Darısı Türkiye'nin başına?

Ankara, seçim atmosferine girdi. Fakat Türkiye henüz aynı atmosferi paylaşmıyor. Çünkü vatandaş, madden ve manen harap ve bitap düşmüş vaziyette? İşini-aşını kaybetmiş. Toprağını yitirmiş. Ektiğinden bir hayır görmemiş; biçtiği elinde kalmış.Ahlak pörsümüş, asayiş kalmamış? Toplum, madden ve manen bitkisel hayata sürüklenmiş. Vatandaş, AKP iktidarıyla yaşadığı ağır tecrübe ile besleme medyanın pompaladığı pembe tablo arasında cebelleşiyor. Hatta hortumları artık kılıflarına sığmayan besleme medyaya, en az AKP kadar köpürüyor.Bir paket erzak verdiler; ama her şeyimizi hortumladılar3 Kasım seçimlerinde "iki paket erzak, bir çuval kömür, birkaç km. asfalt yol veya bir adet 14 ayar İran altını" uğruna kaptırdığı "oy"uyla, 4-5 yıldan beri başına ne çoraplar örüldüğünü hesap ediyor. Vatandaş, yokluk ve darlık içinde kıvranırken; ister istemez iki paket erzak, bir çuval kömür veya bir adet 14 ayar İran altını almış ama; karşılığında her şeyini kaptırmış? Madenlerini kaptırmış, petrol kaynaklarını ele vermiş. PETKİM'ini, TÜPRAŞ'ını, TELEKOM'unu, SEKA'sını kaptırmış. Toprakları elinden gitmiş? Vatandaş bunları yaşıyor. Önceki IMF'ci koalisyonun icraatlarıyla zaten bağındaki-bahçesindeki buğdayı, tütününü, fındığını, çayını, elmasını, üzümünü, narenciyesini kaybetmişti.  AKP iktidarıyla da kapısının önündeki traktörünü, ahırdaki ineğini, ağıldaki davarını bile kaybetmiş... Hatta birçokları çoluk-çocuğunu yitirmiş. İşini-aşını, huzurunu yitirmiş. Vatandaşın canı gırtlağına dayanmış.Vatandaş, artık "iki paket erzak, bir çuval kömür, birkaç km. asfalt yol veya bir adet 14 ayar İran altını karşılığında oy yok" diyor. "Madem projen yok, ne konuşuyorsun?"Hatta bugüne kadar denenmiş IMF'ci eski partilerin veya işbaşındaki IMF'ci AKP'nin elemanlarını köyüne, mahallesine, kahvesine sokmuyor. Bu IMF'cilere "Projeniz varsa anlatın, çözümünüz varsa konuşun, çareniz varsa milletin önüne koyun diyeceğiz, ama belli ki, hiçbir çözümünüz yok, olsa icraata koyardınız; o halde boşyere vaktimizi meşgul etmeyin" diyor. Bundan sonra böyle; geriye dönün marş marş diyor? Bu "onurlu tavır", AB'ye, IMF'ye ve ABD'ye geriye dön marş marş demektir aynı zamanda.BTP'lilere hoş geldiniz teşrifatı?Bu bağlamda tek istisna var; o da BTP? Vatandaş, köyde de, kentte de BTP'lileri baş tacı yapıyor. Buyurunuz hoş geldiniz, safalar getirdiniz diyor. Başımız üzerinde yeriniz var, diyor. Çay ısmarlıyor, yemek ikram ediyor. Haydar Hocamıza muhakkak selamlarımızı iletin, bu sefer onu deneyeceğiz diyor. BTP kadrolarını görünce halkın yüzünde güller açıyor. Bu "milli uyanış", milletimizin kaynaklarını ve emeğini hortumlayan ve ecnebilere hortumlatanların ayaklarını öyle yerden kesiyor ki, seyretmeye değer. Eski-yeni tüm IMF'ci hortumcular "iki paket erzak, bir çuval kömür, birkaç km. asfalt yol veya bir adet 14 ayar İran altını karşılığında oy" devri kapandı ise, halimiz