logo
19 MART 2024

Cumhuriyetin iki sağlam direği: Attila İLHAN ve Oktay SİNANOĞLU

22.10.2017 00:00:00
Gazetemizin organizatörlüğünde bugün İstanbul'da Cumhuriyetimizin iki sağlam direğini, iki ulu çınarı yad edeceğiz, rahmetle anacağız; Attila İlhan ve Oktay Sinanoğlu?
Saat 14.00'da başlayacak anma programı Sefaköy Radisson Oteli'nde ve kapanış konuşmasını "Atatürk Vatandır" tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş yapacak? Vatan ve millet konusunda samimi olan tüm halkımızı bu iki değerimizi anmaya davet ediyoruz.
Gazetemizin başyazarı Sayın Muharrem Bayraktar'ın son kaleme aldığı "Yılların Ardından" eserinden istifade ederek bu iki büyüğümüzü yerimiz yettiğince anlatmaya çalışalım. Daha detaylı bilgi için Sayın Bayraktar'ın bu akıcı ve zevkle okuyacağınız eserini mutlaka temin ediniz.
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu; kendisi ABD'de bulunan Yale üniversitesi'nde görev yapmış ve ABD tarihinin en genç yaşta profesörlük ünvanı alan kişisi olmuş. Moleküler biyolojiden kimyaya, matematikten fiziğe birçok alanda bilimsel çalışmalar ortaya koymuş. 
Bayraktar'ın ifadesiyle, "Oktay Hoca'nın hayatı bilimle ve Türkiye ile doluydu."
Türkiye'de olduğu zamanlar Kadıköy'de bir kıraathaneye gider ve o gürültülü ortam içinde matematik, fizik ya da kimya teorileri üzerinde çalışmalar yaparmış. 
Bayraktar anlatıyor: Bir defasında, "Hocam, böyle bir ortamda bilimsel çalışma yapmak zor olmuyor mu" diye sordum, meşhur tebessümüyle, "Hayır, Amerika'da iken halkımı çok özledim. Onlar bana ilham veriyorlar" cevabını verdi. 
İşte bilimin zirvesinde olan birinin aidiyet duygusu?
Türkiye'de bilimsel çalışmalar yapmak en büyük arzusuydu ama bilimsel toplantılarda İngilizce değil de Türkçe sunum yapması ilginçtir ki Türkiye'deki üniversitelerin kapılarını ona kapanmasına sebep olacaktı. Suçu Türkiye'de Türkçe konuşmak?
2000 yılında Lütfi Kırdar Kongre Salonu'nda yapılan Milli ve Dini Bütünlüğümüze Tehditler programına Amerika'dan gelerek katılıyor ve Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu için, "Bu muhteşem insanlarla birlikte olmaktan gurur duyuyorum" ifadelerini kullanıyor.
Yine 2000'li yılların başında Muharrem Bey ve Oktay Hoca, Diyanet'in düzenlediği bir kitap fuarında Kadir Mısıroğlu ile karşılaşıyorlar. Konuşma sırasında Mısıroğlu'nun, Meltem TV ve Prof. Dr. Baş hakkında ileri geri konuşması üzerine Oktay Hoca ona şu tokat gibi cevabı veriyor:
"Kadir Bey, beni hayal kırıklığına uğrattın. Bir hemşehrin olan Haydar Hoca'nın kurdurduğu bir kanala karşı bu sözlerin beni şok etti. İzlenmiyor dediğin kanala ben ne zaman çıksam, sokakta adım bile atamıyorum. Herkes yanıma gelip tebrik ediyor. Şu kitap fuarında bile en az on kişi beni Meltem ekranlarından izlediğini söyleyerek yanıma geldi.
Söylediklerin çok ayıp çok? Seni bilmem ama ben Amerika'dan her döndüğümde Haydar Hoca ve arkadaşlarını, Meltem TV'yi sığınacak bir liman olarak görüyorum. Keşke senin de böyle bir limanın olsaydı."
Bu ifadelerden sonra aklıma bir ilahide geçen şu mısralar geliyor: "Kimi Haydar seni uzaktan tanır, kimi yaklaşır da kör olur gider."
Oktay Hoca, Bayraktar'la yaptığı bir TV programında Prof. Dr. Baş hakkında şunları söylüyor: "O bir derya. Biz ise bir damla. Onun yanında biz neyiz ki! Millet onu dinlemiyorsa, millet kaybeder."
Kıymet bilenin kıymetini bilirler diyelim ve yine Bayraktar'ın kitabından istifade ederek biraz da rahmetli Attila İlhan'dan bahsedelim.
