Kısa adı TMSF olan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu'nu bilirsiniz? Şöyle dersek daha iyi hatırlarsınız; birilerinin hortumlayıp borç yükünü Türkiye'nin Hazinesi'ne, dolayısıyla "milletimizin sırtına" yüklediği "içi boş banka mezarlığı".
Hükümetin, bu işin başına "hortumlanmış İnterbank"ta halen davalı olduğu bilinen Abdullah Soydaş'ın getirme kararnamesi ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Genelkurmay'da aldığı brifingin ateşiyle "Irak parçalanırsa komşuları müdahil olur" türünden "altından hava geçen" mesajı, devlet ciddiyeti bağlamında aynı kapıya çıkıyor.
Tavuk kümesine tilkiyi bekçi yapmak ne ise, bu da o?
5 bin yıllık tarihi, bin yıllık İslam medeniyetinin ve 80 yıllık Cumhuriyet birikiminin sahibi bir devlet, bu "yönetim ciddiyeti"yle "çağdaş uygarlık" seviyesinin neresini tutturacak!
AKP'nin tek vaadi ve sloganı hortuma karşı savaş değil miydi? Ne oldu?
Dağ fare doğurdu... Üzerine yapılmadık nağara bırakılmayan Uzanlar'ın 8-9 katrilyonu milletin sırtına yüklendi. Pijamalı medya patronlarının trilyonluk borçları ötelere sallandıkça sallandı. Kimi üst düzey yargı mensuplarının cebine harçlık koyduğu konuşulan diğer medya patronunun bakın bakalım "milletimizin sırtındaki yükü" ne kadardır?
Bütün bu olup bitenlerin üstüne devlet, bu patronların kimi bankalarından yüzde 30-35 faiz vererek katrilyonlar borç alıyor.
Şimdi de "hortum şaibesi"nde adı geçen bürokrat, hortum işinin tam merkezine oturtulmak üzere Çankaya'ya kararname sunuluyor.
Buna "ciddiyet" diyecek bir akıl sahibi varsa beri gelsin?
Erdoğan'ın Kuzey Irak'a ilişkin beyanatı da aynı "ciddiyet"te.
Irak'ta ve Kuzey Irak'ta bugüne kadar atılan adımların hiçbirinin, ABD'nin "Beyazsaray"ının veya "bölgedeki işgal yönetimi"nin onayı olmadan atılmadığını sağır sultanlar bile duydu, âmalar dahi gördü.
Hal böyle iken "Süleymaniye'de başımıza çuval geçiren" Amerikan askerlerini bir yandan İncirlik'te bağrımıza basıyoruz, diğer yandan da "Irak'ı parçalayacak etnik bir yapılanma istemiyoruz" diye güya Peşmergelere doğru nâra atıyoruz.
Peşmergeler, sırtlarını dayadıkları Sam Amca'larından bağımsız mı iş yapıyorlar Allah aşkına? Sam Amca'larına niye seslenmiyoruz? Seslenemiyor muyuz?
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...
Bu ne ciddiyet!
Yoksa Sam Amca, sadece Irak'taki Peşmergelerin değil, ülkemizdeki kimi Amerikancı politikacıların da "asla incitilmemesi gereken amcaları" olduğu için mi "bu vahim ciddiyet"?
Bu "ciddiyet"le Türkiye, çok ucuza gidiyor.
Bu kadar ucuza gitmemek için, yerel seçimler, "ara fren" kabilinden önemli bir fırsattır.
Milletimizin bu "ara fren"i, ola ki işbaşındakileri ayıktırır.
Aksi takdirde, bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete? Pardon ABD'ye.
Hükümetin, bu işin başına "hortumlanmış İnterbank"ta halen davalı olduğu bilinen Abdullah Soydaş'ın getirme kararnamesi ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Genelkurmay'da aldığı brifingin ateşiyle "Irak parçalanırsa komşuları müdahil olur" türünden "altından hava geçen" mesajı, devlet ciddiyeti bağlamında aynı kapıya çıkıyor.
Tavuk kümesine tilkiyi bekçi yapmak ne ise, bu da o?
5 bin yıllık tarihi, bin yıllık İslam medeniyetinin ve 80 yıllık Cumhuriyet birikiminin sahibi bir devlet, bu "yönetim ciddiyeti"yle "çağdaş uygarlık" seviyesinin neresini tutturacak!
AKP'nin tek vaadi ve sloganı hortuma karşı savaş değil miydi? Ne oldu?
Dağ fare doğurdu... Üzerine yapılmadık nağara bırakılmayan Uzanlar'ın 8-9 katrilyonu milletin sırtına yüklendi. Pijamalı medya patronlarının trilyonluk borçları ötelere sallandıkça sallandı. Kimi üst düzey yargı mensuplarının cebine harçlık koyduğu konuşulan diğer medya patronunun bakın bakalım "milletimizin sırtındaki yükü" ne kadardır?
Bütün bu olup bitenlerin üstüne devlet, bu patronların kimi bankalarından yüzde 30-35 faiz vererek katrilyonlar borç alıyor.
Şimdi de "hortum şaibesi"nde adı geçen bürokrat, hortum işinin tam merkezine oturtulmak üzere Çankaya'ya kararname sunuluyor.
Buna "ciddiyet" diyecek bir akıl sahibi varsa beri gelsin?
Erdoğan'ın Kuzey Irak'a ilişkin beyanatı da aynı "ciddiyet"te.
Irak'ta ve Kuzey Irak'ta bugüne kadar atılan adımların hiçbirinin, ABD'nin "Beyazsaray"ının veya "bölgedeki işgal yönetimi"nin onayı olmadan atılmadığını sağır sultanlar bile duydu, âmalar dahi gördü.
Hal böyle iken "Süleymaniye'de başımıza çuval geçiren" Amerikan askerlerini bir yandan İncirlik'te bağrımıza basıyoruz, diğer yandan da "Irak'ı parçalayacak etnik bir yapılanma istemiyoruz" diye güya Peşmergelere doğru nâra atıyoruz.
Peşmergeler, sırtlarını dayadıkları Sam Amca'larından bağımsız mı iş yapıyorlar Allah aşkına? Sam Amca'larına niye seslenmiyoruz? Seslenemiyor muyuz?
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...
Bu ne ciddiyet!
Yoksa Sam Amca, sadece Irak'taki Peşmergelerin değil, ülkemizdeki kimi Amerikancı politikacıların da "asla incitilmemesi gereken amcaları" olduğu için mi "bu vahim ciddiyet"?
Bu "ciddiyet"le Türkiye, çok ucuza gidiyor.
Bu kadar ucuza gitmemek için, yerel seçimler, "ara fren" kabilinden önemli bir fırsattır.
Milletimizin bu "ara fren"i, ola ki işbaşındakileri ayıktırır.
Aksi takdirde, bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete? Pardon ABD'ye.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019