İngiltere, yapılan referandumdan çıkan yüzde 52'lik bir oyla "Brexit" yani "AB'den çıkış" kararı aldı. AB yanlısı İngiltere Başbakanı David Cameron ise görevini bırakacağını açıkladı.
İngiliz basını AB'de bir dönüm noktası olan bu gelişmeyi, "Başka bir ülkeye uyandık", "İngiltere Brexit oyu verdi", "İngiltere AB'de ayrılma oyu vererek dünyayı sarstı", "See Eu Later", "Bağımsızlık günü" gibi başlıklarla verdi.
İngiltere'nin AB'den ayrılması için kampanya yürüten sağcı lider Nigel Farage çıkan sonucu "Bu, sıradan insanların zaferi" olarak değerlendirdi.
İngiltere'de çıkan bu ayrılma kararı AB yanlısı iktidara ve siyasilere rağmen İngiliz halkının dipten gelen bir şok dalgadır.
İngiltere'nin içinde bulunduğu ekonomik problemleri, borç batağını ve bunların oluşturduğu siyasi, toplumsal sorunları dikkate aldığımızda esasen bu dip dalganın sadece AB'ye karşı olduğunu söylemek yetersiz kalır.
Çünkü İngiliz halkının şikayetçi olduğu bu tablo sadece AB değil, dar gelirliyi daha da daraltan kapitalist anlayıştır. Yani halkın tepkisi sadece AB'ye değil, aynı zamanda kapitalizmin beşiği ABD'yedir.
Dikkat ederseniz Brexit referandumunda ABD gerek siyasi olarak gerekse ekonomi temsilcileri olarak İngiltere'nin AB'de kalmasını talep etmiştir.
Buna rağmen ayrılma kararı çıkmıştır.
İngiltere'de gün yüzüne çıkıp resmiyete kavuşan bu "dip dalga", her ne kadar Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz tarafından "AB'de domino oluşturmaz" şeklinde yorumlansa da, tam tersi büyük bir tsunami oluşturacaktır.
Daha şimdiden AB ülkeleri ayağa kalkmaya başladılar.
Hollanda ve Fransa'da da referandum çağrıları yapıldı.
Referandum çağrısı yapan Hollandalı muhalif siyasetçiler, "Kendi ülkemizin, paramızın, sınırlarımızın ve göç politikamızın kontrolünde biz olmak istiyoruz" diyor.
Fransa'da AB, ABD ve kapitalizm karşıtı, iktidar partisinden daha güçlü olan Le Pen'in partisi Ulusal Cephe (FN) de referandum çağrısı yaptı. FN Başkan Yardımcısı Florian Philippot, Twitter üzerinden yayınladığı mesajda, "İnsanların özgürlüğü her zaman sonunda kazanıyor! İngiltere'ye bravo. Şimdi bizim sıramız" dedi.
Fransa'da hükümetin çalışma yasasında yaptığı değişiklikler sebebiyle zaten epeydir Fransız halkı protesto eylemleri düzenliyordu. Önceki gün Paris'te yapılan eyleme polise göre 20 bin, sendikalara göre 60 bin kişi katıldı.
Bu protestolar bugün İngiltere'de resmi bir karşılık bulmuştur ve bu durum AB'den bıkmış, kapitalizmden yaka silken bütün AB halklarını ayağa kaldıracak, AB yanlısı liderler ise bu dip dalganın önünde duramayacaktır.
Yaşanan bütün bu gelişmeler Bağımsız Türkiye (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı bir kez daha haklı çıkarmıştır.
Sayın Baş, AB ülkeleri euro para birliğine daha geçerken, "AB 15 yıl içinde dağılacaktır" diyerek gerekçelerini de tek tek saymıştır.
Bu gerekçeler: AB'nin nüfusu yaşlanmıştır, AB kaynaklarını tüketmiştir ve en önemlisi AB ülkeleri para birliğine giderek kendi para basma haklarını kaybetmiştir.
Sayın Baş'ın dediği gibi çıktı ve bugün AB ülkeleri teker teker dökülüyor.
Bugün AB halkları, 2005 yılından bu yana duyduklarını, etkilerini ve faydalarını Rusya örneğinde gördükleri Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni beklemektedir.
Bu gerçeği Fransa'nın bugün en güçlü siyasetçisi Le Pen, "Rusya'nın uyguladığı vatansever model" olarak ifade etmiştir.
Dünya çapında 9 uluslar arası kongrede tanıtılan Milli Ekonomi Modeli hakkında, içinde AB ülkelerinden de gelen 500'ü aşkın bilim adamı tebliğ sunmuştur ve övgüler yağdırmıştır.
Modelden öğrendiklerini, Sayın Baş'tan duydukları çözümleri ülkelerine transfer etmişler; bu da insanların tüketim yanlı ve gelir adaletini sağlayan, kaynak savaşlarına son veren bir modelin olduğu gerçeğini AB halklarının duymasına neden olmuştur.
Bu sebeple çözüm sadece AB'den ayrılmak değil, hakların beklediği adil paylaşımı Milli Ekonomi Modeli ile vermektir.
Çünkü AB'nin de dağılmasına neden olan temelde kapitalizmdir.
Rus Profesör Ali Victor Minin'in Prof. Dr. Baş hakkında söylediği şu sözleri yeniden hatırlatmak isterim:
"Hocam, sizin koşturup yorulmanıza gerek yok, siz öyle bir tez ve model sahibisiniz ki, eninde sonunda tüm dünya size gelecektir."
