"Keçi can derdinde, kasap yağlı et" diye bir söz var ya!
Türkiye; "Herkese ve her şeye rağmen milli meselelerde Hükumete desteğimiz devam edecektir" desteğini veren Muhalefet sayesinde; Atanmış Başbakan ve Onanmış Kabine ile "Tek Adam Yönetimi"ne, "Partili Cumhurbaşkanı" yönetimine geçiyorken yaşamaya mecbur bırakıldığımız gereksiz çekişmelere, mecburen müdahil oluyoruz.
Recep Tayyip ERDOĞAN; Partili Cumhurbaşkanlığı'nı fiilen uygulamaya geçmiş, Meclisteki sayıya güvenerek; "Başkanlık da Başkanlık!" diye direnirken, aynı tarzdaki, "Yavru Muhalefet"te de; "Genel Başkanlık da, Genel Başkanlık!" tekerlemesi ve çekişmesi var!
Eşyanın tabiatına uygun olan veya sistem diye dayatılan sistemsizliğin gereği bu!
Çünkü ferdi sporlarda sporcular; kilolarına, sıkletlerine göre kategorize edilirler. Meselâ "Tüy Sıklet" de, "Ağır Sıklet" de ringe çıkar ve aynı kurallarla boks yapar...
Senaristin verdiği role göre, aynı sahnede siyaseten aynı oyunu sergileyen Hükumet de, "Yavru Muhalefet" de aynı kuralla aynı siyaset oyununu oynuyorlar!
Sistem diye dayatılan sistemsizlikle barışık biri olmadığım için ne yaptıklarıyla gereğinden fazla ilgili değilim ama gündemden haberim olsun diye izlediğim bir TV programında, katılımcılardan ?ki MHP Genel Başkanı'nın Baş Danışmanlarından? birinin mensup olduğu camiayı tarif ederken; "Satmaz?satılmaz, Çalmaz?çaldırmaz, Yemez?yedirmez!" demesiyle irkildim!
Çok şaşırmadım!
Kervancı ile "Kervan?başı"nı ayırt edemeyen ve Şühedâ'ya Kervan?başı diyen bir Genel Başkan'ın danışmanından da ancak bu beklenirdi!
Duyar duymaz, TV'yi kapattım ve kalktım!
Aklıma çok bilinen ve benim de defalarca kullandığım bir kıssa geldi:
Ana Kurt, bir tepeden göstererek yavrularına çevreyi tanıtırken yamaçta yayılan koyun sürüsünü görürler. Yavrular, ne olduğunu sorarlar.
Ana Kurt, "Onlara koyun derler. Bizim rızkımızdır. Eti de çok lezzetlidir" diye açıklar.
Yavrular, iki ayaklı, elinde sopa olan canlıyı sorarlar.
Ana Kurt; "O insandır. O da koyunu çok sever. Hem bakar, besler hem de yer" diye tarif eder..
Yavru kurtlar, kendilerine benzeyen, kuyruğu kıvrık canlının ne olduğunu sorarlar.
Ana Kurt; "Yavrularım. Ona dikkat edin! Bizim soyumuzdandır ama yemez?yedirmez; bu yüzden ona köpek deriz" der.
Bir genel Başkan Başdanışmanı, mensup olduğu camiayı; "... Yemez, yedirmez!" diye tarif edince, öfkelendim ama şaşırmadım, yutkundum ve programı izlemekten vazgeçtim!
Canım yanarak, deve kuyruğu gibi niye ne uzayıp, ne de kısalmadıklarını anladım!
Bu siyaset adamları ve danışmanlarıyla Türkiye'de Meclis'ten millete yarar Yasaların veya Kanun Hükmünde Kararnamelerin çıkarılmasını, millete çare üretilmesini bekliyoruz!
Daha çoook bekleriz!
***
SIZINTILARIM
Sakallı Celal (Celal Yalınız) 'den adres sormayan mermiler:
"Bu kadar cehâlet, ancak tahsîl ile mümkündür."
"Bizim aydınlarımız, Doğuya seyreden geminin güvertesinde Batıya giderek Batıcılık yaptıklarını zannederler."
"Bizim memleketimizde ilgililer bilgisiz, bilgililer ilgisizdir."
Allah rahmet eylesin...
***
Çocukken, küçük kardeşlerimin elinden lokmasını çalmak için; "Bak! Bak! Kuşa bak!" diye havayı işaret ederdim, o yukarı baktığında da elinden lokmasını kapardım; küsmeler, ağlamalar v.s.
Ne içirildiğini ölesiye merak ettiğim Sarhoş Millete, yine; "Cambaza bak!" deyip yukarıyı gösteriyorlar ama milletin elinde kapılacak lokma yok!
Neyi kapacaklar bu Kifâyetsiz Muhterisler?
Yoksa bu sefer de, milletin avuçlarını yalayarak mı doymayı mı düşünüyorlar?
Ya Rabbi! Akıl ver, ferâset ver...
***
Dört yanım O'nunla kaplı, kime baksam O'nu görüyorum...
Gadasını almam mı bu yalnızlığın?
***
Yandım, kavruldum, kül oldum; rüzgâr savurup Sevilenimi rahatsız etmesin diye küllerimi suladım gözyaşlarımla sessiz?sedâsız...
***
Baktım, bakılmak ümidiyle...
Gördüm, görülmek ümidiyle...
Sevdim, sevilmek ümidiyle...
Müslim sabrı, mü'mîn tevekkülü ile beklerim inşaallah yüksünmeden, şikâyetlenmeden...
YOLCU YOLUYLA YOL YOLCUSUYLA TARİF EDİLİR Vesselâm.
