Ebû Saîd'den rivayetle;
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem mescidde itikafa girdi. Cemaatin yüksek sesle Kur'ân okuduklarını duydu. Perdeyi açıp şöyle buyurdu: "Dikkat edin, her biriniz husûsi bir şekilde Rabbine münacaat ediyor, birbirlerinizi rahatsız etmeyin! Kıraatte (ya da namazda) birbirinizin okuyuşunu karıştırmayın!" (Ebû Dâvud 1332).
Kur'an âyetleri okunduğu ölçüde kul Rabbi ile konuşur, irtibat kurar. Manası anlaşılsa da anlaşılmasa da Kur'an okuyanın iç tabiatında, derununda fevkalade bir haz, bir maneviyat oluşturur. Bu manada okuyan manasını anlamadan okusa da faydasını görür. Örnek olarak, doktora giden hastaya, doktor bir reçete takdim eder. Hastanın, ilacın ne oluşumundan haberi vardır, ne de kendinden. Hasta, doktora teslim olur, ilaçları kullanır, sapasağlam olur. Bu ilacın nasıl oluşturulduğunu bildiği için mi olmuştur? Yoksa doktorun dediğine teslim olduğu için mi olmuştur? İlle de oluşumunu bilerek bu ilaç uygulanmalıdır denilirse, o zaman her hastanın eczacılık fakültesini bitirmesi lazım. Özetle manasını anlasın ya da anlamasın, Kur'an inananlara şifadır.
Cenab-ı Hakk Kur'an-ı Kerim için, "Biz, Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü'minler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır" (İsra: 17/82) buyurdu.
İnanan, "Rabbim ne demiş? Dediklerini dinleyip ona tâbi olayım, ibadat u taatle ömrümü geçireyim, O'na yakın olayım, bu İlahi kitaptakiler Rabb'imin kelamıdır" diye Kur'an'ı okur, dinler. Şifa bulur. İnanmayan ise, onda sürekli bir hata bir eksik var mı diye araştırır. Ama bulamaz, o zaman hüsrana kapılır.
Manasını bilmeden Kur'an okumak da ibâdettir. Kur'an'ın ruhuna vâkıf olmak ise, ancak Allah'a kulluk ve zikrullah ile mümkündür. Hiçbir şey anlaşılmasa da manasından sevilir. Okunur ve okuyanın hâli öyle olur ki, Allah'ın bütün âyetlerinin emrettiklerini yapar, nehyettiklerinden kaçar. Yani onun hâli de Kur'an'dan bir numune olur.
Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim tilaveti:
Hafs b. Giyas rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Ramazan ayı ki Kur'an onda nâzil oldu?" ayetini sordum ve "Biz Kur'an'ın baştan sona (takribi) yirmi senede nâzil olduğunu biliyoruz" dedim.
Buyurdu ki: "Kur'an bir kerede bir bütün olarak Ramazan ayında Beytu'l-Ma'mur'a indi. Sonra (takribi) yirmi sene boyunca oradan (kısım kısım) indirildi."
Ardından İmam şöyle buyurdu: "Nebi (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: İbrahim (aleyhisselam)'ın suhufları Ramazan ayının ilk gecesinde, Tevrat Ramazanın altıncı gecesinde, Zebur Ramazan on sekizinci gecesinde ve Kur'an da Ramazan ayının yirmi üçüncü gecesinde nâzil olmuştur." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ca'fer-i Sâdık, s.636; Usul-i Kâfi, c.2, s.1005-1006).
Râvilerden İbn-i Abbâs (r.a.) şöyle demiştir:
"Allah'ın Resûlü, insanların en cömerti idi. Ramazan ayında Cibril ile buluştuğu zaman ise cömertliği en son dereceye ulaşırdı. Allah'ın Resûlü, Ramazanın her gecesinde Cibril ile buluşarak sıra ile Kur'ân okurlardı. Böylece Resûl-i Ekrem, Cibril ile karşılaştığında Müslümanlara rahmet eder ve rüzgârdan daha çok cömert olurdu." (Buhari ve Müslim).
İnananlar da her Ramazan ayında da bir araya gelerek mukabele okuyarak Resûlullah Efendimizin (s.a.a.) sünnetini yerine getiriyorlar. Böyleleri için Peygamber Efendimiz (s.a.a.), "Allah'ın evlerinden birinde toplanıp Allah'ın Kitâbını okuyan, onu aralarında öğrenip öğreten hiçbir topluluk yoktur ki Allah, onların üzerlerine sekine (huzur) indirmesin, rahmet onları kaplamasın, melekler onları kuşatmasın. Allah onları kendi katındakilerin içinde anmasın" (Müslim, zikr 38, s. 2074; Ebû Dâvud, 1455; Tirmizî, 2945 ve İbn Mâce 225) buyuruyor.
Bir adam dedi ki: "Ey Allah Resûlü! Allah'a en sevimli amel hangisidir?"
"Yolculuğu bitirince tekrar yola başlayan kimsenin durumu" buyurdu.
"Yolculuğu bitirip tekrar yola başlama durumu nedir?"
"Kur'ân'ı başından sonuna kadar okur, bitirdiğinde yeniden başlar." (Tirmizî, 2948).
