logo
16 NİSAN 2024

Vizesiz Avrupa bir aldatmaca

Sığınmacı krizi bahanesiyle sınırlara tel örgü çekilip sıkı kontrollerin başlamasıyla, Avrupa'da pasaportsuz seyahate imkân veren Schengen sistemi fiilen çöktü. Türkiye'de ise hükümet, vatandaşları, 'Avrupa'ya vizesiz seyahat olacak' yalanıyla oyalamaya devam ediyor
16.12.2015 00:00:00
ORHAN DEDE / ANALİZ
Avrupa Birliği AB), ortadan kalkacak diye hayal edilen sınırlarını artık daha kalın hatlarla çiziyor. Daha önce pasaportsuz geçişlerin mümkün olduğu sınırlarda kontroller sıkılaştırılırken, sınırlara metrelerce yükseklikte, kilometrelerce uzunlukta tel örgüler örülüyor. Schengen Anlaşması, terör saldırıları ve sığınmacı krizi yüzünden büyük bir darbe almış durumda. Artık bir daha kolay kolay eski haline gelemeyecek olan Schengen Anlaşması'nın çöküşü, aynı zamanda tek devlet olmaya çalışan Avrupa Birliği için de önlenemez bir çöküş anlamına geliyor. Schengen bölgesi, Avrupa Birliği üyeleri vatandaşlarının 26 ülkede pasaportsuz, serbestçe dolaşmasına imkân sağlıyordu.

Tel örgüler geldi Schengen bitti
Schengen anlaşmasının bittiğinin göstergesi sınırlara hızla çekilen tel örgüler olarak görülüyor. Sadece birkaç ay öncesine kadar Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın başvurduğu için sert eleştirilere hedef olduğu bu tel örgü yöntemi, şimdi neredeyse göçmen güzergâhı boyunca her Schengen ülkesi tarafından uygulanıyor. Schengen anlaşması dahilinde olan Slovenya, Hırvatistan, Avusturya ve Slovenya sınırlarına dikenli tel çekmiş durumda. 

Avrupa krizi fırsata çevirmeye çalışıyor
Avrupa'da serbestçe dolaşarak saldırı planlarını Belçika'da yaptığı daha sonra anlaşılan Paris'teki terör saldırısını gerçekleştiren teröristler istihbarat örgütleri tarafından bilinmelerine rağmen durdurulamadı. Bu yüzden Avrupa'da artık bütün Müslümanlara terörist muamelesi yapılıyor. 
Avrupa'nın aslında mülteci krizi gerekçesiyle başladığı Schengen tartışması, Avrupa Birliği üyesi devletlerin vatandaşları olan, o ülkelerde doğmuş, Avrupa kültürüyle büyümüş Müslümanların geleceğinin ve özgürlüklerinin irdelenmesine yol açtı. Avrupa'da artık sadece Suriye'den veya başka bir ülkeden sığınmacı olarak sınırlara dayanan insanlar değil, Avrupa'da doğup büyüyen Müslümanlar da tehdit olarak görülüyor. Bu durum Schengen'in artık eskisi gibi olmayacağının göstergelerinden yalnızca biri. Aslında sığınmacı krizi Avrupa Birliği'ne birlikteki Müslümanlara yönelik planlarını devreye koymak için bulunmaz bir gerekçe teşkil etti. Şimdi Avrupa ülkeleri, terör saldırılarını gerekçe göstererek, AB üyesi ülkelerin vatandaşı konumundaki Müslümanların haklarını gasp etmeye hazırlanıyor.

Demokrasi de rafa kalktı
Bu durum Avrupa Birliği'nde vatandaş olan Müslümanların dahi özgürlüklerinin büyük oranda törpüleneceğini gösteriyor. Sığınmacı olarak Avrupa'da bulunan Müslümanların ise durumu çok daha kötü olacak. Schengen ülkelerinden Slovakya ve Çek Cumhuriyeti, ülkeye alacakları Suriyeli sığınmacının Hıristiyan olmasını şart koşmuştu. Sığınmacıların çoğunun Hıristiyan değil Müslüman olduğunu söyleyen Macaristan Başbakanı Victor Orban da "Ülkemizde çok sayıda Müslüman nüfus istemiyoruz" demişti. Slovakya Başbakanı Robert Fico ise Slovakya'da Müslüman azınlığın devletin resmi istihbarat kuruluşlarının takibi altına alınarak fişleneceğini açıklamıştı. Slovakya Müslümanlarını temsil eden İslam Vakfı yayımladığı basın açıklamasında bu durumu, "İnsanların sadece Müslüman oldukları için 'şüpheli' görünmeleri ve izlenmeye başlanmaları, demokrasinin sonunun geldiğinin habercisidir" şeklinde değerlendirmişti. Bu konuda Avrupa yalnız değil, ABD de AB'nin ardından geliyor. ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayları arasında açık ara önde olan Donald Trump, seçilmesi durumunda ülkedeki tüm Müslümanları fişleme sözü verdi.

