logo
19 NİSAN 2024

Bölünmedik bir üniversiteler kalmıştı

07.05.2018 00:00:00
Seçim gündeminin biraz gerisinde kalsa da aslında en önemli diyebileceğimiz konuların başında üniversitelerin bölünmesi konusu geliyor. Bir anda İstanbul, Gazi ve İnönü gibi Üniversitelerinin bölüneceği haberi ile karşı karşıya kaldık. Bunda amaç nedir? Ne yapılmaya çalışılıyor? Mantıklı bir cevap bulmak gerçekten zor. Bu kararın gerekçesi olarak basına farklı yorumlar yansıdı. Bir üniversite bünyesinde iki farklı tıp fakültesi olmayacağı, çok geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda olmaları, bir araya toparlanmalarının gerekliliği, çok fazla öğrencilerinin olması ve bu kadar öğrencinin işlemini yapmanın ciddi problem oluşturduğu, bu vesileyle 13 yeni üniversite açılacak olması, v.s. gibi sebepler gösteriliyor gerekçe diye.
Öncelikli olarak yeni üniversite açılmasına kimsenin bir şey dediği yok. Ancak bu eski ve köklü üniversiteleri bölerek mi olmalı? Apartman dairelerinde vakıf üniversitesi oluyor da tarih kokan, nice değerlerimizin oralardan mezun olduğu koskoca kampüsler mi göze batıyor? Ayrıca eğer yönetimde ve denetimde ve öğrencilerin işlemlerinin halledilmesinde bir sıkıntı yaşanıyorsa bunun üniversitelerin büyüklüğünden değil, kadro açığından kaynaklandığı aşikardır. Zira ABD'deki California Üniversitesinin 238 bin öğrencisi için 198 bin akademik ve idari kadrosu varken, İstanbul Üniversitesi'nin 251 bin öğrencisine karşılık 15692 personeli vardır. Sadece bu örnek bile durumu ortaya koymak için yeter de artar bile. Devlet üniversitelerini böleceğine madden ve manen, parasal olarak ve kadro olarak destek vermeli, arkasında durmalıdır ki bu ülke daha da ileriye gidebilsin. Binalar eskiyse aslına bağlı kalarak restore edilmeli, yenilenmeli, içleri son teknoloji ile donatılmalı ama tarihi dokusuna da sahip çıkılmalıdır. 
Hepsinden önemlisi İstanbul Üniversitesi, Gazi Üniversitesi gibi yılların tecrübesini ve bilgi birikimini temsil eden üniversitelerin tarihi değeri nasıl göz ardı edilebilir? Özellikle Beyazıt Kampüsü, üniversite hazırlık kitaplarının kapaklarını süsleyen meşhur büyük kapısıyla adeta Türkiye'de üniversite denilince akla ilk gelen figürdür. 1453'te kurulmuş, İstanbul'un Türk toprağı olmasıyla yaşıt, tarihimize imza atmış olaylara ev sahipliği yapan bir mekandır. Türkiye'yi dünyaya tanıtmış, önemli işlere imza atmış birçok akademisyen ve bilim adamını yetiştirmesinden dolayı manevi öneme de sahip bir noktadır. 
Ayrıca bu kadar köklü bir değişiklikte böyle aceleci davranılması, yaklaşık 50 gün sonra değişecek olan bir meclisin tam da seçim üstü, yangından mal kaçırır gibi, işi gücü bırakıp, sanki çok acil bir durummuş gibi bu konuyu gündeme getirmesi cevaplaması daha da zor bir soru olarak önümüzde durmaktadır. 
Üstelik de birçok olayın yaşandığı bu üniversitelerde şu an huzur hakimken, öğrenciler güzelce derslerine girip çıkıp sadece eğitimle ilgilenir haldeyken bu açıklama ile birlikte, üniversitelerine sahip çıkmak isteyen, bu durumu içine sindiremeyen öğrenciler ve akademik personel haklı olarak mücadele etmek istediklerinden kampüslerde yeniden oturma eylemlerine, protesto gösterilerine başlamışlardır. Tam da seçim atmosferindeyken, sinirlerin de gergin olma ihtimalinin olduğu bir durumda bu hak arayışının provoke edilip üniversitelerin karışmasına sebep olmamasını diliyoruz. 
Bir diğer çekince ise; yine umuyoruz ki bu büyük kampüslerin yerinde birkaç yıl sonra, inşaallah, hiç de ihtiyacımız olmayan, sadece rant kapısı olacak bir AVM ya da başka bir bina görmeyiz.  
Henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte bu adım çok zamansız ve yanlış bir adımdır. Türkiye'de eğitim ve bilim adına biraz daha geri gitmek demektir. Oralarda yetişmiş, mezun olmuş, olamamış, birçok şeyin mücadelesini vermiş büyüklerimizin de kemiklerini sızlatmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bu değerler kolay yetişmiyor. Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Orhan Pamuk'a, Yusuf Atılgan'dan Aziz Sancar'a birçok önemli edebiyatçı, bilim adamı bu okullardan mezundur. Çapa ve Cerrahpaşa Tıp fakülteleri sadece Türkiye'nin değil dünyanın en başarılı doktorlarını yetiştiren fakültelerdir. Yakın tarihimizin en önemli isimlerinden olan Deniz Gezmiş ve arkadaşları Beyazıt'taki anfilerde bulunan o tahta sıralarda oturmuşlardır. Amerikan 6. Filoyu protesto mitingi Beyazıt Meydanı'nda olmuştur. Üniversitelerde başörtülü okuyabilme mücadelesi veren kız öğrenciler, okullarına alınmadıklarında Beyazıt meydanında oturma eylemi yapmışlardır. Özellikle İstanbul Üniversitesi, Türkiye tarihinin vazgeçilmez bir parçası ve yaşanmışlığıdır, demokrasi mücadelesinin sembolüdür. Bu sembolün oradan taşınması Türk demokrasisine vurulacak bir darbedir.
Tabii ki yeni üniversiteler açılsın, tabi ki üniversitelerin sorunlarına çözüm aransın, eğitim kalitesi arttırılsın ama bu, böyle köklü üniversiteleri bölerek yapılmasın...
 
Asude Havuzlu / diğer yazıları
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.