logo
19 MART 2024

Bir Kırkpınar daha geride kaldı

Dünyanın en uzun soluklu spor organizasyonlarından Kırkpınar, geleneğiyle geleceğe 657 yıldır taşınmaya devam ediyor
16.07.2018 00:00:00
Dünyanın en uzun soluklu spor organizasyonlarından Kırkpınar, geleneğiyle geleceğe 657 yıldır taşınmaya devam ediyor.

Her geçen yıl artan güreşçi sayısı hem yağlı güreşe ilginin büyüdüğünü hem de Kırkpınar'ın bir pehlivan için ne anlama geldiğini gösteriyor. Tüm zamanların rekorunun kırıldığı 657. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde kol bağlamak için 2 bin 228 pehlivan kayıt yaptırdı. Organizasyonun başladığı 13 Temmuz Cuma günü, izlemeye gelenler, güreşçiler, taraftarlar ve antrenörler Edirne'de "Kırkpınar havası" estirmeye başladı. Ciğerciler, köfteciler, tatlıcılar, çay ocakları, parklar ve bahçeler adeta tahminlerin, analizlerin yapıldığı yerler oldu.

Antalya'nın ağırlığını fazlasıyla hissettirdiği yağlı güreş kültüründe destek verilen pehlivanların fotoğraflarının yapıştırıldığı "07" plakalı otomobiller, güreş ağalarının isimlerini taşıyan kırmızı plakalı cipler, kentte Kırkpınar'ın yaklaştığının habercisi olarak ortaya çıktı. Edirne'nin ev sahipliği yapma onur ve gururu, misafirperverlikte hata yapmamak adına telaşı, büyük organizasyonun tatlı heyecanı olarak kente de yansıdı. Edirne Valisi Günay Özdemir'in "Er meydanı ve Türk güreşi, insan merkezli büyük bir medeniyetin oluşturduğu yaşam biçimidir." ifadesindeki gibi şehre gelen yüzlerce güreş sevdalısı, yüzyıllık tutkuları için gökyüzü manzaralı park ve bahçelerde yattı, konakladı. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın "Savaşta, barışta, iyi ve kötü günde kesintiye uğramadan ve Türk milleti var oldukça devam edecek." dediği Kırkpınar, bu kültürün dolu dolu yaşandığı Edirne'de geleceğe taşınacağını bu yıl bir kez daha gösterdi.

Cuma günü sabah başlayan minik pehlivan güreşleri 657 yıllık heyecanı bir kez daha doruklara ulaştırdı. "Bir an önce büyüyüp başpehlivan olmak" istercesine adeta rakiplerine en riskli güreş oyunlarını deneyip bir üst tura çıkmak isteyen miniklerin hızlı güreşleri, yaşlar ve hedefler büyüdükçe daha da yavaşladı.

"Erken final"i Balaban kazandı

Organizasyonda 14 Temmuz Cumartesi günü başpehlivanların yağlanmasıyla er meydanı tribünleri de tıklım tıklım doldu. Başpehlivanlık güreşlerinin daha ikinci turunda gelen "erken final" niteliğindeki güreş, 657. Kırkpınar'ın heyecanlı geçeceği sinyalini verdi. Antalyalı iki pehlivan İsmail Balaban ile Mehmet Yeşil Yeşil'in güreşi pürdikkat izlendi.

Müsabakanın ilk bölümünde birbirini tartarak güreşen iki pehlivan, zaman zaman yaptıkları ataklarla seyirciyi coşturdu. İsmail Balaban'ın daha atak olduğu müsabakada, normal sürede kazanan çıkmadı. Puanlama bölümünde İsmail Balaban, atak güreşiyle ve seri oyunlarıyla rakibini açık düşürdü ve üst tura yükseldi. Mehmet pehlivanın vedası 3. turdaki kurada da yeni bir heyecanlı güreş olması yönünde temennileri artırdı.

