Dünden bugüne özellikle dini manada kullanılan kavramlar üzerine ya yandaş veya karşıt kişi veya yapılar tarafından birçok anlam, senaryo üretildi hatta ideolojiler, siyasi hareketler kuruldu.
Bu kavramların mahiyetini, tasdik veya inkar neticesini insanımız bilmediği, öğrenme ihtiyacı da hissetmediği için ya yandaş oldular, ya da karşıt oldular.
Çağımız teknoloji çağı. Bir tık ile milyonlara ulaşabiliyorsunuz. Böyle bir ortamda yandaş veya karşıt birçok odak dini kavramları, birilerinin icraat ve söylemleriyle birleştiriyor, videolaştırıyor, fotoğraflandırıyor. İnsanımızda bunlara kanarak ya ondan yana olur, ya da karşıt oluyor.
Mesela şeriat. Birileri, 'biz şeriatçıyız, şeriatı getireceğiz' diyor. Arkasından Şiiler kafirdir, Aleviler kafirdir, solcular kafirdir. Şiilerle savaşmak cihattır vs. diyenleri tasdik ediyor, arkasından gidiyor ve onların söylediklerinin avukatlığını yapmaya başlıyor.
Peki, şeriat nedir? Kimse bu kavramın mahiyetini araştırmıyor. Araştırsa Kelime-i şahadet getirenin Müslüman olduğunu ve onu tekfir etmenin neticesinde kendisinin imanından olacağını görecek. İşte bu cehalet yüzünden farkında olmadan birilerine kanarak küfre düşüyor.
Sünnisi de, Alevisi de, Şiisi de, Ceferisi de Kelime-i Şahadet getiriyor. Getirmiyorsa onunla, senin benim işim olmaz. 'Senin dinin sana, benim dinim banadır' (Kafirun Suresi son ayet) der, geçerim. Ta ki! Benim inancıma, vatanıma, bayrağıma, birlik ve beraberliğime müdahale etmeye kalkana kadar.
Bir kısım insanlar ise yine bazı kişi ve odakların etkisi altında kalarak veya yukarıda bahsettiğim odaklara tepki olarak, 'ben (biz) şeriata karşıyız' diyor. Kardeşim! Şeriat nedir, bir araştırsana.
Nikahını şeriata göre kıyıyorsun. Yatak odanda şeriatın kurallarına riayet ediyorsun, gusül abdestini şeriata göre alıyorsun, cenazeni şeriata göre defnediyorsun sonra da 'ben şeriata karşıyım' diyorsun. Birilerinin gazıyla kendini inkar ediyorsun, imanının kaybediyorsun.
Onun için bırakın şu sarıklı şöyle dedi, şu ilahiyatçı böyle dedi, filan cemaat, parti şunu diyor, yok filan ülkede şöyle yapılıyor vs. söylem ve örneklendirmeleri.
Allah Resulü (s.a.a) ne demişti? '"Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; onlara sarıldığınız sürece benden sonra asla sapıklığa düşmezsiniz. Onlar Allah'ın Kitab'ı ve benim itretim Ehl-i Beyt'imdir. Bu ikisi, Kevser Havuzu üzerinde bana tekrar dönünceye kadar asla birbirlerinden ayrılmazlar. Bakın görün benden sonra onlara nasıl davranacaksınız?" (Sahih-i Müslim, Kitab-u Fezail-i Ali ibn-i Ebi Talib, c.7, s.122. Sahih-i Tirmizi, c.5, s.328. İmam Nesai'nin yazdığı "EI Hasais", s.21. Müsned-i imam Ahmed ibn-i Hanbel, c.3, s.17. Müstedrek-i Hakim, c.3, s.109.)
Ne yapacakmışız? Bu iki emanete sarılacakmışız. Bu iki emanetin birini dahi olsa inkar edenden kaçacağız. Özellikle iman konusunda bilgimiz yoksa fikrimizde olmayacak. Susacak mıyız? Hayır. Araştıracağız. Emin olun' Hakikati araştırma gayreti içerisine girenleri Allah doğru yola ulaştırır.
* * *
En son 'Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın, 'eğitim bir milletin varoluş sebebidir' sözünün altında eğitimin önemini anlatan bir yazı yazdım.
Aynı gün TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken bir açıklama yaptı. Türkiye'de okulda olması gereken 18 yaş altı 101 bin 650 çocuk tarlalarda, merdiven altlarında, sokaklarda ev bütçesine katkı için çalışıyorlar, çalıştırılıyorlar.
Vahim bir tablo. Ha! Bu tablo bugünün tablosu değil. Dünden bugüne Türkiye'nin tablosu. Merak ettiğim 18 yaşını doldurmamış şarkıcıların (!) takibini yapan bakanlık neden bu çocukların takibini yapmıyor.
