Bugün sizlerle kısa bir hikâye paylaşmak istiyorum. Bizi ve bu ülkeyi idare edenleri ilgilendirdiğine inanıyorum. Ortadoğu'da son gelişen olaylar benim bu hikâyeyi yazmama sebep oldu.
* * *
Adamın biri çölde devenin sırtında seyahat ediyormuş. Suyu ve teçhizatı yeterli miktardaymış. Bir müddet yol aldıktan sonra karşısına yine kendisi gibi çölde seyahat eden bir başka yolcu çıkmış. Halinden, aç mı, susuz mu olduğu anlaşılmıyormuş. Fakat o da yolcu ya, mutlaka en azından kendisi kadar yorgundur diye düşünmüş. Devenin sırtında iki insan yaklaşmışlar birbirlerine. Biri diğerine sormuş:
"Fazla suyunuz var mı kardeş?"
O da iyi niyetle "var tabii ki" demiş.
"O zaman biraz verir misiniz? Çok susadım da."
Karşılık vermiş bizimki, "tabii ki, buyur gel al."
"Ama ben çok uzak yoldan geldim. Çok yorgunum. Bana sen devenden inip verebilir misin?"
O da biraz düşünmüş: 'Ne olacak ki! Koskoca çölün ortasında suyumu çalacak değil ya' demiş kendi kendine. Devenin sırtından inmiş, suyu alıp, o yolcuya vermiş. O da ne! Adam suyu alır almaz devesini dörtnala koşturmaya başlamış. Adamın korktuğu başına gelmiş.
'Kim kimin suyunu çölün ortasında çalacak kadar düşüncesiz olabilir ki!' diye söylenmiş?
Hem de birbirlerine tam da çölün ortasında ihtiyaç duymuşken.
Adam suyunun çalındığını tamamen idrak edince başlamış kaçana bağırmaya.
"Kardeş kardeş dur dur? Bir çift sözüm var, bekler misin? Tamam, su senin olsun ama beni bir dinle!"
Suyu alıp kaçan adam, alaylı bir bakışla:
"Söyle bakalım ne diyeceksin?" demiş.
Bizimki cevap vermiş:
"Kardeş, aramızda kalacaksa söylerim."
Öteki:
"Eee hadi, kalacak kalacak söyle" demiş.
"Kardeş, lütfen çölde benden su istediğini ve senin de suyu alıp kaçtığını kimse bilmesin."
Cevap vermiş diğeri:
"Ne olur ki, rezil mi olursun?"
O da ona şu tarihi sözü söylemiş:
"Hayır hayır, BUNDAN SONRA ÇÖLDE KİMSE KİMSEYE SU VERMEZ DE ONUN İÇİN."
* * *
Ortadoğu'da dönen dolaplar bir gün gelip bizi çölde susuz bırakabilir. Alimallah kimse kimseye su vermezse o zaman vay halimize... Böyle olmasını asla istemeyiz. Gerçek rezillik, o zaman olur diye düşünüyorum.
İnşallah böyle gerçekleşmez!
Saygılar...
* * *
Adamın biri çölde devenin sırtında seyahat ediyormuş. Suyu ve teçhizatı yeterli miktardaymış. Bir müddet yol aldıktan sonra karşısına yine kendisi gibi çölde seyahat eden bir başka yolcu çıkmış. Halinden, aç mı, susuz mu olduğu anlaşılmıyormuş. Fakat o da yolcu ya, mutlaka en azından kendisi kadar yorgundur diye düşünmüş. Devenin sırtında iki insan yaklaşmışlar birbirlerine. Biri diğerine sormuş:
"Fazla suyunuz var mı kardeş?"
O da iyi niyetle "var tabii ki" demiş.
"O zaman biraz verir misiniz? Çok susadım da."
Karşılık vermiş bizimki, "tabii ki, buyur gel al."
"Ama ben çok uzak yoldan geldim. Çok yorgunum. Bana sen devenden inip verebilir misin?"
O da biraz düşünmüş: 'Ne olacak ki! Koskoca çölün ortasında suyumu çalacak değil ya' demiş kendi kendine. Devenin sırtından inmiş, suyu alıp, o yolcuya vermiş. O da ne! Adam suyu alır almaz devesini dörtnala koşturmaya başlamış. Adamın korktuğu başına gelmiş.
'Kim kimin suyunu çölün ortasında çalacak kadar düşüncesiz olabilir ki!' diye söylenmiş?
Hem de birbirlerine tam da çölün ortasında ihtiyaç duymuşken.
Adam suyunun çalındığını tamamen idrak edince başlamış kaçana bağırmaya.
"Kardeş kardeş dur dur? Bir çift sözüm var, bekler misin? Tamam, su senin olsun ama beni bir dinle!"
Suyu alıp kaçan adam, alaylı bir bakışla:
"Söyle bakalım ne diyeceksin?" demiş.
Bizimki cevap vermiş:
"Kardeş, aramızda kalacaksa söylerim."
Öteki:
"Eee hadi, kalacak kalacak söyle" demiş.
"Kardeş, lütfen çölde benden su istediğini ve senin de suyu alıp kaçtığını kimse bilmesin."
Cevap vermiş diğeri:
"Ne olur ki, rezil mi olursun?"
O da ona şu tarihi sözü söylemiş:
"Hayır hayır, BUNDAN SONRA ÇÖLDE KİMSE KİMSEYE SU VERMEZ DE ONUN İÇİN."
* * *
Ortadoğu'da dönen dolaplar bir gün gelip bizi çölde susuz bırakabilir. Alimallah kimse kimseye su vermezse o zaman vay halimize... Böyle olmasını asla istemeyiz. Gerçek rezillik, o zaman olur diye düşünüyorum.
İnşallah böyle gerçekleşmez!
Saygılar...
Osman Baş / diğer yazıları
- EMPATİ (Buram buram merhamet) / 15.08.2020
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019