Selâm, sevgi, duâ...
Türkiye; "Herkese ve her şeye rağmen milli meselelerde Hükumete desteğimiz devam edecektir" desteğini veren Muhalefet sayesinde; Atanmış Başbakan ve Onanmış Kabine ile "Tek Adam Yönetimi"ne, "Partili Cumhurbaşkanı" yönetimine geçiyorken yaşamaya mecbur bırakıldığımız gereksiz çekişmelere, mecburen müdahil oluyoruz.
Recep Tayyip ERDOĞAN; Partili Cumhurbaşkanlığı'nı fiilen uygulamaya geçmiş, Meclisteki sayıya güvenerek; "Başkanlık da Başkanlık!" diye direnirken, aynı tarzdaki, "Yavru Muhalefet"te de; "Genel Başkanlık da, Genel Başkanlık!" tekerlemesi ve çekişmesi var!
Eşyanın tabiatına uygun olan veya sistem diye dayatılan sistemsizliğin gereği bu!
Çünkü ferdi sporlarda sporcular; kilolarına, sıkletlerine göre kategorize edilirler. Meselâ "Tüy Sıklet" de, "Ağır Sıklet" de ringe çıkar ve aynı kurallarla boks yapar...
Senaristin verdiği role göre, aynı sahnede siyaseten aynı oyunu sergileyen Hükumet de, "Yavru Muhalefet" de aynı kuralla aynı siyaset oyununu oynuyorlar!
Sistem diye dayatılan sistemsizlikle barışık biri olmadığım için ne yaptıklarıyla gereğinden fazla ilgili değilim ama gündemden haberim olsun diye izlediğim bir TV programında, katılımcılardan ?ki MHP Genel Başkanı'nın Baş Danışmanlarından? birinin mensup olduğu camiayı tarif ederken; "Satmaz?satılmaz, Çalmaz?çaldırmaz, Yemez?yedirmez!" demesiyle irkildim!
Çok şaşırmadım!
Kervancı ile "Kervan?başı"nı ayırt edemeyen ve Şühedâ'ya Kervan?başı diyen bir Genel Başkan'ın danışmanından da ancak bu beklenirdi!
Duyar duymaz, TV'yi kapattım ve kalktım!
Aklıma çok bilinen ve benim de defalarca kullandığım bir kıssa geldi:
Ana Kurt, bir tepeden göstererek yavrularına çevreyi tanıtırken yamaçta yayılan koyun sürüsünü görürler. Yavrular, ne olduğunu sorarlar.
Ana Kurt, "Onlara koyun derler. Bizim rızkımızdır. Eti de çok lezzetlidir" diye açıklar.
Yavrular, iki ayaklı, elinde sopa olan canlıyı sorarlar.
Ana Kurt; "O insandır. O da koyunu çok sever. Hem bakar, besler hem de yer" diye tarif eder..
Yavru kurtlar, kendilerine benzeyen, kuyruğu kıvrık canlının ne olduğunu sorarlar.
Ana Kurt; "Yavrularım. Ona dikkat edin! Bizim soyumuzdandır ama yemez?yedirmez; bu yüzden ona köpek deriz" der.
Bir genel Başkan Başdanışmanı, mensup olduğu camiayı; "... Yemez, yedirmez!" diye tarif edince, öfkelendim ama şaşırmadım, yutkundum ve programı izlemekten vazgeçtim!
Canım yanarak, deve kuyruğu gibi niye ne uzayıp, ne de kısalmadıklarını anladım!
Bu siyaset adamları ve danışmanlarıyla Türkiye'de Meclis'ten millete yarar Yasaların veya Kanun Hükmünde Kararnamelerin çıkarılmasını, millete çare üretilmesini bekliyoruz!
Daha çoook bekleriz!
***
SIZINTILARIM
Sakallı Celal (Celal Yalınız) 'den adres sormayan mermiler:
"Bu kadar cehâlet, ancak tahsîl ile mümkündür."
"Bizim aydınlarımız, Doğuya seyreden geminin güvertesinde Batıya giderek Batıcılık yaptıklarını zannederler."
"Bizim memleketimizde ilgililer bilgisiz, bilgililer ilgisizdir."
Allah rahmet eylesin...
***
Çocukken, küçük kardeşlerimin elinden lokmasını çalmak için; "Bak! Bak! Kuşa bak!" diye havayı işaret ederdim, o yukarı baktığında da elinden lokmasını kapardım; küsmeler, ağlamalar v.s.
Ne içirildiğini ölesiye merak ettiğim Sarhoş Millete, yine; "Cambaza bak!" deyip yukarıyı gösteriyorlar ama milletin elinde kapılacak lokma yok!
Neyi kapacaklar bu Kifâyetsiz Muhterisler?
Yoksa bu sefer de, milletin avuçlarını yalayarak mı doymayı mı düşünüyorlar?
Ya Rabbi! Akıl ver, ferâset ver...
***
Dört yanım O'nunla kaplı, kime baksam O'nu görüyorum...
Gadasını almam mı bu yalnızlığın?
***
Yandım, kavruldum, kül oldum; rüzgâr savurup Sevilenimi rahatsız etmesin diye küllerimi suladım gözyaşlarımla sessiz?sedâsız...
***
Baktım, bakılmak ümidiyle...
Gördüm, görülmek ümidiyle...
Sevdim, sevilmek ümidiyle...
Müslim sabrı, mü'mîn tevekkülü ile beklerim inşaallah yüksünmeden, şikâyetlenmeden...
YOLCU YOLUYLA YOL YOLCUSUYLA TARİF EDİLİR Vesselâm.
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017