Muharrem ayınız mübarek olsun
Muharrem ayı, Allah'ın haram kıldığı aylardandır.
Haram aylar hakkında Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü hükmünde (ve Levh-i Mahfuz'da yazılı olduğu), ayların sayısı on iki ay olup bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru din budur." (Tevbe, 36).
Ebu Bekir'den rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Zaman, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki sıraya göre sürüp gitmiştir (o da her yılın on iki ay, her ayın da yirmi dokuz ilâ otuz gün arasında olmasıdır). (Kamerî) yıl, on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Üçü birbiri ardınca gelir. (Bu aylar) Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Cumâdâ ile Şa'ban arasındaki Receb Mudar'dır." (Buhârî; hadis no: 4662. Müslim; hadis no: 1679).
İmam Gazali'nin İhya'sında haram aylarda tutulan oruç hakkında şu hadis yer alır: "Haram aylardan herhangi birisinin bir gününü oruçlu geçirmek, başka bir ayın otuz gününü oruçla geçirmekten daha efdal ve üstündür. Ramazan ayının bir gününün orucu, haram ayların otuz gününün orucundan daha efdaldir." (İhya-i Ulumi'd-Din).
Özellikle Muharrem ayında oruç tutmanın faziletiyle ilgili olarak da Resûlullah'ın (s.a.a.) nasihatleri çoktur. Ebu Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Ramazan'dan sonra en faziletli oruç, Allah'ın Muharrem ayı orucudur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz ise, gece namazıdır." (Müslim; hadis no: 1163).
Ali bin Ebî Tâlib'den (r.a.) rivayet edilmiştir: Bir adam kendisine, "Ramazan ayından sonra hangi ayda oruç tutmamı emredersin?" diye sordu. Ali (r.a.) ona dedi ki: "Ben, Resûlullah'ın (s.a.a.) yanında otururken bir adamdan başka hiç kimsenin bu konuda sorduğunu işitmedim. Adam, 'Ey Allah'ın Elçisi! Ramazan ayından sonra hangi ayda oruç tutmamı emredersin?' diye sordu. Resûlullah (s.a.a.), 'Ramazan'dan sonra oruç tutacaksan Muharrem ayında tut. Çünkü o Allah'ın aylarından ilk aydır. O ayda bir gün vardır ki o günde Allah bir toplumun tevbesini kabul edip bağışlamıştır. Başka bir toplumu da affedip bağışlayabilir' buyurdu." (Tirmizî).
Enes'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.a.) buyurdu: "Kim haram aylarda (Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb) üç gün oruç tutarsa, o kişi için 900 yıllık ibadet sevabı verilir." Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: "Her kim herhangi bir haram ayda Perşembe, Cuma ve Cumartesi olmak üzere üç günü oruçlu geçirirse, kendisine (her güne karşılık) 900 sene ibadet sevabı yazılır." (Taberanî). "Her kim Muharrem'den bir gün oruç tutarsa ona her güne karşılık 30 gün (oruç sevabı) vardır." (Gunyetü't-Tâlibîn). Hadislerden, İslam dünyası için Hicrî yılbaşı olan Muharrem ayının oruçla geçirilmesi gereken bir ay olduğunu anlıyoruz.
Bunun yanında, Resûlullah'ın (s.a.a.) "oğlum" dediği İmam Hüseyin'in (a.s.) şehit edildiği ay olmasıyla da bir yas ayıdır, Muharrem ayı? Kerbela faciasından bu yana Hz. Hüseyin'in (a.s.) şehit edildiği gün diri tutulmaktadır. On Muharrem hakkında, o gün yaklaştığında tekrar yazacağız.
Ancak burada İmam Hüseyin Efendimizin yasına ağlamakla ilgili birkaç hadis verelim ki, idrak ettiğimiz Muharrem ayının önemi daha iyi anlaşılsın.
İmam Sâdık'tan (a.s.) rivayet edilir: "Hüseyin'in (a.s.) başına gelenler dışında hiçbir musibete ağlamak yakışık almaz.
Hüseyin bin Ali'ye ağlamanın pek büyük bir fazileti ve sevabı vardır." Bu faciaya ağlamanın fazileti şu hadiste gizli olsa gerek: "Mü'minlerin kalbinde Hüseyin'in (a.s.) ölümü hakkında ebediyen sönmeyecek bir hararet vardır." (İmam Hüseyin, Prof. Dr. Haydar Baş). Yani, Hz. Peygamberin (s.a.a.) oğlunun yasına ağlamak Cenab-ı Hakk'ın isteğidir. Cenab-ı Hak, bu ayı hakkıyla idrak etmemizi nasib etsin? (Sinem Baş/Yeni Mesaj gazetesi/26 Ekim 2014)