Recep Kara sitem ve kızgınlıkla ayrıldı

Kırkpınar'da 3. turun en dikkati çeken eşleşmesi ise Recep Kara-Ali Gürbüz güreşi oldu. 2011 ve 2012 başpehlivanı Ali Gürbüz, 2004, 2007, 2008 ve 2016 başpehlivanı Recep Kara ile 3. turda karşılaştı. Recep Kara'nın son dakikalardaki atağına Ali Gürbüz'ün karşılık vermesi, galibi belirlemede hakemleri de tereddütte bıraktı.

Kule hakemlerinin video kayıtlarını tekrar tekrar incelemesi bir an önce kararı bekleyen taraftarlar arasında tepkiye neden oldu. Kule hakemliği önünde toplanan Gürbüz ve Kara'nın destekçileri kararın açıklanmasının geciktiğini belirterek hakemlere tepki gösterdi. Kule hakemleri kaydı izledikten sonra galibi Ali Gürbüz olarak açıkladı. Recep Kara, uzun süre kule hakemliği önünden ayrılmayarak kararı alkışla protesto etti.

"Çayırın Beyefendisi" olarak anılan Recep Kara'yı er meydanları ilk kez kızgın ve sitem dolu gördü. Rakibini yendiğinden emin olduğu bir pozisyonda, kule hakemlerinin kararını geç açıklamasının yanında tansiyonu yükseltir tavırları ve kararları, yıllarını er meydanlarına vakfetmiş Recep Kara'ya "Yazıklar olsun, bir daha Kırkpınar'da güreşmem" sözlerini söyletecek kadar ağır bir travma yaşattı. Türkiye Güreş Federasyonu, önce bu maçın hakemlerini sonra da Merkez Hakem Kurulunu görevden aldı.

Ali Gürbüz benzer pozisyonda kaybetti

Kule hakemliğinin tartışmalı kararı sonrası galip sayılan Ali Gürbüz yarı finalde Şaban Yılmaz'la yaptığı güreşte aynı pozisyona yakalandı. Şaban Yılmaz ile Ali Gürbüz arasındaki güreş de sert geçti. Birbirini tartan ve dalma denemeleri yapan iki pehlivan, uzun süre bu şekilde güreşti. Ali Gürbüz, rakibi Şaban Yılmaz'ı dış kazık yan paça ile yakaladı. Ali Gürbüz'ün uzun süre ensesine bastırdığı rakibi Şaban Yılmaz, kazığı sökerek rakibinin sırtını yere getirdi.

Karara itiraz edilmesi sonrası kule hakemliği görüntüleri izledi ve Şaban Yılmaz'ı galip ilan etti. Bu güreşin ardından pek çok kişi "Recep Kara'nın ahı tuttu" şeklinde yorum yaptı.

Azmin adı Orhan Okulu başpehlivan

Er meydanlarında "Geri vitesi olmayan pehlivan" olarak anılan Antalya Kumlucalı Orhan Okulu'nun, son yıllarda adı hep favoriler arasında yer almaya başladı. Rakiplerini kovalayarak yendiği için bu lakapla anılan Orhan Okulu, 2012'de çıktığı başpehlivanlıkta 3 yıllık mücadele sonrası 2015'te rakibi Osman Aynur'a üstünlük sağlayarak zirveye adını yazdırdı. Orhan Okulu, geçen yıl başpehlivan unvanını, yenildiği hemşehrisi İsmail Balaban'a kaptırmıştı.

Orhan Okulu, Kırkpınar öncesi katıldığı Altın Portakal, Yalova Altınova, Umurbey, Burdur Altın Sipsi Yağlı Güreşlerinde başpehlivan oldu. Okulu'nun, Samsunlu Şaban Yılmaz'la dün yaptığı final müsabakasında da hırsı adeta oyununa yansıdı. Müsabakanın ilk dakikalarında Orhan Okulu rakibinin kasnak ve paçasından yakalamak için yoğun çaba gösterdi. Şaban Yılmaz uzun boylu olmasının avantajını kullanıp rakibinin bu oyununu ensesine bastırarak önlemeye çalıştı. Güreşin ilk yirmi dakikası çok aktif geçmedi. Her iki pehlivan da birbirini tartar bir güreş sergiledi. Bir ara rakibini kasnaktan çeken Orhan Okulu, Şaban Yılmaz'ı yere yatırdı. Orhan Okulu ensesine bastırdığı rakibine dış kazık denemeleri yaptı. Orhan Okulu bu oyunda başarılı olamadı.