Boş vaatten ibaret
Almanya, Fransa, Avusturya, Macaristan, Slovakya başta olmak üzere tüm Schengen ülkeleri tek tek sınırlarını kapatıp serbest dolaşıma ilişkin Schengen Anlaşmasını askıya alıyor. Oysa AB'nin 16 Ekim'deki liderler zirvesinde hazırladığı eylem planında Ankara'nın Avrupa'ya Suriyeli göçmen akınını durdurması karşılığında, Türkiye vatandaşlarına Schengen bölgesine vize serbestisi çalışmalarını hızlandırmak ve üyelik sürecini canlandırmak vaat edilmişti. 
Uzmanlara göre AB'nin bu vaatle amacı Türkiye'ye Geri Kabul Anlaşmasını dikte etmek... Eğer Türkiye, Geri Kabul Anlaşması'nda öngörülen koşulları tamamlar ve 2017 yılında uygulamaya geçerse, vize serbestisi öncesinde yine de AB'ye üye bütün ülkelerin onayı gerekiyor. Tüm onayları almak Türkiye için imkânsızdan öte bir şey. Bu durum Türkler için vize serbestisi sözlerinin boş bir vaatten ibaret olduğunu ortaya koyuyor.


Hükümetin amacı ne?
Gelişmeler yakın bir gelecekte ortada Schengen Bölgesi diye bir bölgenin kalmayacağını işaret ediyor. Suriyelilerin Avrupa kapısına dayanması yüzünden Schengen'i askıya alan ve kendi vatandaşı Müslümanları bile tehdit gören Avrupa, Suriye'ye dönen Türkiye'ye vize serbestisi verir mi? Vatandaşlarını Diyarbakır'da bile serbestçe dolaşmasına imkân sağlayamayan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde pek çok noktada günlerce sokağa çıkma yasağı uygulayarak vatandaşları evlerine hapseden bir Türkiye'ye Avrupa Birliği vizesiz seyahat olanağı tanır mı? Bu ve benzeri soruların cevabı belli: Hayır. Avrupa'nın Türklere asla vize serbestisi vermeyeceği ortadayken, hükümetin ve yandaş cepheden gelen, "Schengen konusunda adım atılmadan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vizesiz Avrupa'ya seyahatleri mümkün olmadan, Geri Kabul Anlaşması'nı imzalamayız" sözlerine ne anlam vermeliyiz? Schengen sisteminin çökmeye yüz tuttuğunu bile bile siyasiler, Türk halkını aldatıyor ve büyük bir tiyatro sergiliyor. Katolik nikâhıyla AB'ye bağlı olan hükümetin amacı ise sözünü verdikleri Geri Kabul Anlaşması'nı uygulayarak Türkiye'nin AB'nin tampon bölgesi olmasını millete hazmettirmek.
 Bu gerçek hükümetin en büyük darbeyi kendini oylarıyla iktidara taşıyan vatandaşlara vuracağını gösteriyor. Geri Kabul Anlaşması uygulamaya geçtiğinde kanunsuz göçmen olarak adlandırılan ve Türkiye üstünden kaçak yollarla AB ülkelerine giden bütün göçmenler Türkiye'ye iade edilecek. Böylelikle Türkiye AB'nin göçmen tampon bölgesi olacak.

Schengen Bölgesi'nde 26 devlet var
26 Schengen ülkesi 28 AB ülkesinin 22'si ve dört AB üyesi olmayan ülkeden oluşuyor. tek vizeyle seyahate olanak tanıyan Schengen ülkeleri şunlar: Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Liechtenstein, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç ve İsviçre. "Bulgaristan, Romanya, Hırvatistan, Kıbrıs Rum Kesimi, İngiltere ve İrlanda" AB üyesi olmasına rağmen, Schengen bölgesine dahil değil. İzlanda, İsviçre, Norveç ve Liechtenstein ise AB üyesi olmasına rağmen, Schengen bölgesine dahil...
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
2 metrelik engerek yılanı görüntülendi
Isırığı bir insanı öldürmeye yetiyor
İran korkusu geçti, katliam devam ediyor
İsrail ordusu camiyi bombaladı
Otomobil dereye uçtu
Araçtaki 5 kişiden 4'ü öldü
İlginç ayrıntı
İran'ın hava sahası açık ancak...
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
2 metrelik engerek yılanı görüntülendi
Isırığı bir insanı öldürmeye yetiyor
İran korkusu geçti, katliam devam ediyor
İsrail ordusu camiyi bombaladı
Otomobil dereye uçtu
Araçtaki 5 kişiden 4'ü öldü
İlginç ayrıntı
İran'ın hava sahası açık ancak...

Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı

"Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir"
16.04.2024 12:45:00
Haber Merkezi
Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Metin Cihan'ın İsrail'e çimento sevkiyatının sürdüğünü gemi trafik belgeleri ile ortaya çıkarması üzerine açıklama yapan Ticaret Bakanlığı, yasak kapsamındaki ürünlerin İsrail'e ihracatının kesinlikle yapılmadığını belirterek, "Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir." ifadelerini kullandı.

Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "yasak kapsamındaki ürünlerin İsrail'e ihracatının devam ettiği" yönündeki iddialara yanıt verildi.

Paylaşımda, "İsrail ile ihracat kısıtlamasına tabi olan 54 ürün grubundaki 1019 ürüne 9 Nisan saat 09.00'dan itibaren gümrüklerimizde ihracat tescil işlemi kesinlikle yapılmamaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Söz konusu 1019 ürünün, antrepolar, serbest bölgeler, geçici depolama yerleri ve transit ticaret yoluyla dahi İsrail'e gönderilmelerinin kısıtlama kapsamına dahil edildiği vurgulanan paylaşımda, şunlar kaydedildi:

"Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetinin bu konuda aldığı karar, üzerinde kötü niyetli spekülasyonlara fırsat vermeyecek kadar açık ve nettir ve sıkı bir şekilde uygulanmaktadır. Vatandaşlarımızın bu tür yalan ve yanlış haberlere itibar etmemelerini ve müsterih olmalarını rica ederiz. Türkiye Cumhuriyeti olarak ilk günden beri yanlarında olduğumuz Filistinli kardeşlerimizin her zaman, her alanda, her platformda yanlarında olmaya devam edeceğiz."

Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliğine Basri Bağcı seçildi

Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi Basri Bağcı, Yüksek Mahkemenin başkanvekilliği görevine seçildi

16.04.2024 12:39:00 / Güncelleme: 16.04.2024 12:44:12
AA
Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliğine Basri Bağcı seçildi
Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliğine Basri Bağcı seçildi

AYM Başkanı Zühtü Arslan'nın görev süresinin 20 Nisan'da dolacak olması nedeniyle 21 Mart'ta yapılan seçimde başkanvekilliği görevini yürüten Kadir Özkaya, Yüksek Mahkemenin yeni başkanı seçilmişti.

Edinilen bilgiye göre, Özkaya'dan boşalan başkanvekilliği görevi için AYM Genel Kurulunda seçim yapıldı. Basri Bağcı, 9 oy alarak salt çoğunluğu sağladı ve Anayasa Mahkemesi Başkanvekili oldu.

Bağcı'nın öz geçmişi

Basri Bağcı, 1967'de Ankara'nın Elmadağ ilçesinde doğdu, 1988'de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu.

Ankara adli yargı hakim adayı olarak 1989'da mesleğe başlayan Bağcı, sırasıyla Sivas Gürün, Siirt Pervari, Konya Hüyük'te cumhuriyet savcılığı, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığında adalet müfettişliği, adalet başmüfettişliği ve çeşitli görevlerinin ardından 2017'de Yargıtay üyeliğine seçildi.

Bağcı, 2 Nisan 2020'de Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş, 6 Nisan 2020'de görevine başlamıştı.

Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor

Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 ürün arasında yer alan çimentonun İsrail'e sevkiyatının sürdüğü ortaya çıktı.
16.04.2024 10:08:00
Haber Merkezi
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 maddelik İsrail'e ihracat kısıtlaması kararına rağmen listede yer alan ürünlerin ihracartının devam ettiğini ortaya çıkardı. Metin Cihan, kısıtlama kapsamındaki çimentonun hala Türkiye üzerinden İsrail limanlarına gittiğini belgeledi.

Kamuoyunun tepkisi üzerine, Gazze'de 35 bin kişiye yakın sivili katleden İsrail ile ticaretin kısıtlandığı iddia edilmişti. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da açıkladığı kararda, 54 ürünün İsrail'e ihracatına kısıtlama getirilmişti.

