Yıllardır Erzurum'la ilgili grupları takip ederim. Kalemim de 30 yıldır elimde elhamdülillah...
Elbette kendimi anlatmak gibi bir düşüncem yok ama yıllardır, bu fakîrin kalemine ihtiram gösteren Gönül Dostlarımın varlığı, yaşama sebeplerimdendir!
Ben Erzurumlu değilim ama hayatım boyunca benim Erzurum ve Erzurumluları sevdiğimin binde biri kadar Erzurumu seven bir Erzurumlu ile tanışmadım!
Erzurum'un eniştesiyim, Erzurum çocuklarımın dayıları yani Erzurum'la gönül bağımdan başka kan bağım da var...
Başka bir şeydir Erzurum'u sevmek ve bu sevgi anlatılamaz, sadece yaşanır!
Erzurum gibi millî ve manevi değerlerin korunduğu, "Bin-bir Hatim"in aralıksız sürdürüldüğü bir kültür şehri adına Sosyal Medya Grupları elbette olmalıydı ve epeyce Erzurum grupları var.
Bu gruplarda neler yazıldı, neler!
Erzurum değerlerine saldırıldı, manevi ve millî değerlere saldırıldı!
Lisan-ı münasiple yazılanlara, düşüncedir diyerek tahammülden öte ciddiye alarak cevap verdiklerim de oldu ve gerçekten çok başarılı bazı kalemleri bu gruplarda tanıdım. Fikri münâzaralarda ne kadar tahammüllü, kişisel münakaşalarda ise nasıl olduğumu, dostlar elbette bilirler tekrarlamayacağım..
Erbab-ı kalem cesurdur Dostlar! Çoğu kere suskunluğumuz edebimizdendir!
Aynı zamanda hassastır erbab-ı kalem.
Kibirli değildir, mağrurdur vakurdur...
Gruplara yazı yazanların bir çıkarı olduğunu düşünmek abestir, ayıptır! Hangi konuda yazarsa yazsın, ne söylerse söylesin; zamanını gereksiz ve boşa geçirmektense, toplum adına bir şeyleri dert edinip gruplara yazı yazanları şahsen alkışlayanlardanım.
Herkesin bir derdi var elbette, Allah derman aratmasın...
Ben fakîrin derdi de; ülkemizin hali, Devletimizin düşürüldüğü zevâli, yetki ve fırsat verilen siyasilerin tamamına yakınınca -seçimden hemen sonra- milletin yok sayılması!
Birilerine göre bunlar dertten sayılmayabilir veya; "Alışkın dert, öldürmez!"den sayılabilir
ama ben, bir TÜRK MİLLETÇİSİ olarak bölücülüğe, parçalanmaya, mandacılığa, maddi-manevi esarete,Türk-İslam bütünlüğüne saldırılmasına razı olamam, karşı çıkarım!
Ve bu tavrımı, bu tarzımı, her ortamda belli ederim!
Allah ile aldatarak din dışı davrananlara, İslam arkasına, Ümmetçilik arkasına, Dadaşlık arkasına saklanarak nelere, ne herzelere tahammül ettik bu gruplarda bilenler biliyorlar!
Muhterem okur-yazarlar!
Zamanlarını bilgisayarları başında geçiren Duyarlı Kardeşlerim!
Sizden defalarca özür dileyerek, bazı Grup Yöneticilerine siteme niyetliyim!
Çocukluğumda Anam ve Babam Rahmetliler hariç, hayatımda kimseye küsmedim! Küsmeğe tevessül ve tenezzül de etmedim!
Yine küsmüyorum ama parti propogandası yapıyorum diye beni gruptan silmek ne kadar hemşerice, ne kadar demokratça ve ne kadar Dadaşçadır?
Bu memlekette Yaygın Basın ve Kumandalı Yandaş Medyada, Şanlı Mehmetçikle terörist emsal gösterilebiliyor(!)ken, Ordumuza işgalci denilebiliyor(!)ken, "alt-üst kimlik" teraneleriyle millî Türk kimliğimize hakaretler ediliyorken, milletliğimize saldırılıyorken ve bütün bunlar İmralı talimatıyla kurdurulmuş bir parti eliyle yaptırılırken, Hükumet olan parti genel başkanı ve yetkililerince bu bölücülere primler verilirken; biz, Kendi Gazetemiz ve Yerel Basın'dan millet adına sesimizi duyurmaya çalışmışsak, çok mu büyük kabahat işlemişiz?
Benim AKP'li olmadığımı ve asla olamayacağımı yeni mi öğrendiniz?
Bildiğim Erzurum'un en solcusu, çoğu yerin en milliyetçisinden daha milliyetçidir! Yaşımla beraber gördüklerimle buna sayısız örnek gösterebilirim!
Size küsmedim ama elbette tarafım ve tavırlıyım!
