Biyonik göz ameliyatında Türk imzası
Prof. Dr. Emin Özmert tarafından, az sayıda ülkede uygulanan biyonik göz operasyonunda, endoskop desteğiyle iç görüntüleme yapılarak, dünyada bir ilke imza atıldı
19.01.2016 00:00:00
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Tıbbi ve Cerrahi Retina Birimi Başkanı Başkanı Prof. Dr. Özmert başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştirilen "endoskopik destekli biyonik göz implantasyonu" operasyonunun tanıtım toplantısı, üniversitenin konferans salonunda gerçekleştirildi.
Toplantıda verilen bilgiye göre, dünyada çeşitli ülkelerde sayılı hasta üzerinde yapılan uygulama, Türkiye'de de ilk kez uygulandı.
Biyonik göz olarak tanımlanan "Argus 2 retina protezi implantasyonu" bugüne kadar ABD ve Avrupa'da 8 ülkede onaylandı, 16 merkezde gerçekleştirildi. Bugüne kadar 170 hastaya uygulanan yöntem için Türkiye'de, Ankara Üniversitesi dahil iki kuruluş akredite edildi. Ankara Üniversitesi Vehbi Koç Göz Hastanesinde Prof. Dr. Özmert ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyonda "endoskop destekli ve 3 boyutlu biyonik göz" uygulaması dünyada ilk kez kullanıldı. Bu uygulamayla, gözün bugüne kadar girilemeyen noktalarına girildi ve komplikasyonlar en aza indirildi.
Tüm körlüklere çare olabilecek
Uygulama hakkında açıklama yapan Prof. Dr. Emin Özmert, bu uygulamanın tavuk karası ya da gece körlüğü olarak bilinen hastalara uygulanabildiğini belirterek, "Daha sonraki yıllarda sarı nokta hastalığının bazı tiplerinde, birkaç sene sonra da tüm körlüklere çare olabilecek. Gelecekte, hangi nedenle olursa olsun kör olmuş, iki gözünü de kaybetmiş hastalara umut olabilecek. Bununla ilgili insan çalışmaları başladı. Ancak, daha fazla konuşmak için çok erken" dedi. Türkiye'de yapılan uygulamanın dünyadaki örneklerinden farklı olduğunu ifade eden Özmert, "Bu ameliyatın önemli riskleri olabilmektedir. Göz içerisine sokulan mikroçip bazen körlemesine sokulmaktadır. Biz, ilk defa göz endoskopu kullanarak tamamen kontrol altında komplikasyonları en aza indirebilmeyi amaçladık ve mikroçipi bu şekilde yerleştirdik. Retinayla iyi temas sağlanabilmesi ve retinaya iyi yerleşip yerleşmediğini endoskopi ile kontrol edebildik" diye konuştu
Operasyonun başarılı olabilmesi için hastanın önceden belli bir görme deneyiminin olması gerektiğinin altını çizen Özmert, "Hastanın bir süre var olan görme deneyiminin hafızaya yerleşmiş olması gerekmektedir" dedi.
Toplantıda verilen bilgiye göre, dünyada çeşitli ülkelerde sayılı hasta üzerinde yapılan uygulama, Türkiye'de de ilk kez uygulandı.
Biyonik göz olarak tanımlanan "Argus 2 retina protezi implantasyonu" bugüne kadar ABD ve Avrupa'da 8 ülkede onaylandı, 16 merkezde gerçekleştirildi. Bugüne kadar 170 hastaya uygulanan yöntem için Türkiye'de, Ankara Üniversitesi dahil iki kuruluş akredite edildi. Ankara Üniversitesi Vehbi Koç Göz Hastanesinde Prof. Dr. Özmert ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyonda "endoskop destekli ve 3 boyutlu biyonik göz" uygulaması dünyada ilk kez kullanıldı. Bu uygulamayla, gözün bugüne kadar girilemeyen noktalarına girildi ve komplikasyonlar en aza indirildi.
Tüm körlüklere çare olabilecek
Uygulama hakkında açıklama yapan Prof. Dr. Emin Özmert, bu uygulamanın tavuk karası ya da gece körlüğü olarak bilinen hastalara uygulanabildiğini belirterek, "Daha sonraki yıllarda sarı nokta hastalığının bazı tiplerinde, birkaç sene sonra da tüm körlüklere çare olabilecek. Gelecekte, hangi nedenle olursa olsun kör olmuş, iki gözünü de kaybetmiş hastalara umut olabilecek. Bununla ilgili insan çalışmaları başladı. Ancak, daha fazla konuşmak için çok erken" dedi. Türkiye'de yapılan uygulamanın dünyadaki örneklerinden farklı olduğunu ifade eden Özmert, "Bu ameliyatın önemli riskleri olabilmektedir. Göz içerisine sokulan mikroçip bazen körlemesine sokulmaktadır. Biz, ilk defa göz endoskopu kullanarak tamamen kontrol altında komplikasyonları en aza indirebilmeyi amaçladık ve mikroçipi bu şekilde yerleştirdik. Retinayla iyi temas sağlanabilmesi ve retinaya iyi yerleşip yerleşmediğini endoskopi ile kontrol edebildik" diye konuştu
Operasyonun başarılı olabilmesi için hastanın önceden belli bir görme deneyiminin olması gerektiğinin altını çizen Özmert, "Hastanın bir süre var olan görme deneyiminin hafızaya yerleşmiş olması gerekmektedir" dedi.