1979'dan beri tanıdığım hak, hakikat ve halk adamı Prof. Dr. Haydar Baş, ta o günlerden beri nice boranlar yaşadı, nice kasırgalara muhatap oldu, nice küresel ve yerel ölçekli fitnelere maruz kaldı.
Hiçbir güç kendisini ve kadrosunu bir an bile haktan, hakikatten, hukuktan, devlet, millet ve din yolundan savuramadı.
Hepsi avuçlarını yaladılar.
Ekonomiden diplomasiye Türkiye ve dünya üzerinden yaşanan olaylar hep Prof. Dr. Baş'ı haklı çıkardı, onu doğruladı.
Bilumum gelişmeler, Haydar Hoca milletinin adamıdır, Allah adamıdır, gerçeğini ispat ederek bugünlere geldik.
2005 yılı itibariyle Prof. Dr. Baş'a yönelik iftira, bühtan ve fitneler ayyuka çıktı. Zira?
2005 yılı, Prof. Dr. Baş'ın Amerika'nın kâğıttan imparatorluğunu ve kapitalizmi, İstanbul I. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli kongresinde ilan ettiği Milli Ekonomi Modeli ve Milli Para sistemi ile mezara gömdüğü senedir.
2005 öncesi ve sonrası Prof. Dr. Baş'ın, Alevi-Sünni kardeştir, Şii-Sünni kardeştir, Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir çığırıyla birlik bayrağı açarak birçok kirli savaş oyunu bozduğu yıllardır.
2005 ve sonrası yıllar, devletin tüm kurum, bürokrasi ve zirvesine yerleşmiş FETÖ ekibine karşı, Prof. Dr. Baş'ın ve kadrosunun itikaden, fikren ve hukuken kıyasıya mücadele ettiği senelerdir.
Prof. Dr. Baş, devlet ve milletin topyekun zemzemle yıkanmış evliya diye gördüğü Fetullah Gülen'in yanlış istikametini ve Amerikan-Vatikan piyonu olduğunu daha 1998'de keşfederek kendisini ve toplumu ayıktırmaya çalıştı. FETÖ'nün arkasındaki küresel işgalcileri ve ülkemiz üzerindeki hesaplarını deşifre etti yıllarca.
Bırakınız Türk milletini, koca devlet aklı bile bu gerçekleri ve FETÖ'yü 15 Temmuz 2016 günkü hain ve kanlı darbe girişiminde idrak edebildi.
Hatırlayın, Prof. Dr. Baş, 2005'te Milli Para gerçeğini ilan ederek, tüm dünyayı soyan Amerika'nın dolarizasyon oyununu bozduğundan üç gün sonra, Amerikan Büyükelçisi, Türk siyasetini uyarıyor, Amerikan karşıtı oluşlar yükselmeye başladı diyordu.
Bu telaşlı uyarıları, o günlerin medya arşivinde ve Wikileaks belgelerinde bulabilirsiniz.
Hâlbuki o günlerde Türkiye'de ne medyada, ne de meydanlarda hiçbir Amerikan karşıtı söylem yahut nümayiş söz konusu değildi.
Amerika'nın ayaklarını yerden kesen tek gerçek vardı, Prof. Dr. Baş'ın Milli Para sistemini dünyaya deklare etmesi?
Amerika düğmeye bastığı andan itibaren FETÖ ekibi canhıraş devreye girdi. Prof. Dr. Baş ve kadrosu, uydurma ve yalan evraklarla Ergenekon, Balyoz, Selam Tevhid? vs kumpaslarına sokuşturuldu.
Amerika'nın kiralık elamanları köşelerinden salyalarını akıtmayabesleme medya ve sosyal medya lejyonerleri yalan ve iftiraları haber diye servis etmeye koyuldular.
Bu kirli haberle yıllarca Ergenekoncu olduk, Balyozcu olduk, bilmem kimin adamı olduk. Prof. Dr. Baş ise hep hukuk içinde kalarak, hukuki mücadelesini vererek; biz, onun bunun değil, milletimizin ve Allah'ın adamıyız dedi. Hakkını sonuna kadar savundu. Yıllar onu haklı çıkardı.
Nitekim geçen hafta, bu FETÖ ve Amerikan beslemelerinin Ergenekon kumpaslarının uyduruk ve alçakça iftiralardan ibaret olduğuna dair yargıdan bir CD ve üst yazı geldi Prof. Dr. Baş'a, bendenize ve birçok arkadaşımıza?