Ara ara sert el enselerin görüldüğü bu bölümde galip çıkmadı ve puanlama bölümüne geçildi. Bu bölümde de Orhan Okulu sık sık rakibinin kasnak ve paçasından yakalamak için ataklar yaptı. Pasif güreştiği gerekçesiyle Şaban Yılmaz ihtar aldı. Bu bölümden de sonuç çıkmadı. Puan alanın galip sayılacağı "altın puan" diye de adlanırılan bölümle güreşe devam edildi. Bu bölümde güreş hızlandı. Orhan Okulu. dış kazık paçadan yakaladığı rakibinin arkasına geçerek puan kazandı ve yaklaşık 45 dakika süren finalin sonunda 657. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin başpehlivanı oldu.
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız

Bitcoin'in 4'te 3'ü küçük yatırımcılara ait

Geçen hafta 72 bin doları test eden Bitcoin'de daha önce haber yaptığımız gibi düşüş sürüyor. Bitcoin, 19 Mart'ta saat 11.15'te 64 bin 445 dolardan işlem görüyordu. Öte yandan piyasa değerine göre dünyanın en büyük kripto para birimi olan Bitcoin'in sahiplik yapısının nasıl şekillendiği de yakından takip ediliyor. Güncel veriler, Bitcoin sahiplerinin yüzde 74'ünün küçük yatırımcılardan oluştuğunu, dört kişiden yaklaşık üçünün yalnızca 0.01'den az Bitcoin'i olduğunu gösteriyor. 
 
19.03.2024 11:17:00 / Güncelleme: 19.03.2024 11:24:20
AHMET TURAN YİĞİT
Bitcoin'in 4'te 3'ü küçük yatırımcılara ait
Bitcoin'in 4'te 3'ü küçük yatırımcılara ait
Geçen hafta 72 bin dolara kadar tırmanan Bitcoin, beklediğimiz gibi düşüş trendine girdi. Bitcoin, 19 Mart'ta saat 11.15'te 64 bin 445 dolardan işlem görüyordu.

İnişleri, çıkışları, geleneksel finans kuruluşlarının gösterdiği ilgi ve kripto varlıkların başlangıç noktası oluşuyla gündemden düşmeyen Bitcoin'e ilişkin sahiplik verileri, gelir dağılımı adaletinin konuşulduğu son günlerde yakından takip edildi. Grayscale tarafından yayımlanan "Bitcoin Sahiplik Manzarasının Gizemini Çözmek" başlıklı bir çalışmada, dünyanın en değerli kripto para biriminin çok çeşitli gruplar arasında dağıldığı, Bitcoin sahiplerinin yaklaşık yüzde 74'ünün ise küçük yatırımcılardan oluştuğu tespit edildi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan GateTR CEO'su Kafkas Sönmez, "Bireysel yatırımcılardan kripto madencilerine, hükümetlerden halka açık şirketlere, özel şirketlerden borsalara, pek çok varlık piyasası oyuncusuna dağıtılmış olan Bitcoin, kripto paraların merkeziyetsizliğini de yansıtıyor" dedi.

