İlan edilen erken seçim tarihinin tam da üniversite sınavının tarihine denk getirilmesi ve sınavın bir hafta sonrasına ötelenmesi, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi "sen kalk ben oturacağım" dayatması ile karşı karşıya bıraktı.
Büyükler çok ayıp ettiler.
Bu karar tam bir dayatma örneğidir.
Lisenin son sınıfında, üniversiteye adım atmaya hazırlanan milyonlarca gencimize; "bizim nezdimizde sizin de, sınav tarihinizin de hiçbir ehemmiyeti yoktur" demektir.
Sınava girecek adaylardan birisi olsaydım ve bu erken seçim tarihini benim sınav tarihimle çakıştırıp benimkini bir hafta sonrasına öteleyen bu partilerden birinin sempatizanı olsaydım, kesinlikle buz gibi soğurdum, bunlardan birinin üyesi olsaydım kesinlikle derhal üyeliğimi iptal ederdim.
İstiklalimizin ve istikbalimizin teminatı olan gençliğimiz asla ve asla "sen kalk ben oturacağım" dayatmasını hak etmiyor, büyüklerin de böyle bir şeyi dayatmaya asla hakları yoktur.
Haftalar, aylar 'torbaya mı girmiştir ki?' aylar öncesinden ilan edilmiş, o tarihe göre kendisini ayarlamış, planını, programını ona göre yapmış olan milyonlarca ailenin ve gencin planlarını altüst ediyorsunuz?
"Ne fark eder, ha bir hafta önce, ha bir hafta sonra?" diyenler çıkabilir, evet, kıyamet kopmaz ama bu, en azından gençleri hafife almaktır, ailelerin planlarını, programlarını yok saymaktır ve en önemlisi de "dediğim dedik çaldığım düdük" dayatmasını perçinlemektir.
Güya sandığa gidiyorsunuz, memleketi kimin yöneteceği konusunda halkın fikrini soracaksınız, görüşlerini alacaksınız ama bunun için ilan ettiğiniz tarih, nüfusun büyük bir kesimini "yok sayma, dikkate almama" anlamına gelecek bir tarih...
On sekiz yaşına yeni girmiş ve ilk kez oy kullanacak olan bu gençlerimizin oy kullanırlarken bu dayatmayı, bu yok saymayı ve bu "sen kalk ben oturacağım" tavrını dikkate alacaklarını düşünüyoruz.
Millet geçim derdi dertli, dört nala koşan akaryakıt zammının, dolayısıyla hayatın bütün alanlarına yansıyan zamların peşinden yetişmeye uğraşırken Ankara'daki beylerin erken seçim kararı alması ve bir de bu tarihi üniversite sınav tarihi ile çakıştırmaları ciddi oy kaybını beraberinde getirecektir.
Yaşanan ekonomik kriz nedeni ile aileler zaten mağdur idiler bir de bu yanlış tarih ilanı ile gençleri de mağdur ettiler.
Mağduriyet katlandı.
Mağdur edenlerin mamur ve memnun edileceklerini düşünmek herhalde çok fazla iyimserlik olur.
Büyükler gençlere çok ayıp ettiler.
Büyükler çok ayıp ettiler.
Bu karar tam bir dayatma örneğidir.
Lisenin son sınıfında, üniversiteye adım atmaya hazırlanan milyonlarca gencimize; "bizim nezdimizde sizin de, sınav tarihinizin de hiçbir ehemmiyeti yoktur" demektir.
Sınava girecek adaylardan birisi olsaydım ve bu erken seçim tarihini benim sınav tarihimle çakıştırıp benimkini bir hafta sonrasına öteleyen bu partilerden birinin sempatizanı olsaydım, kesinlikle buz gibi soğurdum, bunlardan birinin üyesi olsaydım kesinlikle derhal üyeliğimi iptal ederdim.
İstiklalimizin ve istikbalimizin teminatı olan gençliğimiz asla ve asla "sen kalk ben oturacağım" dayatmasını hak etmiyor, büyüklerin de böyle bir şeyi dayatmaya asla hakları yoktur.
Haftalar, aylar 'torbaya mı girmiştir ki?' aylar öncesinden ilan edilmiş, o tarihe göre kendisini ayarlamış, planını, programını ona göre yapmış olan milyonlarca ailenin ve gencin planlarını altüst ediyorsunuz?
"Ne fark eder, ha bir hafta önce, ha bir hafta sonra?" diyenler çıkabilir, evet, kıyamet kopmaz ama bu, en azından gençleri hafife almaktır, ailelerin planlarını, programlarını yok saymaktır ve en önemlisi de "dediğim dedik çaldığım düdük" dayatmasını perçinlemektir.
Güya sandığa gidiyorsunuz, memleketi kimin yöneteceği konusunda halkın fikrini soracaksınız, görüşlerini alacaksınız ama bunun için ilan ettiğiniz tarih, nüfusun büyük bir kesimini "yok sayma, dikkate almama" anlamına gelecek bir tarih...
On sekiz yaşına yeni girmiş ve ilk kez oy kullanacak olan bu gençlerimizin oy kullanırlarken bu dayatmayı, bu yok saymayı ve bu "sen kalk ben oturacağım" tavrını dikkate alacaklarını düşünüyoruz.
Millet geçim derdi dertli, dört nala koşan akaryakıt zammının, dolayısıyla hayatın bütün alanlarına yansıyan zamların peşinden yetişmeye uğraşırken Ankara'daki beylerin erken seçim kararı alması ve bir de bu tarihi üniversite sınav tarihi ile çakıştırmaları ciddi oy kaybını beraberinde getirecektir.
Yaşanan ekonomik kriz nedeni ile aileler zaten mağdur idiler bir de bu yanlış tarih ilanı ile gençleri de mağdur ettiler.
Mağduriyet katlandı.
Mağdur edenlerin mamur ve memnun edileceklerini düşünmek herhalde çok fazla iyimserlik olur.
Büyükler gençlere çok ayıp ettiler.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024