Türk devleti ve milletini hedef alanların hedefinde hep Prof. Dr. Baş olmuştur... Zira o güçlü bir ilim, iktisat, fikir ve gönül adamı olmasının yanı sıra; üçlü kararname ile devletin tepesinde hizmet etmiş milli duruş sahibi bir devlet adamıdır aynı zamanda.
15 Temmuz'dan bu tarafa devlet ve siyaset aklı, FETÖ aysberginin kendilerine yönelik görünen kısmıyla kararlılıkla mücadele ediyor. Buna mukabil kripto FETÖ alçakça ve tüm pervasızlığıyla Ergenekonvari kirli kumpaslarını devlete ve özellikle Prof. Dr. Baş'a karşı sürdürüyor.
Birkaç günden beri Amerikan beslemelerinin ve kripto FETÖ elemanlarının basın ve sosyal medyada servis ettikleri hukuk dışı bühtanlar ve pratisyen hekim M. Eraslan'ın iftiraları işte bu kabildendir.
Türkiye'nin, Prof. Dr. Baş'a ait dolarizasyon sömürüsünü dünyada bitiren Milli Para sistemi bağlamında biraz BRICS eksenli rotaya yönelir gibi olması, Amerikan kovboylarını ve onların hizmetkârı kripto FETÖ ekibinitelaşla harekete geçirdi. Hukuk dışı tezgahlar, iftiralar, kumpaslar, yalanlar gırla gidiyor.
Devlete, medyaya ve yargıya tünemiş kripto FETÖ ve besleme Amerikancılar, tanrıları Amerika'ya kurban sunmak istiyorlar.
Kirli ve alçakça tezgâhın arkasındaki kirli eller bunlar, telaş bundan!
Akıllarına gelen ilk isim Prof. Dr. Baş oluyor? Çünkü son yirmi yılın Türkiye gerçeğinde ve Milli Para oluşumunda kim var; Prof. Dr. Haydar Baş.
Lakin bilsinler ki, hukuktan zerrece ayrılmayan Prof. Dr. Baş, öyle kolay yenilir yutulur bir lokma değildir. Türkiye'yi hatta dünyayı yutsalar, Prof. Dr. Baş'ı yutamazlar, gırtlaklarına takılıp boğulurlar.
Ne demişti Atatürk: "Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez."
Haydar Baş, işte böyle bir Türk oğlu Türk'tür.
Hiçbir güç kendisini ve kadrosunu bir an bile haktan, hakikatten, hukuktan, devlet, millet ve din yolundan savuramadı.
Hepsi avuçlarını yaladılar.
Ekonomiden diplomasiye Türkiye ve dünya üzerinden yaşanan olaylar hep Prof. Dr. Baş'ı haklı çıkardı, onu doğruladı.
Bilumum gelişmeler, Haydar Hoca milletinin adamıdır, Allah adamıdır, gerçeğini ispat ederek bugünlere geldik.
2005 yılı itibariyle Prof. Dr. Baş'a yönelik iftira, bühtan ve fitneler ayyuka çıktı. Zira?
2005 yılı, Prof. Dr. Baş'ın Amerika'nın kâğıttan imparatorluğunu ve kapitalizmi, İstanbul I. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli kongresinde ilan ettiği Milli Ekonomi Modeli ve Milli Para sistemi ile mezara gömdüğü senedir.
2005 öncesi ve sonrası Prof. Dr. Baş'ın, Alevi-Sünni kardeştir, Şii-Sünni kardeştir, Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir çığırıyla birlik bayrağı açarak birçok kirli savaş oyunu bozduğu yıllardır.
2005 ve sonrası yıllar, devletin tüm kurum, bürokrasi ve zirvesine yerleşmiş FETÖ ekibine karşı, Prof. Dr. Baş'ın ve kadrosunun itikaden, fikren ve hukuken kıyasıya mücadele ettiği senelerdir.
Prof. Dr. Baş, devlet ve milletin topyekun zemzemle yıkanmış evliya diye gördüğü Fetullah Gülen'in yanlış istikametini ve Amerikan-Vatikan piyonu olduğunu daha 1998'de keşfederek kendisini ve toplumu ayıktırmaya çalıştı. FETÖ'nün arkasındaki küresel işgalcileri ve ülkemiz üzerindeki hesaplarını deşifre etti yıllarca.
Bırakınız Türk milletini, koca devlet aklı bile bu gerçekleri ve FETÖ'yü 15 Temmuz 2016 günkü hain ve kanlı darbe girişiminde idrak edebildi.