Minik miktarda Bitcoin'i olanlar çoğunlukta

Söz konusu çalışmada Bitcoin sahiplerinin yüzde 74'ünün ise yaklaşık 0.01 (yüzde 1) değerinden daha az Bitcoin'e sahip olduğu görüldü. Bitcoin'in değeri 20 Şubat'ta 51 bin 675 dolardı. Bunun yüzde biri 516.75 dolar yani 15 bin 980 TL yapıyor. Yaklaşık 516 bin 750 dolara veya 16 milyona liraya karşılık gelen 10 Bitcoin ve daha üzerine sahip olan yatırımcılar ise binde 5'lik bir azınlığı oluşturdu.  Bitcoin sahipliğine ilişkin dikkat çeken bir yanılgı olduğunu belirten Kafkas Sönmez, "Kripto para ve yatırım ekosisteminde 'balina' olarak tabir edilen, az sayıda bireyin ağırlıklı olarak büyük Bitcoin varlığına sahip olduğuna yönelik bir kabul var. Gerçek veriler ise bunun bir yanılgı olabileceğini gösteriyor. Bitcoin'in şeffaf yapısı, sahiplik de dahil olmak üzere Bitcoin hakkındaki bilgileri izlemeye olanak tanıyor. En çok Bitcoin tutan cüzdan adreslerine bakıldığında ise ilk beşte kripto para borsalarının veya hükümetlerin olduğu görülüyor. Borsaların da milyonlarca bireysel yatırımcıyı temsil ettiğini hatırlamak gerekiyor" diye konuştu.

Bitcoin milyonerlerinin sayısı da artıyor

2023'ü güçlü bir performansla tamamlayan ve Bitcoin ETF onayının ardından da piyasaların boğa beklentilerini güçlendirdiği bir dönem yaşayan Bitcoin'e sahip olan kişilerin kazanımlarına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Kafkas Sönmez, "Aralık 2023 sonunda incelenen veriler, 97 bini aşkın kişinin cüzdanında 1 milyon dolara karşılık gelen Bitcoin tuttuğunu gösteriyor. 5 Ocak 2023'te bu rakam, 28 bin civarındaydı. Başka bir deyişle, 2023'te Bitcoin milyonerlerinde yaklaşık 70 binlik bir büyüme görüldü. Oransal olarak bu büyüme, yüzde 250'lik bir artışa işaret ediyor. Bitcoin'in iyi performans gösterdiği bir yılın, sahiplik dağılımındaki tüm oyuncular için pozitif trendleri beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı

İzmir'de 18 Mart etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen törende AKP Torbalı ilçe başkanının kendisine İzmir Marşı'nın çaldırılmadığını azarlandığını iddia eden bando şefi Aytekin Özen istifa etti. Özen, AKP'li başkan halktan özür dileyene dek Atatürk portresiyle oturma eylemi başlattı.
19.03.2024 10:19:00 / Güncelleme: 19.03.2024 10:25:05
Haber Merkezi
AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı
AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı

İzmir'in Torbalı ilçesinde 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 109. yıl dönümü etkinlikleri gerçekleştirildi. Programın sabah saatlerinde Şehitlik Meydanı'nda gerçekleştirilen törenler kapsamında AK Parti Torbalı İlçe Başkanı Metin Yüğrük tarafından İzmir Marşı çaldırılmadığını iddia eden bando şefi Aytekin Özen görevinden istifa etti.

"ÖNCE ATA'MIZDAN SONRA TÜRK HALKINDAN ÖZÜR DİLESİN"

Özen, yaptığı açıklamada, ''Bugün 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü bugün ben ve ekibim Torbalı Şehitliği'ne gelip şehitlerimiz için çalmış olduğumuz marşlarla katkı sağlamaya çalıştık. İzmir Marşı'nı çalarken Torbalı AK Parti İlçe Başkanı bu marşın çalınmayacağını 'sakın ha' diye bir kelime kullanıp beni toplum içerisinde azarladı. Bu 51 yıllık müzik hayatımda bugün yaşadığımı hiçbir gün yaşamadım. Ben bugünden tezi yok belediye bando şefliğinden ayrılacağım ve müzik hayatımı burada noktalıyorum. Biraz sonra oturma eylemi yapacağım ve AK Parti İlçe Başkanı'nı buraya davet edeceğim önce Ata'mızdan sonra Türk halkından özür dilemesini isteyeceğim. Takdir ve karar onundur'' dedi.

