'ye üsler kurdurursanız; bu ABD sizin bebeklerinizi de satın alıp Hıristiyan yapar, kızlarınızı da iğfal eder, binbaşılarınızı da ailesinin önünde yere yatırıp arama yapar, planlanan her türlü darbe girişimini de buradan organize eder.
Siyasilerimiz, "Aman ABD Başkanı 24 Nisan'da Ermeni soykırımı demesin" diye İncirlik Üssü'nün sözleşmesini uzatıp dururlar hâlbuki ABD başkanları her yıl Ermenice "meds yeghern" yani "soykırım" derler.
ABD'nin bir ülkede askeri üs kurup oraya yerleşmesi demek, orayı hem fiili olarak hem de resmi olarak işgal etmesi demektir. ABD, üsler vasıtasıyla yerleştiği bir coğrafyadan asla çıkmaz, orayı artık kendi vatanı olarak görür.
ABD, Suriye'nin kuzeyinde 13 askeri üs kurdu, şimdi de terör örgütünü ordulaştırıyor, devletleştiriyor diyoruz ama Türkiye'de yıllardır 40'ın üstünde üste ABD askerleri var, bunu hiç gündem etmiyoruz.
Aradan geçmiş 30-40 yıl, İncirlik üssündeki misyonerlik hedefli bebek skandalını yeni öğreniyoruz. Peki, bu bugüne kadar neden gizlendi de bugün açığa çıkıyor?
Bizler yaşadığımız ve milletimizi hedef alan skandalları sadece başımız sıkıştığında bir koz olarak kullanmak için mi ortaya çıkaracağız?
Yaşanan bu misyonerlik skandalının ulusal güvenliğimizi tehdit ettiğini o gün bugündür neden anlayamadık ve bu üs bu skandallara rağmen hala neden açık? Şuna emin olun ki bu skandallar sadece İncirlik Üssü'nde, sadece 80'li 90'lı yıllarda yaşanmadı, ABD'nin bulunduğu her üste ve bulundukları ilk andan bu yana hep yaşandı. Neden 2002'den sonraki skandalları masaya yatırmıyoruz?
Mustafa Kemal Atatürk, sırf misyonerlik ve bölücü faaliyetler yaparlar gerekçesiyle ABD'lilere bir tek yetimhane bile kurdurmazken, iki kızımız Hıristiyan oldu diye Bursa Amerikan kız kolejini kapatırken, Mason localarını kapatırken, bugünün sözüm ona dindar siyasileri yaşanan gerçeklere rağmen niye hala İncirlik Üssü'nden ABD'yi göndermez? Bir İslam ülkesinin lideriysek ve dindar kimliğimizi kullanıyorsak, söyler misiniz İncirlik'teki bir tek çocuğumuzun Hıristiyan olmasının hesabını verebilecek misiniz?
Tam bağımsızlık olmadan bu skandallar hiç bitmez, tam bağımsızlığın yolu da Atatürk gibi  olmaktır, Milli Ekonomi Modeli'dir, Atatürk vatandır tezidir, Prof. Dr. Haydar Baş gibi Hoş Geldin Atatürk diyebilmektir.