Bir başka gerçek ise o çocuklar neden çalışmak, çalıştırılmak zorunda? Hangi anne-baba okula gitmesi gereken evladını tarlaya, atölyeye gönderir?
Bu kavramların mahiyetini, tasdik veya inkar neticesini insanımız bilmediği, öğrenme ihtiyacı da hissetmediği için ya yandaş oldular, ya da karşıt oldular.
Çağımız teknoloji çağı. Bir tık ile milyonlara ulaşabiliyorsunuz. Böyle bir ortamda yandaş veya karşıt birçok odak dini kavramları, birilerinin icraat ve söylemleriyle birleştiriyor, videolaştırıyor, fotoğraflandırıyor. İnsanımızda bunlara kanarak ya ondan yana olur, ya da karşıt oluyor.
Mesela şeriat. Birileri, 'biz şeriatçıyız, şeriatı getireceğiz' diyor. Arkasından Şiiler kafirdir, Aleviler kafirdir, solcular kafirdir. Şiilerle savaşmak cihattır vs. diyenleri tasdik ediyor, arkasından gidiyor ve onların söylediklerinin avukatlığını yapmaya başlıyor.
Peki, şeriat nedir? Kimse bu kavramın mahiyetini araştırmıyor. Araştırsa Kelime-i şahadet getirenin Müslüman olduğunu ve onu tekfir etmenin neticesinde kendisinin imanından olacağını görecek. İşte bu cehalet yüzünden farkında olmadan birilerine kanarak küfre düşüyor.
Sünnisi de, Alevisi de, Şiisi de, Ceferisi de Kelime-i Şahadet getiriyor. Getirmiyorsa onunla, senin benim işim olmaz. 'Senin dinin sana, benim dinim banadır' (Kafirun Suresi son ayet) der, geçerim. Ta ki! Benim inancıma, vatanıma, bayrağıma, birlik ve beraberliğime müdahale etmeye kalkana kadar.
Bir kısım insanlar ise yine bazı kişi ve odakların etkisi altında kalarak veya yukarıda bahsettiğim odaklara tepki olarak, 'ben (biz) şeriata karşıyız' diyor. Kardeşim! Şeriat nedir, bir araştırsana.
Nikahını şeriata göre kıyıyorsun. Yatak odanda şeriatın kurallarına riayet ediyorsun, gusül abdestini şeriata göre alıyorsun, cenazeni şeriata göre defnediyorsun sonra da 'ben şeriata karşıyım' diyorsun. Birilerinin gazıyla kendini inkar ediyorsun, imanının kaybediyorsun.
Onun için bırakın şu sarıklı şöyle dedi, şu ilahiyatçı böyle dedi, filan cemaat, parti şunu diyor, yok filan ülkede şöyle yapılıyor vs. söylem ve örneklendirmeleri.
Allah Resulü (s.a.a) ne demişti? '"Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; onlara sarıldığınız sürece benden sonra asla sapıklığa düşmezsiniz. Onlar Allah'ın Kitab'ı ve benim itretim Ehl-i Beyt'imdir. Bu ikisi, Kevser Havuzu üzerinde bana tekrar dönünceye kadar asla birbirlerinden ayrılmazlar. Bakın görün benden sonra onlara nasıl davranacaksınız?" (Sahih-i Müslim, Kitab-u Fezail-i Ali ibn-i Ebi Talib, c.7, s.122. Sahih-i Tirmizi, c.5, s.328. İmam Nesai'nin yazdığı "EI Hasais", s.21. Müsned-i imam Ahmed ibn-i Hanbel, c.3, s.17. Müstedrek-i Hakim, c.3, s.109.)
Ne yapacakmışız? Bu iki emanete sarılacakmışız. Bu iki emanetin birini dahi olsa inkar edenden kaçacağız. Özellikle iman konusunda bilgimiz yoksa fikrimizde olmayacak. Susacak mıyız? Hayır. Araştıracağız. Emin olun' Hakikati araştırma gayreti içerisine girenleri Allah doğru yola ulaştırır.
* * *
En son 'Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın, 'eğitim bir milletin varoluş sebebidir' sözünün altında eğitimin önemini anlatan bir yazı yazdım.
Aynı gün TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken bir açıklama yaptı. Türkiye'de okulda olması gereken 18 yaş altı 101 bin 650 çocuk tarlalarda, merdiven altlarında, sokaklarda ev bütçesine katkı için çalışıyorlar, çalıştırılıyorlar.
Vahim bir tablo. Ha! Bu tablo bugünün tablosu değil. Dünden bugüne Türkiye'nin tablosu. Merak ettiğim 18 yaşını doldurmamış şarkıcıların (!) takibini yapan bakanlık neden bu çocukların takibini yapmıyor.
Bir başka gerçek ise o çocuklar neden çalışmak, çalıştırılmak zorunda? Hangi anne-baba okula gitmesi gereken evladını tarlaya, atölyeye gönderir?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024