Tavrımın adı belli; Türk Milletçisiyim. Sadece milletçilikle de iktifa etmem Kuvay-ı Milliyeciyim. Bağımsızlık, karakterli bir Türk'üm!
Erzurum'u severim. Erzurumluyu severim.
Memleketimi severim, memleketlimin sevdiklerini de severim, sevmedikleri ise otomatikman hasmımdır ve bu benim hayat tarzımdır!
Fincancı katırlarını ürkütmekten çekinmem! Ben fakıri sevenlerin de, sevmeyenlerin de benimle alakadar olması bu yüzdendir bilirim...
Bu bildiğimden hareketle de; "İlla Dostun gülü yaralar beni!"
Şikayet için söylemiyorum, Allah'ın nasibi ile karakterim ve kalemim yüzünden ne ikballer kaybetim, yüksünmedim!
Çektiklerime; Rabb'im'in takdiridir diye tevekkülle şükrettim!
Hiç ama hiç şikayetlenmedim Elhamdülillâh...
Fikri donanım ve karakter yapımı kazandığım Erzurum, hayatımın vazgeçilmezlerindendir...
Hayatımda Erzurum olmasaydı, büyük bir ihtimalle şiddetli bir devrimci, hatta komunist olurdum! Yolumu Erzurum'a düşüren, kişilik ve fikri donanımımı Erzurum'dan nasip eden Allah'ıma hep şükrettim ve şükr'etmekteyim...
Ve siz, Erzurum adına kurulan bir gruptan, Erzurum donanımlı, Erzurum'a kara sevdalı bir kalemi tart ediyorsunuz!
Eeeh! Canınız sağ olsun Yarenler!
Erzurumluluk, Dadaşlık başka; AKP'lilik, MHP'lilik başka şeylerdir!
Hele Bağımsız Türkiye Partililik, II. Kuvay-ı Milliyecilik, Kâinat Türk Devleti mefkureciliği bambaşka bir şeydir!
Canınız sağ olsun Dadaşlıktan geçinenler!
Her şeye ve size rağmen, Erzurum ve Dadaş sevdama devam edeceğim. Ben Erzurum'u tanıyıp sevdiğimde siz yoktunuz, bugün itibariyle yine yok sayıldınız!
"Çarşıda mum yoğumuş, korun da çox vecineydi!" (Çarşıda mum yokmuş, körün de çok umurundaydı!"
YANLIŞ YOLDAN DOĞRU ADRESE GİDİLEMEZ Vesselâm...
Selam, sevgi, dua...
Elbette kendimi anlatmak gibi bir düşüncem yok ama yıllardır, bu fakîrin kalemine ihtiram gösteren Gönül Dostlarımın varlığı, yaşama sebeplerimdendir!
Ben Erzurumlu değilim ama hayatım boyunca benim Erzurum ve Erzurumluları sevdiğimin binde biri kadar Erzurumu seven bir Erzurumlu ile tanışmadım!
Erzurum'un eniştesiyim, Erzurum çocuklarımın dayıları yani Erzurum'la gönül bağımdan başka kan bağım da var...
Başka bir şeydir Erzurum'u sevmek ve bu sevgi anlatılamaz, sadece yaşanır!
Erzurum gibi millî ve manevi değerlerin korunduğu, "Bin-bir Hatim"in aralıksız sürdürüldüğü bir kültür şehri adına Sosyal Medya Grupları elbette olmalıydı ve epeyce Erzurum grupları var.
Bu gruplarda neler yazıldı, neler!
Erzurum değerlerine saldırıldı, manevi ve millî değerlere saldırıldı!
Lisan-ı münasiple yazılanlara, düşüncedir diyerek tahammülden öte ciddiye alarak cevap verdiklerim de oldu ve gerçekten çok başarılı bazı kalemleri bu gruplarda tanıdım. Fikri münâzaralarda ne kadar tahammüllü, kişisel münakaşalarda ise nasıl olduğumu, dostlar elbette bilirler tekrarlamayacağım..
Erbab-ı kalem cesurdur Dostlar! Çoğu kere suskunluğumuz edebimizdendir!
Aynı zamanda hassastır erbab-ı kalem.
Kibirli değildir, mağrurdur vakurdur...
Gruplara yazı yazanların bir çıkarı olduğunu düşünmek abestir, ayıptır! Hangi konuda yazarsa yazsın, ne söylerse söylesin; zamanını gereksiz ve boşa geçirmektense, toplum adına bir şeyleri dert edinip gruplara yazı yazanları şahsen alkışlayanlardanım.
Herkesin bir derdi var elbette, Allah derman aratmasın...
Ben fakîrin derdi de; ülkemizin hali, Devletimizin düşürüldüğü zevâli, yetki ve fırsat verilen siyasilerin tamamına yakınınca -seçimden hemen sonra- milletin yok sayılması!
