Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk üstün kişiliği ve manevi kimliğiyle bütün Müslümanların örnek alması gereken bir insan.
O'nu tanıdıkça daha çok hayran olmamak, O'na sahip çıkmak, bize bıraktığı bu cennet vatanın bağımsızlığı için çalışmamak yaşadığımız topraklara büyük ihanet olur.
Birçok konuda olduğu gibi bağımsızlık deyince de aklımıza yüce lider geliyor.
Bu manada Atatürk'ün dik duruşuyla birlikte İngiliz donanmasını limandan nasıl kovduğunu Mustafa Kemal'in yaveri Salih Bozok'un 'Yaveri Atatürk'ü Anlatıyor' isimli kitabından okudum ve bir Türk olarak böyle bir lidere sahip olduğum için bir kez daha gururlandım.
Kurtuluş sonrası İngiliz donanmasının İzmir limanında kalmaya devam etmesi Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı çok tedirgin etmektedir.
İngiliz Donanma Komutanı ziyaretine gelir. Gazi, misafirperverlik gösterir. Amiral, kendi vatandaşları ile azınlıkların durumlarını sorar. Gazi; suç işlemeyenlerin İzmir'de kendisi kadar güvende olacaklarını, suç işleyenlerin adaletin huzuruna çıkacaklarını söyleyince sohbet gergin bir havaya girer.
Sonrası Salih Bozok'tan dinliyoruz:
"Donanma komutanı der ki: 'Fakat Paşa Hazretleri, fevkalade günler geçirdik. Yunan ordusundan cesaret alan bazı Rum ve Ermeniler şımarıklık yapmış olabilir. Bunlar, fevkalade günlerin olaylarıdır. Hoş görülmesi gerekir. Eğer bu kimseler, halkın husumetine bırakılacak olursa, bütün dünya aleyhinize kıyameti koparır!'
Son cümleye kadar gülümsemekte olan Mustafa Kemal Paşa, amiral tehdide kalkışınca sözünü bıçak gibi kesmiş, 'Şu efendi devlet rolünü bir kenara koyunuz Amiral! Milletleri de tehdit etmekten vazgeçiniz! İngiltere ve müttefiklerinin kıyameti koparıp koparmayacağını düşünmem! Bunlar memleketimin iç işleridir; kimsenin bu işlere karışmasına müsaade etmem!' der.
Amiralin benzi kül gibi olmuş vaziyette der ki: 'İngiltere Hükümeti'nin tebaasını her yerde koruma hakkı, devletler hukukunun teminatı altındadır. Avrupa devletleriyle birlikte arkaladığımız Rum ve Ermenilerin güven içinde bulundurulmasını sadece rica ettik. Yoksa biz bu güvenliği sağlayacak güçteyiz.'
İşte o zaman Mustafa Kemal Paşanın tepesi iyice atmıştır: 'Arkaladığınız Yunan ordusunun denizde yüzen leşlerini herhalde görmüş olmalısınız! Türk ordusu asayişi sağlayacak güçte olduğu gibi, limanı boşaltacak güçtedir de... Donanmanızın en kısa zamanda limanı terk etmesini istiyorum!'
Mustafa Kemal Paşa'nın cümleleri, art arda Osmanlı tokatları gibi yüzünde şakladıkça, Amiral ne yapacağını şaşırmış ve 'İngiltere'ye savaş mı açıyorsunuz?' demiş.
Paşa burada son sözünü söylemiş: 'Savaş açmak mı? Siz yoksa Sevr Antlaşması'nın hala yürürlükte olduğunu mu sanıyorsunuz? Biz onu çoktan yırttık... Karşımda oturuşunuzu, sizi konuk saymama borçlusunuz! Bizim gözümüzde barış antlaşması yapmamış iki devletiz. Savaş hukuku yürürlüktedir. Gemilerinizi derhal kara sularımızdan çekmenizi size ihtar ediyorum!'
Amiral bu sözlerle bir balmumu heykeline dönmüş...
Şişe gerine girdiği Mustafa Kemal Paşa'nın odasında oturduğu sandalyede küçüldükçe küçülmüş ve sonunda kekeleyerek, 'Affedersiniz' demiş ve yerlere kadar eğilerek geri geri kapıya gidip dışarı çıkmış."
Görüşmeden sonra İngiliz Hükümeti Türk Hükümeti'ne ültimatom verir. Komutana söylenenlerin yazı ile teyidi istenir... İstenen yapılır.
Olay şehirde de duyulur ve Falih Rıfkı Atay'ın anılarına göre, "Başımızı yeniden savaş belasına sokacağız" tedirginliği başlar.
Fakat birkaç saat sonra İngiliz ve Fransızlar, kendi devletlerinin uyruğunda olanları gemilere bindirip sessizce çekip giderler.
Salih Bozok o anı şöyle anlatıyor: "Verilen zaman bittiğinde, büyük İngiliz donanmasının uzaklaşmasını seyrettik. O ise, bakmıyordu bile..."
Bugün Batı'dan medet uman siyasilere, Mustafa Kemal Paşa'nın bu dik duruşu umarım ders olur.