İngiliz basını AB'de bir dönüm noktası olan bu gelişmeyi, "Başka bir ülkeye uyandık", "İngiltere Brexit oyu verdi", "İngiltere AB'de ayrılma oyu vererek dünyayı sarstı", "See Eu Later", "Bağımsızlık günü" gibi başlıklarla verdi.
İngiltere'nin AB'den ayrılması için kampanya yürüten sağcı lider Nigel Farage çıkan sonucu "Bu, sıradan insanların zaferi" olarak değerlendirdi.
İngiltere'de çıkan bu ayrılma kararı AB yanlısı iktidara ve siyasilere rağmen İngiliz halkının dipten gelen bir şok dalgadır.
İngiltere'nin içinde bulunduğu ekonomik problemleri, borç batağını ve bunların oluşturduğu siyasi, toplumsal sorunları dikkate aldığımızda esasen bu dip dalganın sadece AB'ye karşı olduğunu söylemek yetersiz kalır.
Çünkü İngiliz halkının şikayetçi olduğu bu tablo sadece AB değil, dar gelirliyi daha da daraltan kapitalist anlayıştır. Yani halkın tepkisi sadece AB'ye değil, aynı zamanda kapitalizmin beşiği ABD'yedir.
Dikkat ederseniz Brexit referandumunda ABD gerek siyasi olarak gerekse ekonomi temsilcileri olarak İngiltere'nin AB'de kalmasını talep etmiştir.
Buna rağmen ayrılma kararı çıkmıştır.
İngiltere'de gün yüzüne çıkıp resmiyete kavuşan bu "dip dalga", her ne kadar Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz tarafından "AB'de domino oluşturmaz" şeklinde yorumlansa da, tam tersi büyük bir tsunami oluşturacaktır.
Daha şimdiden AB ülkeleri ayağa kalkmaya başladılar.
Hollanda ve Fransa'da da referandum çağrıları yapıldı.
Referandum çağrısı yapan Hollandalı muhalif siyasetçiler, "Kendi ülkemizin, paramızın, sınırlarımızın ve göç politikamızın kontrolünde biz olmak istiyoruz" diyor.
Fransa'da AB, ABD ve kapitalizm karşıtı, iktidar partisinden daha güçlü olan Le Pen'in partisi Ulusal Cephe (FN) de referandum çağrısı yaptı. FN Başkan Yardımcısı Florian Philippot, Twitter üzerinden yayınladığı mesajda, "İnsanların özgürlüğü her zaman sonunda kazanıyor! İngiltere'ye bravo. Şimdi bizim sıramız" dedi.
Fransa'da hükümetin çalışma yasasında yaptığı değişiklikler sebebiyle zaten epeydir Fransız halkı protesto eylemleri düzenliyordu. Önceki gün Paris'te yapılan eyleme polise göre 20 bin, sendikalara göre 60 bin kişi katıldı.
Bu protestolar bugün İngiltere'de resmi bir karşılık bulmuştur ve bu durum AB'den bıkmış, kapitalizmden yaka silken bütün AB halklarını ayağa kaldıracak, AB yanlısı liderler ise bu dip dalganın önünde duramayacaktır.
Yaşanan bütün bu gelişmeler Bağımsız Türkiye (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı bir kez daha haklı çıkarmıştır.
Sayın Baş, AB ülkeleri euro para birliğine daha geçerken, "AB 15 yıl içinde dağılacaktır" diyerek gerekçelerini de tek tek saymıştır.
Bu gerekçeler: AB'nin nüfusu yaşlanmıştır, AB kaynaklarını tüketmiştir ve en önemlisi AB ülkeleri para birliğine giderek kendi para basma haklarını kaybetmiştir.
Sayın Baş'ın dediği gibi çıktı ve bugün AB ülkeleri teker teker dökülüyor.
Bugün AB halkları, 2005 yılından bu yana duyduklarını, etkilerini ve faydalarını Rusya örneğinde gördükleri Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni beklemektedir.
Bu gerçeği Fransa'nın bugün en güçlü siyasetçisi Le Pen, "Rusya'nın uyguladığı vatansever model" olarak ifade etmiştir.
Dünya çapında 9 uluslar arası kongrede tanıtılan Milli Ekonomi Modeli hakkında, içinde AB ülkelerinden de gelen 500'ü aşkın bilim adamı tebliğ sunmuştur ve övgüler yağdırmıştır.
Modelden öğrendiklerini, Sayın Baş'tan duydukları çözümleri ülkelerine transfer etmişler; bu da insanların tüketim yanlı ve gelir adaletini sağlayan, kaynak savaşlarına son veren bir modelin olduğu gerçeğini AB halklarının duymasına neden olmuştur.
Bu sebeple çözüm sadece AB'den ayrılmak değil, hakların beklediği adil paylaşımı Milli Ekonomi Modeli ile vermektir.
Çünkü AB'nin de dağılmasına neden olan temelde kapitalizmdir.
Rus Profesör Ali Victor Minin'in Prof. Dr. Baş hakkında söylediği şu sözleri yeniden hatırlatmak isterim:
"Hocam, sizin koşturup yorulmanıza gerek yok, siz öyle bir tez ve model sahibisiniz ki, eninde sonunda tüm dünya size gelecektir."
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024