Büyük İsrail hedefli Barzani-PYD oyunu

Ortadoğu'da Yahudi Barzani merkezli gelişmeler devam ediyor.
Malum, Kobani'nin önce IŞİD bahanesiyle boşalttırılıp ardından Barzani eliyle yeniden dizayn edilmesiyle Barzanileşmiş bir PYD oluştu.
Peki, neden Kobani ve Suriye'nin kuzeyindeki diğer bölgelerde bizzat Barzani değil de, Barzani'nin geri planda olduğu, Barzani kontrollü PYD'nin ön planda olduğu bir senaryo devreye sokuldu? Öyle ya, Barzani hazır girmişken aynen Irak'ın kuzeyi gibi buraya da direkt hükmedebilirdi.
Eğer böyle olsaydı, Barzani Suriyeli bir unsur olmadığı için bugünkü mücadele verilemezdi. Rusya ve Esad yönetimi buna müsaade etmezdi.
Dikkat ederseniz, Rusya, sadece Esad yönetimini değil, Suriye'de terörle mücadele eden Suriyeli her kesimi muhatap olarak kabul ediyor.
Hatta önceki gün BM'nin 5 daimi üyesinden Çin de Suriye sürecine dahil oldu. Çin, Suriye hükümet ve muhalefet temsilcilerini Pekin'e davet edeceğini söyledi.
Bu grupların içinde PYD de var. Eğer bu bölge Barzani'nin elinde olsaydı ne Rusya, ne Çin, ne de BM onu muhatap almayacaktı.
Esasen bu durum, bölgede Büyük İsrail Devleti hedefli Büyük Ortadoğu Projesi hesabı olan ABD-İsrail ikilisinin de işine geliyor, dikkat ederseniz gelişen sürece çok itiraz etmiyorlar.
PYD, Rusya ve Çin için Barzani demek değil ama ABD ve İsrail için Kobani sürecinden sonra PYD hem Barzani, hem de Büyük İsrail Devleti'nin Suriye ayağı demek?
Üstelik bir ABD senaryosu gereği Rus uçağını düşürerek Rusya ve Çin ile karşı karşıya gelen Türkiye'nin sürekli PYD aleyhinde söylemler kullanması, Rusya ve Çin'i PYD'yi muhatap almaya zorluyor.
Unutmayalım ki bu da bir senaryonun parçası? Şu anda iyi polis rolünü, ABD, İsrail ve Barzani oynuyor, Türkiye ise kötü polis rolünde?
Süreçteki IŞİD'in rolünü anlamamız açısından şu haber önemli?
İngiltere merkezli düşünce kuruluşu IHS Janes'in raporuna göre, IŞİD 2015 içinde elindeki toprakların yüzde 14'ünü kaybetmiş, Suriye Devleti de yüzde 16 kaybetmiş, buna karşın PYD yüzde 186 oranında artırmış.
IŞİD, Robin Hood misali, Suriye Devleti'nden alıyor, Barzanileşmiş PYD'ye veriyor; Irak Devleti'nden alıyor, Barzani'ye katıyor.
IŞİD terör örgütü devletlerden toprak kaptığı için kimse bir şey demiyor. ABD-İsrail ikilisinin asıl Irak yatırımı olan Barzani ve Suriye yatırımı olan Barzanileşmiş PYD, bir terör örgütünden, mücadele ediyormuş gibi yapıp toprak alınca da yine kimse bir şey demiyor hatta kahraman ilan ediyorlar.
Irak'a ait topraklar, İsrail adına bağımsızlığa adım atmak üzere olan Barzani'ye geçince herkes mutlu oluyor; Suriye'ye ait topraklar yine İsrail adına Barzanileşmiş PYD'ye geçince de herkes mutlu oluyor.
Bütün bu saman altından su yürütme faaliyetleri arada IŞİD olduğu için başarılı oluyor. Herkes IŞİD'le mücadele ile meşgulken, Büyük İsrail'in Irak ve Suriye parçaları sessiz sedasız oluşuyor. İşte size cambaza bak oyunu?
Barzani'nin bağımsızlık adımlarından bahsettik. Barzani, geçtiğimiz gün lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) yetkililerine Kuzey Irak'ın bağımsızlığı için referanduma hazırlık yapılması talimatı verdi.
Suriye Kobani süreciyle Büyük İsrail'e hazırlanmışken, Türkiye'nin güneydoğusu da son olaylarla Kobani sürecini yaşıyorken, Türkiye ile İsrail yeni bir sayfa açmışken, 34 Sünni-Vahhabi İslam ülkesi Suud başkanlığında İsrail adına ittifak kurmuşken yani Büyük İsrail yolunda Barzani için her şey tıkırında gidiyorken, Barzani de bu arada bağımsızlığı aradan çıkartayım diyor herhalde?
Prof. Dr. Haydar Baş Bey yıllardır uyarıyor, "Barzani bir Kürt hareketi değil, Yahudi hareketidir. Kobani'de bunun temelini attılar", "Şimdi güneydoğumuzda da aynı süreci yaşatacaklar", "Barzani bir numaralı Türkiye Cumhuriyeti Devleti düşmanıdır", "Barzani liderliğinde kurulacak Yahudi-Kürt devleti, Büyük İsrail'e hizmet edecektir" diye?
Şimdi göreceksiniz, Kobani'yi nasıl terörle boşalttırıp ardından Barzani'yi buraya soktularsa, aynı senaryoyu Türkiye'nin Diyarbakır'ı, Şırnak'ı, Mardin'i, Şanlıurfa'sı için de devreye koyacaklar.
Problemi görünüşte Barzani'ye çözdürtecekler, onu güneydoğu insanımız nezdinde kahraman yapacaklar ve özerklikle birlikte güneydoğumuzu bizden kopartacaklar.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın dedikleri bir bir çıkıyor.
Bu zifiri karanlık tabloyu değiştirecek, bu karanlığa güçlü bir ışık tutacak olan tek çözüm adamı Prof. Dr. Haydar Baş burada, peki, millet nerede?