"BU TAVIR KABUL EDİLEMEZ"

CHP Torbalı İlçe Başkanlığı da konuya ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada şöyle denildi:

"Çanakkale Zaferimizin 109'uncu yıl dönümünde şehitlerimizi anmak için Şehitlik Anıtı'nda gerçekleştirdiğimiz anma töreni çok üzücü bir olaya sahne olmuştur. Belediye Bandosu'nun diğer tüm marşlar gibi İzmir Marşı'nı çalmasından rahatsızlık duyan AK Parti İlçe Başkanı Metin Yüğrük, Torbalı Kaymakamı Ercan Öter'i devlet terbiyesine ve protokol adabına uymayacak, son derece yakışıksız bir biçimde uyarmıştır. Kendi belediye başkan adaylarının törene katılmaya tenezzül etmemesi bir yana; Yüğrük'ün bu üslupsuz tavrı, Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günümüze de gölge düşürmüş, ulusça manevi değeri çok yüksek olan bu günde anlamsız bir gerginlik yaratmıştır. Devleti temsil eden en büyük makamlardan biri olan kaymakamlık makamındaki bir kamu görevlisine bu tavır kabul edilemez. Türk Ordusu'nun Kurtuluş Savaşı'nda İzmir'e girişini konu alan ve her duyanın milli ve manevi duygularını yükselten İzmir Marşı'ndan rahatsız olan Metin Yüğrük'ün yaptığı saygısızlık sadece Sayın Ercan Öter'e değil, tüm Torbalı halkına ve aziz şehitlerimizin anısına yapılmıştır. Bu uygunsuz tavırdan dolayı Metin Yüğrük'ü kamuoyundan ve Torbalı Kaymakamlığı'ndan özür dilemeye davet ediyor, ölçüsüz davranışını şiddetle kınıyoruz."

"HADSİZLİKTİR, KÜSTAHLIKTIR..."

Öte yandan, eski CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır da sosyal medya hesabı üzerinden yayınladığı mesajında, ''İzmir Marşı, Kurtuluş Savaşı'nın en önemli sembollerinden biridir. Bu marş, İzmir'in kurtuluşunu ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini temsil eder. Torbalı'da düzenlenen törende; Marşın okunmasına AKP ilçe başkanının ve kaymakamın izin vermemesi hadsizliktir. Küstahlıktır. Şehitlerimiz, vatanları uğruna canlarını feda etmiş kahramanlardır. Onların anılarını yaşatmak ve onları saygıyla anmak hepimizin görevidir. Haddinizi bilin, kendinize gelin. Bugün aldığımız her nefesi, o gün verilen son nefeslere borçluyuz. Canlarını verdiler, vatanı vermediler. Bu ülkenin nasıl kurulduğunu, nasıl büyük savaşları kazandığını unutanlar, Çanakkale'de yazılan büyük destana baksınlar" ifadelerini kullanarak yaşananlara tepki gösterdi.

Görevinden istifa eden bando şefi Aytekin Özen, törenlerin sonunda meydanda oturma eylemi başlattı.

"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti

CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, avukat Gökhan Taşkapan'ın "beyan sahibi" sıfatıyla verdiği ifadeye ulaşıldı.
19.03.2024 08:05:00
Anadolu Ajansı
"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti
"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntüleriyle ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Soruşturma kapsamında avukat Gökhan Taşkapan'ın savcılıkta kendi rızasıyla "beyan sahibi" sıfatıyla verdiği ifadesine ulaşıldı.

Taşkapan ifadesinde, şu anda CHP İstanbul İl Binası olarak kullanılan yerin 2019'da müvekkili Ali Rıza Braka'ya ait olduğunu, bir emlakçı aracılığıyla CHP'nin kendilerine teklifte bulunduğunu söyledi.