Hatırlayın, Prof. Dr. Baş, 2005'te Milli Para gerçeğini ilan ederek, tüm dünyayı soyan Amerika'nın dolarizasyon oyununu bozduğundan üç gün sonra, Amerikan Büyükelçisi, Türk siyasetini uyarıyor, Amerikan karşıtı oluşlar yükselmeye başladı diyordu.
Bu telaşlı uyarıları, o günlerin medya arşivinde ve Wikileaks belgelerinde bulabilirsiniz.
Hâlbuki o günlerde Türkiye'de ne medyada, ne de meydanlarda hiçbir Amerikan karşıtı söylem yahut nümayiş söz konusu değildi.
Amerika'nın ayaklarını yerden kesen tek gerçek vardı, Prof. Dr. Baş'ın Milli Para sistemini dünyaya deklare etmesi?
Amerika düğmeye bastığı andan itibaren FETÖ ekibi canhıraş devreye girdi. Prof. Dr. Baş ve kadrosu, uydurma ve yalan evraklarla Ergenekon, Balyoz, Selam Tevhid? vs kumpaslarına sokuşturuldu.
Amerika'nın kiralık elamanları köşelerinden salyalarını akıtmayabesleme medya ve sosyal medya lejyonerleri yalan ve iftiraları haber diye servis etmeye koyuldular.
Bu kirli haberle yıllarca Ergenekoncu olduk, Balyozcu olduk, bilmem kimin adamı olduk. Prof. Dr. Baş ise hep hukuk içinde kalarak, hukuki mücadelesini vererek; biz, onun bunun değil, milletimizin ve Allah'ın adamıyız dedi. Hakkını sonuna kadar savundu. Yıllar onu haklı çıkardı.
Nitekim geçen hafta, bu FETÖ ve Amerikan beslemelerinin Ergenekon kumpaslarının uyduruk ve alçakça iftiralardan ibaret olduğuna dair yargıdan bir CD ve üst yazı geldi Prof. Dr. Baş'a, bendenize ve birçok arkadaşımıza?
Türk devleti ve milletini hedef alanların hedefinde hep Prof. Dr. Baş olmuştur... Zira o güçlü bir ilim, iktisat, fikir ve gönül adamı olmasının yanı sıra; üçlü kararname ile devletin tepesinde hizmet etmiş milli duruş sahibi bir devlet adamıdır aynı zamanda.
15 Temmuz'dan bu tarafa devlet ve siyaset aklı, FETÖ aysberginin kendilerine yönelik görünen kısmıyla kararlılıkla mücadele ediyor. Buna mukabil kripto FETÖ alçakça ve tüm pervasızlığıyla Ergenekonvari kirli kumpaslarını devlete ve özellikle Prof. Dr. Baş'a karşı sürdürüyor.
Birkaç günden beri Amerikan beslemelerinin ve kripto FETÖ elemanlarının basın ve sosyal medyada servis ettikleri hukuk dışı bühtanlar ve pratisyen hekim M. Eraslan'ın iftiraları işte bu kabildendir.
Türkiye'nin, Prof. Dr. Baş'a ait dolarizasyon sömürüsünü dünyada bitiren Milli Para sistemi bağlamında biraz BRICS eksenli rotaya yönelir gibi olması, Amerikan kovboylarını ve onların hizmetkârı kripto FETÖ ekibinitelaşla harekete geçirdi. Hukuk dışı tezgahlar, iftiralar, kumpaslar, yalanlar gırla gidiyor.
Devlete, medyaya ve yargıya tünemiş kripto FETÖ ve besleme Amerikancılar, tanrıları Amerika'ya kurban sunmak istiyorlar.
Kirli ve alçakça tezgâhın arkasındaki kirli eller bunlar, telaş bundan!
Akıllarına gelen ilk isim Prof. Dr. Baş oluyor? Çünkü son yirmi yılın Türkiye gerçeğinde ve Milli Para oluşumunda kim var; Prof. Dr. Haydar Baş.
Lakin bilsinler ki, hukuktan zerrece ayrılmayan Prof. Dr. Baş, öyle kolay yenilir yutulur bir lokma değildir. Türkiye'yi hatta dünyayı yutsalar, Prof. Dr. Baş'ı yutamazlar, gırtlaklarına takılıp boğulurlar.
Ne demişti Atatürk: "Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez."
Haydar Baş, işte böyle bir Türk oğlu Türk'tür.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019