Birilerine göre bunlar dertten sayılmayabilir veya; "Alışkın dert, öldürmez!"den sayılabilir
ama ben, bir TÜRK MİLLETÇİSİ olarak bölücülüğe, parçalanmaya, mandacılığa, maddi-manevi esarete,Türk-İslam bütünlüğüne saldırılmasına razı olamam, karşı çıkarım!
Ve bu tavrımı, bu tarzımı, her ortamda belli ederim!
Allah ile aldatarak din dışı davrananlara, İslam arkasına, Ümmetçilik arkasına, Dadaşlık arkasına saklanarak nelere, ne herzelere tahammül ettik bu gruplarda bilenler biliyorlar!
Muhterem okur-yazarlar!
Zamanlarını bilgisayarları başında geçiren Duyarlı Kardeşlerim!
Sizden defalarca özür dileyerek, bazı Grup Yöneticilerine siteme niyetliyim!
Çocukluğumda Anam ve Babam Rahmetliler hariç, hayatımda kimseye küsmedim! Küsmeğe tevessül ve tenezzül de etmedim!
Yine küsmüyorum ama parti propogandası yapıyorum diye beni gruptan silmek ne kadar hemşerice, ne kadar demokratça ve ne kadar Dadaşçadır?
Bu memlekette Yaygın Basın ve Kumandalı Yandaş Medyada, Şanlı Mehmetçikle terörist emsal gösterilebiliyor(!)ken, Ordumuza işgalci denilebiliyor(!)ken, "alt-üst kimlik" teraneleriyle millî Türk kimliğimize hakaretler ediliyorken, milletliğimize saldırılıyorken ve bütün bunlar İmralı talimatıyla kurdurulmuş bir parti eliyle yaptırılırken, Hükumet olan parti genel başkanı ve yetkililerince bu bölücülere primler verilirken; biz, Kendi Gazetemiz ve Yerel Basın'dan millet adına sesimizi duyurmaya çalışmışsak, çok mu büyük kabahat işlemişiz?
Benim AKP'li olmadığımı ve asla olamayacağımı yeni mi öğrendiniz?
Bildiğim Erzurum'un en solcusu, çoğu yerin en milliyetçisinden daha milliyetçidir! Yaşımla beraber gördüklerimle buna sayısız örnek gösterebilirim!
Size küsmedim ama elbette tarafım ve tavırlıyım!
Tavrımın adı belli; Türk Milletçisiyim. Sadece milletçilikle de iktifa etmem Kuvay-ı Milliyeciyim. Bağımsızlık, karakterli bir Türk'üm!
Erzurum'u severim. Erzurumluyu severim.
Memleketimi severim, memleketlimin sevdiklerini de severim, sevmedikleri ise otomatikman hasmımdır ve bu benim hayat tarzımdır!
Fincancı katırlarını ürkütmekten çekinmem! Ben fakıri sevenlerin de, sevmeyenlerin de benimle alakadar olması bu yüzdendir bilirim...
Bu bildiğimden hareketle de; "İlla Dostun gülü yaralar beni!"
Şikayet için söylemiyorum, Allah'ın nasibi ile karakterim ve kalemim yüzünden ne ikballer kaybetim, yüksünmedim!
Çektiklerime; Rabb'im'in takdiridir diye tevekkülle şükrettim!
Hiç ama hiç şikayetlenmedim Elhamdülillâh...
Fikri donanım ve karakter yapımı kazandığım Erzurum, hayatımın vazgeçilmezlerindendir...
Hayatımda Erzurum olmasaydı, büyük bir ihtimalle şiddetli bir devrimci, hatta komunist olurdum! Yolumu Erzurum'a düşüren, kişilik ve fikri donanımımı Erzurum'dan nasip eden Allah'ıma hep şükrettim ve şükr'etmekteyim...
Ve siz, Erzurum adına kurulan bir gruptan, Erzurum donanımlı, Erzurum'a kara sevdalı bir kalemi tart ediyorsunuz!
Eeeh! Canınız sağ olsun Yarenler!
Erzurumluluk, Dadaşlık başka; AKP'lilik, MHP'lilik başka şeylerdir!
Hele Bağımsız Türkiye Partililik, II. Kuvay-ı Milliyecilik, Kâinat Türk Devleti mefkureciliği bambaşka bir şeydir!
Canınız sağ olsun Dadaşlıktan geçinenler!
Her şeye ve size rağmen, Erzurum ve Dadaş sevdama devam edeceğim. Ben Erzurum'u tanıyıp sevdiğimde siz yoktunuz, bugün itibariyle yine yok sayıldınız!
"Çarşıda mum yoğumuş, korun da çox vecineydi!" (Çarşıda mum yokmuş, körün de çok umurundaydı!"
YANLIŞ YOLDAN DOĞRU ADRESE GİDİLEMEZ Vesselâm...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017