Ruhu şad olsun?.
O'nu tanıdıkça daha çok hayran olmamak, O'na sahip çıkmak, bize bıraktığı bu cennet vatanın bağımsızlığı için çalışmamak yaşadığımız topraklara büyük ihanet olur.
Birçok konuda olduğu gibi bağımsızlık deyince de aklımıza yüce lider geliyor.
Bu manada Atatürk'ün dik duruşuyla birlikte İngiliz donanmasını limandan nasıl kovduğunu Mustafa Kemal'in yaveri Salih Bozok'un 'Yaveri Atatürk'ü Anlatıyor' isimli kitabından okudum ve bir Türk olarak böyle bir lidere sahip olduğum için bir kez daha gururlandım.
Kurtuluş sonrası İngiliz donanmasının İzmir limanında kalmaya devam etmesi Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı çok tedirgin etmektedir.
İngiliz Donanma Komutanı ziyaretine gelir. Gazi, misafirperverlik gösterir. Amiral, kendi vatandaşları ile azınlıkların durumlarını sorar. Gazi; suç işlemeyenlerin İzmir'de kendisi kadar güvende olacaklarını, suç işleyenlerin adaletin huzuruna çıkacaklarını söyleyince sohbet gergin bir havaya girer.
Sonrası Salih Bozok'tan dinliyoruz:
"Donanma komutanı der ki: 'Fakat Paşa Hazretleri, fevkalade günler geçirdik. Yunan ordusundan cesaret alan bazı Rum ve Ermeniler şımarıklık yapmış olabilir. Bunlar, fevkalade günlerin olaylarıdır. Hoş görülmesi gerekir. Eğer bu kimseler, halkın husumetine bırakılacak olursa, bütün dünya aleyhinize kıyameti koparır!'
Son cümleye kadar gülümsemekte olan Mustafa Kemal Paşa, amiral tehdide kalkışınca sözünü bıçak gibi kesmiş, 'Şu efendi devlet rolünü bir kenara koyunuz Amiral! Milletleri de tehdit etmekten vazgeçiniz! İngiltere ve müttefiklerinin kıyameti koparıp koparmayacağını düşünmem! Bunlar memleketimin iç işleridir; kimsenin bu işlere karışmasına müsaade etmem!' der.
Amiralin benzi kül gibi olmuş vaziyette der ki: 'İngiltere Hükümeti'nin tebaasını her yerde koruma hakkı, devletler hukukunun teminatı altındadır. Avrupa devletleriyle birlikte arkaladığımız Rum ve Ermenilerin güven içinde bulundurulmasını sadece rica ettik. Yoksa biz bu güvenliği sağlayacak güçteyiz.'
İşte o zaman Mustafa Kemal Paşanın tepesi iyice atmıştır: 'Arkaladığınız Yunan ordusunun denizde yüzen leşlerini herhalde görmüş olmalısınız! Türk ordusu asayişi sağlayacak güçte olduğu gibi, limanı boşaltacak güçtedir de... Donanmanızın en kısa zamanda limanı terk etmesini istiyorum!'
Mustafa Kemal Paşa'nın cümleleri, art arda Osmanlı tokatları gibi yüzünde şakladıkça, Amiral ne yapacağını şaşırmış ve 'İngiltere'ye savaş mı açıyorsunuz?' demiş.
Paşa burada son sözünü söylemiş: 'Savaş açmak mı? Siz yoksa Sevr Antlaşması'nın hala yürürlükte olduğunu mu sanıyorsunuz? Biz onu çoktan yırttık... Karşımda oturuşunuzu, sizi konuk saymama borçlusunuz! Bizim gözümüzde barış antlaşması yapmamış iki devletiz. Savaş hukuku yürürlüktedir. Gemilerinizi derhal kara sularımızdan çekmenizi size ihtar ediyorum!'
Amiral bu sözlerle bir balmumu heykeline dönmüş...
Şişe gerine girdiği Mustafa Kemal Paşa'nın odasında oturduğu sandalyede küçüldükçe küçülmüş ve sonunda kekeleyerek, 'Affedersiniz' demiş ve yerlere kadar eğilerek geri geri kapıya gidip dışarı çıkmış."
Görüşmeden sonra İngiliz Hükümeti Türk Hükümeti'ne ültimatom verir. Komutana söylenenlerin yazı ile teyidi istenir... İstenen yapılır.
Olay şehirde de duyulur ve Falih Rıfkı Atay'ın anılarına göre, "Başımızı yeniden savaş belasına sokacağız" tedirginliği başlar.
Fakat birkaç saat sonra İngiliz ve Fransızlar, kendi devletlerinin uyruğunda olanları gemilere bindirip sessizce çekip giderler.
Salih Bozok o anı şöyle anlatıyor: "Verilen zaman bittiğinde, büyük İngiliz donanmasının uzaklaşmasını seyrettik. O ise, bakmıyordu bile..."
Bugün Batı'dan medet uman siyasilere, Mustafa Kemal Paşa'nın bu dik duruşu umarım ders olur.
Ruhu şad olsun?.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018