logo
19 MART 2024

Büyüme yüzde 7,4 ise apar topar seçim niye?

20.04.2018 00:00:00
Hiçbir siyasi irade, işler tıkırında gidiyorken, her şey yolundayken erken seçim, hatta daha da ötesi "baskın seçim" kararı almaz. Apar topar böyle bir karara imza atılıyorsa, emin olun ki şartlar çok kötü olduğundan ve de her geçen gün daha da kötüleşeceğinden dolayıdır. 
Esasen erken seçimin ilk sinyallerini ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek vermişti. Hatırlarsanız, yaklaşık 1 ay önce Sayın Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde özel şirket temsilcilerine "dövizle borçlanmayın" diyerek şirketlerini yabancılara satmalarını tavsiye etmiş, gerekçe olarak da "yağmur yağacak" uyarısında bulunmuştu.
Devlet Bahçeli de, partisinin grup toplantısında erken seçimin düğmesine bastığı konuşmasında "Türkiye'nin 3 Kasım 2019'u beklemesi bu şartlarda mümkün değil" ifadelerini kullanarak seçimin yapılmasının acil bir hal aldığından behsetmişti.
Sayın Şimşek'in ve Bahçeli'nin açıklamalarına bakılırsa, erken seçim kararı şartların zorluğundan ve siyaseti 2019'a kadar götüremeyeceklerinden dolayı alındı.
Eğer Türkiye gerçekten yüzde 7,4 ile OECD ülkeleri içinde Çin'i de sollayarak en hızlı büyüyen bir ekonomi olsaydı, emin olun ki bu erken seçim kararı asla alınmazdı.
Sadece bu seçim kararı bile siyasilerimizin büyüme tezini yalanlıyor, büyüme rakamlarının hormonlu olduğunu açıkça önümüze koyuyor.
Yabancı basın organları da, apar topar alınan erken seçim kararında ekonomideki kötü gidişatın büyük etkisini vurguladılar.
Financial Times gazetesi, "Erdoğan U dönüşü yaptı ve erken seçim dedi" başlığıyla verdiği haberde, "Türkiye Cumhurbaşkanı defalarca erken seçim olmayacağını, seçimin Kasım 2019'da yapılacağını söylemişti. Bu hızlı U dönüşünü ulusal güvenlik sorunları, Suriye ve Irak'taki istikrarsızlık ve başkanlık sistemine geçişi hızlandırma ihtiyacı ile gerekçelendirdi" ifadelerine yer verdi ve erken seçimin ekonominin gidişatına dair uyarıların arttığı bir dönemde alındığına dikkat çekti.
The Guardian gazetesinde, Erdoğan'ın düne kadar seçimin 2019'da yapılacağını söylediği fakat ekonomik kaygılar nedeniyle seçimi erkene çektiği belirtildi.
The Daily Telegraph gazetesi ise "Erdoğan'ın muhalefeti bastırması ve gittikçe otoriterleşen iktidarını daha fazla konsolide etmesi nedeniyle kaygılar büyürken seçim tarihi Kasım 2019'dan Haziran 2018'e çekildi" ifadeleri kullandı.
Erken seçim çağrısı her ne kadar Bahçeli tarafından yapılsa da, AKP-MHP ittifakının 2019 seçimlerine çok zaman olmasına rağmen alalacele kurulması, AKP'nin Cumhurbaşkanı'yla, Başbakan'ıyla seçim çalışmalarına erkenden başlaması bunun danışıklı bir girişim olduğunu gösteriyor. Karar Erdoğan'dan, ilan Bahçeli'den?
İktidarın 2019'a kadar beklemesi, Bahçeli'nin de ifade ettiği gibi mümkün değildi, çünkü ekonomi değirmeni yabancılardan alınan borçla dönüyor, elde kalan Cumhuriyet kazanımı son kuruluşları da satsan ihtiyacını karşılayamıyorsun ve dışarıdan para girişi de artık eskisi gibi kolay yapılamıyor. Kısaca, değirmenin taşıma suyu bitti.
Mevcut ekonomik şartlar Sayın Şimşek'in ifadesiyle yağmura, gerçekte ise doluya, tipiye, fırtınaya, kasırgaya dönüşecek. Bu olumsuz şartlarla seçime gidildiğinde AKP hükümeti büyük bir riskle karşı karşıya kalacak. 2019'a kim öle kim kala?
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanıyla hükümetin uyumlu çalışması sayesinde ciddi bir sorun yaşanmıyor gibi gözükse de eski sistemin hastalıkları attığımız her adımda karşımıza çıkabilir" dedi. Halbuki içinde bulunduğumuz OHAL şartlarında KHK'lar da devreye sokularak istenilen her adım rahatlıkla atılabiliyordu.
Sayın Cumhurbaşkanı erken seçim gerekçesi olarak şunları söyledi: "Gerek Suriye'de yürüttüğümüz sınır ötesi operasyonlar, gerek Suriye ve Irak merkezli olarak bölgemizde yaşanan tarihi önemdeki hadiseler, Türkiye'nin bir an önce belirsizlikleri aşmasını zorunlu hale getirmiştir? Suriye'deki gelişmelerin hızlandığı, makroekonomik dengelerden büyük yatırımlara kadar her konuda çok önemli kararlar vermemiz gereken bir dönemde seçim konusunu ülkemizin gündeminden bir an önce çıkarmamız şarttır."
Demek ki önümüzdeki süreçte ekonomik gidişattaki kötüleşme değil tek etken, dış politikamızda da özellikle Suriye ve Ortadoğu eksenli "millete rağmen" önemli kararlar verilecek. Bunun için daha güçlü yetkiler gerekiyor. "Millete rağmen", çünkü 2019 seçimlerini riske atmasından endişe edildiği için seçimler en erkene alındı.
İnşallah bu süreç, ABD'nin Arap ülkelerini Sünni NATO adı altında Suriye'ye ordu göndermelerini talep ettiği ve Şii-Sünni çatışmasını tetiklemek istediği bir atmosferde, Türkiye'nin de NATO'da daha aktif roller verilerek ağzına bir parmak bal çalındığı bugünlerde "Şii-Sünni çatışmasında Sünni taraf olma adımı" değildir.
Eğer daha fazla yetki için amaç, millete hizmet etmek, gerçek Milli Para'mızı devreye koymak, ekonominin her sahasında, iç ve dış politikada millileşmek, Atatürk'ün milli hamle çizgisini takip etmek ise bunun için mevcut yetkiler fazlasıyla yeterlidir, hiçbir muhalefet partisi de bu hamlelere asla hayır demez.
Yeter ki, bu milli politikaların tek adresi Prof. Dr. Haydar Baş Bey kılavuz ve dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli de yol haritası olarak benimsensin, içimizdeki hazinenin kıymeti artık bilinsin.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.