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem mescidde itikafa girdi. Cemaatin yüksek sesle Kur'ân okuduklarını duydu. Perdeyi açıp şöyle buyurdu: "Dikkat edin, her biriniz husûsi bir şekilde Rabbine münacaat ediyor, birbirlerinizi rahatsız etmeyin! Kıraatte (ya da namazda) birbirinizin okuyuşunu karıştırmayın!" (Ebû Dâvud 1332).
Kur'an âyetleri okunduğu ölçüde kul Rabbi ile konuşur, irtibat kurar. Manası anlaşılsa da anlaşılmasa da Kur'an okuyanın iç tabiatında, derununda fevkalade bir haz, bir maneviyat oluşturur. Bu manada okuyan manasını anlamadan okusa da faydasını görür. Örnek olarak, doktora giden hastaya, doktor bir reçete takdim eder. Hastanın, ilacın ne oluşumundan haberi vardır, ne de kendinden. Hasta, doktora teslim olur, ilaçları kullanır, sapasağlam olur. Bu ilacın nasıl oluşturulduğunu bildiği için mi olmuştur? Yoksa doktorun dediğine teslim olduğu için mi olmuştur? İlle de oluşumunu bilerek bu ilaç uygulanmalıdır denilirse, o zaman her hastanın eczacılık fakültesini bitirmesi lazım. Özetle manasını anlasın ya da anlamasın, Kur'an inananlara şifadır.
Cenab-ı Hakk Kur'an-ı Kerim için, "Biz, Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü'minler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır" (İsra: 17/82) buyurdu.
İnanan, "Rabbim ne demiş? Dediklerini dinleyip ona tâbi olayım, ibadat u taatle ömrümü geçireyim, O'na yakın olayım, bu İlahi kitaptakiler Rabb'imin kelamıdır" diye Kur'an'ı okur, dinler. Şifa bulur. İnanmayan ise, onda sürekli bir hata bir eksik var mı diye araştırır. Ama bulamaz, o zaman hüsrana kapılır.
Manasını bilmeden Kur'an okumak da ibâdettir. Kur'an'ın ruhuna vâkıf olmak ise, ancak Allah'a kulluk ve zikrullah ile mümkündür. Hiçbir şey anlaşılmasa da manasından sevilir. Okunur ve okuyanın hâli öyle olur ki, Allah'ın bütün âyetlerinin emrettiklerini yapar, nehyettiklerinden kaçar. Yani onun hâli de Kur'an'dan bir numune olur.
Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim tilaveti:
Hafs b. Giyas rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Ramazan ayı ki Kur'an onda nâzil oldu?" ayetini sordum ve "Biz Kur'an'ın baştan sona (takribi) yirmi senede nâzil olduğunu biliyoruz" dedim.
Buyurdu ki: "Kur'an bir kerede bir bütün olarak Ramazan ayında Beytu'l-Ma'mur'a indi. Sonra (takribi) yirmi sene boyunca oradan (kısım kısım) indirildi."
Ardından İmam şöyle buyurdu: "Nebi (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: İbrahim (aleyhisselam)'ın suhufları Ramazan ayının ilk gecesinde, Tevrat Ramazanın altıncı gecesinde, Zebur Ramazan on sekizinci gecesinde ve Kur'an da Ramazan ayının yirmi üçüncü gecesinde nâzil olmuştur." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ca'fer-i Sâdık, s.636; Usul-i Kâfi, c.2, s.1005-1006).
Râvilerden İbn-i Abbâs (r.a.) şöyle demiştir:
"Allah'ın Resûlü, insanların en cömerti idi. Ramazan ayında Cibril ile buluştuğu zaman ise cömertliği en son dereceye ulaşırdı. Allah'ın Resûlü, Ramazanın her gecesinde Cibril ile buluşarak sıra ile Kur'ân okurlardı. Böylece Resûl-i Ekrem, Cibril ile karşılaştığında Müslümanlara rahmet eder ve rüzgârdan daha çok cömert olurdu." (Buhari ve Müslim).
İnananlar da her Ramazan ayında da bir araya gelerek mukabele okuyarak Resûlullah Efendimizin (s.a.a.) sünnetini yerine getiriyorlar. Böyleleri için Peygamber Efendimiz (s.a.a.), "Allah'ın evlerinden birinde toplanıp Allah'ın Kitâbını okuyan, onu aralarında öğrenip öğreten hiçbir topluluk yoktur ki Allah, onların üzerlerine sekine (huzur) indirmesin, rahmet onları kaplamasın, melekler onları kuşatmasın. Allah onları kendi katındakilerin içinde anmasın" (Müslim, zikr 38, s. 2074; Ebû Dâvud, 1455; Tirmizî, 2945 ve İbn Mâce 225) buyuruyor.
Bir adam dedi ki: "Ey Allah Resûlü! Allah'a en sevimli amel hangisidir?"
"Yolculuğu bitirince tekrar yola başlayan kimsenin durumu" buyurdu.
"Yolculuğu bitirip tekrar yola başlama durumu nedir?"
"Kur'ân'ı başından sonuna kadar okur, bitirdiğinde yeniden başlar." (Tirmizî, 2948).
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016