"Çimento sevkiyatı devam ediyor"

Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da İsrail'e yapılan ihracatı kısıtlama kararı aldığını duyurduğu 54 ürün arasında yer alan çimentonun, gerçekte halen İsrail'e sevk edildiğini açıkladı. Cihan, Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan ve İsrail'in Aşdod limanına doğru yola çıkan "Kazime Ana" adlı geminin güzergahını ve sevkiyat bilgilerini sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Gazeteci, bu bilgilerin uluslararası deniz trafiği kayıtları ile teyit edilebileceğini de ekledi.

Gazze'deki savaş ortamında İsrail ile ticareti devam ettiren Türkiye'nin bu politikası, kamuoyunda ve muhalefet çevrelerinde büyük tepkilere neden olmuştu. "Utanç sevkiyatını durdurun" çağrılarına rağmen devam eden ticaret faaliyetleri, seçimler sonrası yapılan kısıtlama açıklamalarıyla son bulacağı umulmuştu. Ancak Metin Cihan'ın ortaya koyduğu belgeler, hükümetin bu yöndeki adımlarının yetersiz kaldığını gözler önüne serdi.

Bakan'a çağrıda bulundu

Gazeteci Metin Cihan, toplum adına yapılan çağrılara kulak asmayan ve İsrail ile ticareti sürdürdüğü tespit edilen Türkiye'nin, bu ikiyüzlü politikasına son vermesi gerektiğini vurguladı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a seslenen Cihan, yaptırımların gerçekten uygulanması gerektiğini ifade etti.


Metin Cihan'ın sosyal medya hesabı X'ten yaptığı paylaşım şu şekilde:

"Bize yalan söylediler. Maalesef, Ticaret Bakanlığı'nın "İsrail ile ticareti kısıtlama" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını tespit etmiş bulunuyorum. Aşağıda kanıtları sunuyorum. Bildiğiniz gibi, İsrail'e düzenli gönderdiğimiz ürünlerden biri çimento idi. Hatta şöyle de diyebiliriz, İsrail'in neredeyse bütün çimento ihtiyacını biz karşılıyoruz. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da duyurduğu İsrail ile ticareti kısıtlama kararının içeriğinde 54 ürün listelenmiş ve Çimento bu listede yer almıştı. Bugün net olarak görüyor ve gösteriyorum ki, resmi açıklamaya rağmen, İsrail'e çimento göndermeye devam ediyoruz.

Düzenli Çimento gönderen şirketlerden biri de Sabancı Holding'e bağlı Akçansa. Dün Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan Kazime Ana adlı Türk gemisi şu an Ege Denizinde yoluna devam ediyor ve istikameti İsrail. İki gün sonra Aşdod limanına varıp çimentoyu teslim edecek. Akçansa'dan çok sayıda gemi İsrail'e çimento taşıyor. Kazime Ana bunlardan sadece biri ve şimdiye dek 168 kez İsrail'e sevkiyat yapmış. Çanakkale - Aşdod arasında düzenli olarak gidip geliyor. Verdiğim tüm bilgiler uluslararası deniz trafiği kayıtlarından teyit edilebilir. Ekran görüntülerini de paylaştım. Bilgilerin netliği karşısında Ticaret bakanlığı'nın ya da gönderici şirket Akçansa'nın bir yalanlamaya yelteneceğini düşünmüyorum ancak herhangi bir açıklama yaparlarsa burada paylaşacağımı bilmenizi istiyorum. Toplum adına Ticaret Bakanı Ömer Bolat'tan şunu talep ediyorum: Bu ikiyüzlülüğe ve halkı kandırmaya artık son verin. Listelediğiniz ürünler dahil olmak üzere İsrail ile ticaretin devam ettiğini açıkça söyleyin. Yaptırım uyguluyorsanız da gerçekten uygulayın. Uyguluyormuş gibi yapmayın."

Kırmızı bültenle aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-27' operasyonuyla hakkında İnterpol'ün kırmızı bültenle dolandırıcılık suçundan, sarı bültenle 2 ayrı hırsızlık suçundan aranma kaydı bulunan Kazakistan uyruklu Nurlan Zharımbetov'un yakalandığını açıkladı.
16.04.2024 08:44:00
İhlas Haber Ajansı
Kırmızı bültenle aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın verdiği bilgilere göre, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce aranan şahıslara yönelik yapılan çalışmalar sonucu Kazakistan tarafından "Dolandırıcılık ve Hırsızlık" suçlarından kırmızı ve sarı bülten ile aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da düzenlenen "Mahzen-27" operasyonuyla yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun, hangi bülten ile aranırsa aransın, halkımızın huzurunu kaçıran uluslararası organize suç örgütlerine, zehir tacirlerine nefes aldırmayacağız. Hepsini tek tek adalete teslim edeceğiz' ifadelerine yer verdi.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.