Görüşmelerde son fiyat olarak CHP'ye 43 milyon lira bildirildiğini, ancak 41 milyon liraya anlaşıldığını ifade eden Taşkapan, aradaki 2 milyon lira farkın nasıl ortaya çıktığına ilişkin şunları kaydetti:

"CHP tarafı taşınmazları satın alırken Gül İnşaat sahibi Metin Gül'ün binanın alınmasına 2 milyon lira yardım etmesini istedi, bu nedenle birçok kez Metin Gül'ün de bulunduğu toplantılar gerçekleştirdik. Metin Gül bana, kendisinin Büyükçekmece ve Sarıyer'de çok fazla yatırımı olduğunu, CHP'den Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve dosyada ismi bulunan Fatih Keleş'in arada bulunan 2 milyon lirayı kendisinden istediklerini, bu parayı vermezse bu kişilerin yatırımlarını durduracaklarını söylediklerini, Fatih Keleş'in Ekrem İmamoğlu'na yakın olması nedeniyle bu durumdan korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi. Bu nedenle bize, 'Bu 2 milyon liranın 1 milyon lirası sizden olsun, geri kalan 1 milyon lirayı da ben ayrıca size elden vereceğim.' dedi. 11 Aralık 2019'da tapu devrinin yapıldığı gün çalışanı aracılığıyla elden teslim etti. Biz de kendisi zor durumda kalmasın diye bedeli 41 milyon lira olarak güncelledik.''

Taşkapan, taşınmazın resmi alım bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak kararlaştırıldığını, kalan rakamı ise CHP'nin haricen ödemesinin istenmesi üzerine bu konuda mutabık kalındığını anlatarak, bu işlemler sırasında CHP yetkilisi olduğunu öğrendikleri bir kişinin kendilerinden 2 milyon lira istediğini, bu kişiyi de Canan Kaftancıoğlu'nun tanıdığını ve bilgi sahibi olduğunu düşündüğünü belirtti.

Durumu Kaftancıoğlu'na iletmesi üzerine fazla para alınmasının önüne geçildiğini kaydeden Taşkapan, 10 Aralık 2019'da CHP'li yöneticilerin ısrarı sonucu ödemenin kendi ofisinde yapıldığını anlattı.

"Satın alma sürecini Canan Kaftancıoğlu başlattı, Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz yönetti"

Taşkapan beyanlarında, satın alma sürecini Kaftancıoğlu'nun başlattığını ancak ilerleyen süreçte el çektirildiğini düşündüğünü ve sürecin devamını Fatih Keleş ile ismini basından öğrendiği Tuncay Yılmaz'ın yönettiğini söyledi.

Odadaki kamera kaydının gizli yapılmadığını, bu durumu oradaki yöneticilerin de bildiğini dile getiren Taşkapan, oradakilerden birinin, "Hatta bunların kaydı yapılırsa bir kaydının tarafımıza verilmesi ve ödemenin kayıt altına alınmış olması, ayrıca bunun başkana sunulması iyi olacaktır." demesi üzerine kamera kayıtlarının tamamının Tuncay Yılmaz'a verildiğini söyledi.

Taşkapan, ifadesini şöyle sürdürdü:

"İfadelerde Fatih Keleş'in tek parça halinde ve Tuncay Yılmaz ile birlikte para getirdiği belirtilmektedir. Halbuki Keleş öğlen 12.30 gibi, Yılmaz ise 14.30 gibi ofisime gelmiştir. Ve ofise çeşitli yerlerden farklı miktarlarda yaklaşık 3 saat boyunca para getirilmiştir. En son bilirkişi raporunda da Tuncay Yılmaz'ın elinde bulunan avro ve dolarlar kendisi tarafından bizzat getirilmiştir. Orada sayılan dolar ve avrolar liraya çevrilerek hesaplanmış ve toplamda 15 milyon 510 bin lira olarak satıcı Ali Rıza Braka'ya elden teslim edilmiştir. Ayrıca kapalı halde iki çanta daha getirildi ancak bu çantalar açılmadı. Bu nedenle içinde para olup olmadığını bilmiyorum."