nice olur telaşıyla kavruluyorlar. Hemen medyadaki aklı evvellerine haber salıyorlar. Biz gidersek siz de gidersiniz; pembe tablolar pompalayın, şu şu ısmarlama anketleri yayınlayın diyorlar? Niye mi? Baksanıza BTP İstanbul İl Kongresi, tam bir "iktidara yürüyüş kongresi"?Halk, BTP'yi milli modeliyle konuşuyor. Sosyal Devlet projeleriyle konuşuyor. BTP, vatandaşlık maaşı verecek diyor. BTP, kadınlara "insan işçisi" statüsüyle maaş bağlayacak, emekli edecek diyor. BTP, gençleri üniversiteye sınavsız alacak diyor. BTP, tarım kesimine ürününü toprağa atmadan 6 ay öncesinden avans ödeyecek, çiftçi ürününü teslim ettiği gün bedelini peşin alacak, diyor. BTP'nin bu projelerine dünya bilim adamları şapka çıkartıyor, diyor? Vatandaş bunları konuşuyor. Konuşmakla kalmıyor BTP'ye koşuyor."Haydar Hoca sana da maaş verecek?"Bakıyorsunuz, BTP, mahşer günü gibi bir miting yapıyor. Anında "F tipi tetikçiler" devreye giriyor; BTP'yi, işledikleri hunharca cinayetlerin balçıklarıyla karalamaya kalkışıyorlar?Bunları okuyan vatandaş, "Oğlum bu iftiraları yazıyorsun ama, gün gelecek utanacaksın; Haydar Hoca sana da 'vatandaşlık maaşı' bağlayınca yüzün kızaracak?" diyorlar, onlara bu kabil mesajlar yüklü e-mail gönderiyorlar.BTP, iktidar kongresi gibi bir kongre yapıyor; milletimiz uydudan, birçok yerel ve ulusal kanaldan canlı yayınlarla kongreyi izliyor, daha yüksek sesle "bu sefer BTP" demeye başlıyor? Derhal "medya tetikçileri" devre yapıyor. Ismarlama anketleri ve masaüstü kamuoyu yoklamalarını servis ediyorlar. BTP'yi örtmeye kalkışıyorlar? Ama bir yandan da "yükselen milliyetçilik, yepyeni bir siyasi istikamete oturdu, millet uyanıyor?" itiraflarıyla içlerindekini dışa vurmaktan kendilerini alamıyorlar. "Sen önce babanı kurtar"Bu da tutmayınca; hırsızlıklarıyla dünyaya nam salmış bazı politikacılara veya AB'cilikleri ve IMF'cilikleriyle tescilli bazı milliyetçileri rol veriyorlar? BTP'den aşırma projelerle "besleme kartel"de özel indirimli reklamlar verdiriyorlar? Vatandaş, hırsızlıkta nam salmış bu politikacıların reklamlarını görünce, "Oğlum, sen önce, hırsızlıktan ve hortumdan aranan babanı bul, babanı kurtar, kaçtığı yerden getir?" diyor.5 yılda milletimizin hayrına bir icraat ortaya koymayan AKP hükümeti ise, acaba IMF'yi de kızdırmayacak şekilde şöyle "çam sakızı çoban armağanı" türünden de olsa bazı yasal düzenlemeler yapabilir miyiz, telaşında? Ama bu oyun da tutmaz.Çünkü BTP'nin Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet/Milli Devlet tezi, dünya tarafından konuşuluyor? Herkes biliyor; fakat tesadüfe bakın ki dünyayı dolaşan Başbakan Erdoğan, bilmiyormuş gibi davranıyor. Erdoğan, kimse önümüze herhangi bir çözüm modeli koymuyor ki, diye yakınıyor; hem de Trabzon'da? Türk milleti bunu yutar mı?BTP'nin namı dünyayı tuttu. Rusya'dan Venezüela'ya kadar birçok devlet bu modelden istifade ederek icraatlar yapıyor? Darısı Türkiye'nin başına.