Attila İlhan, Atatürk'ü gerçek anlamda tanıyan, ömrünü ülkemize ve milletimize hizmete adayan, eserleriyle, konuşmalarıyla Atatürk çizgisinin, gerçek ulusalcılığın, gerçek milliyetçiliğin ve bağımsızlık duruşunun sembol ismi olan mümtaz bir şahsiyet.
Muharrem Bayraktar'la Meltem TV'de yaptığı ilk programda Prof. Dr. Haydar Baş için şu ifadeleri kullanıyor: "Sizi tebrik ediyorum, Haydar Hoca'yı tebrik ediyorum. Çok milli ve vatansever bir duruşunuz var. Dindar kesim arasında hem milli çizgide olan hem de Atatürk'e sevdasını açıklayan başka bir kadro yok. Siz bu ülkede milli duruşun kalesi olmaya adaysınız."
Hatta daha sonraları, Bayraktar'la her görüşmesinde "Siz başkasınız, Haydar Hoca ve ekibi başka? Milli duruşun kalesisiniz" diyor Sayın İlhan?
Bayraktar, "Üstad, Türkiye'deki cemaatlerin çoğu bizi sevmiyor, neden acaba?" diye kendisine sorduğunda, şu önemli cevabı veriyor: "Nedeni basit, arkalarında yabancı ülkeler ve gizli servisler olan cemaatler tabii ki sizin gibi yerli bir hareketi sevmez."
11 Ekim 2005'te vefat eden Attila İlhan'ı son yolculuğuna Prof. Dr. Baş'ın arkadaşları uğurluyor ve toprağa indiriyor.
Attila İlhan, Mustafa kemal'le ilgili birçok iftiralara ikna edici cevaplar vermiştir. Bunlardan bir tanesi de "Atatürk batılılaşma yanlısıydı" iftirasına verdiği cevap:
"Mustafa Kemal Paşa'nın bütün söylev ve demeçlerini, bütün tamimlerini okuyun içinde garplılaşmak (batılılaşmak) diye bir tabir yok, böyle bir hedef yok?
Mustafa Kemal Paşa'nın kullandığı kelime başından itibaren 'muasırlaşmak', yani çağdaşlaşmak? İkisinin arasında çok fark var? Çağdaşlaşmak bir kere diyalaktik bir kavram. Bugün Batıda olur, yarın Doğuda olur, öbür gün Kuzeyde olur. Hiç belli olmaz. Nitekim şimdi Avrasya yükseliyor. Yarın Avrasya'nın dünyanın zirvesi olma ihtimali her zaman gündemde?
Mustafa Kemal Paşa'da Batılılık diye bir mesele yok. Ama daha önemlisi var: Mustafa Kemal Paşa sağ kaldığı sürece Türkiye Cumhuriyeti'nin Batılı devletlerle bir anlaşması yok. Herhangi bir ittifakı, herhangi bir dostluk anlaşması yok."
Attila İlhan, bir programda Bayraktar'ın "Atatürk'ün dine bakışı nasıldı" sorusuna müthiş bir cevap veriyor. Bayraktar'ın kitabının 119. sayfasında detaylıca var.
Sayın İlhan bu cevabında özetle halkın Atatürk'e dini sorular sorduğunu ve Atatürk'ün dini çok iyi bildiği için bütün sorulara cevap verdiğini ama Atatürk'ten sonra gelenlerin bu cevapları eserlere yansıtmadığını, Atatürk'ün dini boyutunu gizlediklerini anlatıyor.
Hatta Balıesir'de verdiği hutbenin sadece 7 sayfasını yayınladıklarını aslının ise 70 sayfa olduğunu belirtiyor. Ve ardından şu önemli tespitte bulunuyor:
"Çocuklarımıza yanlış bir Mustafa Kemal öğretiyoruz, yanlış bir İstiklal savaşı öğretiyoruz. Yanlış bir Türkiye Cumuriyeti öğretiyoruz."
Ve bu yanlışı yapanlar için de, "Onların canının istediği gibi, Gazi'nin söylediği gibi değil" ifadesini kullanıyor.
Zaten Prof. Dr. Haydar Baş'ın dindar Atatürk gerçeğini ortaya koymasının ve de "Atatürk vatandır" sempozyumlarıyla il il dolaşmasının kapısını açan da Attila İlhan'ın Prof. Dr. Baş'a söylediği, "gerçek Atatürk dindardır" ifadesi olmuştur.
Her iki büyüğümüzü yine rahmetle anıyor ve bugünkü anma programında bir ve beraber olarak gerçekleri öğrenmeye sizleri davet ediyorum.
 
 
Murat Çabas / diğer yazıları
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.