Taşkapan, ofise gelen giden paraları Keleş'in not aldığını, bu sırada bir kişinin daha içinde 1 milyon lira olan çantayla geldiğini ifade ederek, "Bunun İBB'den gönderildiğini ve ihaleyi verecekleri kişinin ayarladığını söyledi. Gelen giden tüm para notları en son Tuncay Yılmaz'a teslim edildi." dedi.

Sarıyer Tapu Müdürlüğünde 11 Aralık 2019'da satış işlemleri için buluştuklarını, saat 12.00'den önce, Gül ile anlaştıkları gibi çalışanı aracılığıyla kayıt dışı olarak 1 milyon liranın Braka'ya elden teslim edildiğini, yine aynı gün Keleş tarafından 490 bin liranın da verildiğini aktaran Taşkapan, elden teslim edilen haricen paranın toplam 17 milyon lira olduğunu beyan etti.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı." notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.

Keleş, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul il binasını satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde ifade vermişti.

Soruşturma kapsamında, Braka ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da "şüpheli" olarak ifadesi alınmıştı.

Şüpheli Ali Rıza Braka'nın savcılıkta, "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliğinde satış sözleşmesi imzaladık." şeklindeki ifadesiyle isminden söz ettiği Kaftancıoğlu'nun "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldığı öğrenilmişti. 

Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketi'ne ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız." dedi.
18.03.2024 21:11:00 / Güncelleme: 18.03.2024 21:16:44
Anadolu Ajansı
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Ankara Hakimevi'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Tunç, hukuk devletlerinde basının dördüncü kuvvet olduğunu, kamunun denetimi ve doğru bilgilendirmesi için basının önemli bir görevi ifa ettiğini vurguladı.

Basın kuruluşlarının başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere demokrasinin yanında durduğunu belirten Tunç, "Basının demokrasinin yaşatılması, hukuk devletinin güçlendirilmesi anlamında görevi yadsınamaz." dedi.

Tunç, adaletin tecellisinin hukuk devletinde mümkün olduğunu, bunun için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini ifade ederek, buna ilişkin mevzuat iyileştirilmesi anlamında çok önemli reformlara imza atıldığını anlattı.

Türkiye'nin 2009'dan itibaren planlı bir reform stratejisine girdiğini belirten Tunç, son Yargı Reformu Stratejisi Belgesi kapsamında da 8 yargı paketinin yasalaştığını anımsattı.

8. Yargı Paketi'nde önemli düzenlemelerin gerçekleştirildiğini belirten Tunç, şunları kaydetti:

"9. Yargı Paketi'mizin hazırlıkları devam ediyor. Meclis'in takvimi nedeniyle o pakette yer alamayan birçok husus var. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ilgili, cezasızlık algısıyla ilgili bazı yasal düzenleme ihtiyaçları var. Bununla ilgili taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirine sunacağız. Meclis açıldığında, seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız."

"İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur"

Adalet Bakanı Tunç, Anayasa'da da reform niteliğinde değişiklikler yapıldığını, hak arama hürriyetine ilişkin önemli düzenlemeler getirildiğini belirtti.

Anayasa'da yapılan değişikliklerin darbeci, vesayetçi ruhu tam anlamıyla kaldırmadığını dile getiren Tunç, "Bu değişiklikler, yeknesaklığı bozdu. Bu bozukluk devletin kurumları, yargı kurumları arasında görüş farklılıklarına, bazı olaylarda farklı sonuçlara varmalarına neden olabiliyor. O nedenle yeknesaklığın ortadan kaldırılması hem darbeci ve vesayetçi ruhun tamamen terk edilmiş olması ve Anayasa'mızın darbeciler tarafından yazılmış olması bile yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunun açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Herkesin "yeni bir anayasaya mutlaka ihtiyaç vardır" görüşünü paylaştığını aktaran Tunç, "O zaman milletimize olan bu borcumuz, parlamentoda bu uzlaşma ile inşallah gerçekleşir ve Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur." dedi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.