Dün, FETÖ teşkilatının görünür altyapısı Said Nursi ve Nurculuktan kısaca bahsettik. Devam edelim. Said Nursi, Allah dostu imiş, laf ettirmiyorlar.
Düşünün bir kere! Said Nursi'ye, Allah Dostu diyenler, 2. Abdülhamit'e de Allah dostu, diyor. Ama Abdülhamit bu zevatı vatan haini, bölücü diye hapsediyor ve en son İstanbul'dan sürüyor. Said Nursi'de, 'yaşasın zalimler için cehennem' sözünü, Abdülhamit Han için kullanıyor.
Atatürk ve Türk Milleti, Yunan'a, İngiliz'e, Fransız'a karşı savaşıyor ve bu zevat bizzat Atatürk tarafından, milletin safında milli mücadeleye katılması için davet ediliyor ama o Çamlıca'da köşk hayatı sürmeyi tercih ediyor.
Köşkte kalsa iyi. Haçlıya karşı savaşan atalarımıza "kafir" denilecek fetvayı imzalayan Allah'ın lanetlediği insanlardan biri oluyor. Başka! Milli Mücadele karşısında Haçlı ile iş birliği yapıyor. Haçlı kaybedince Atatürk'e sığınıyor. Ama fitne dolu kalp uyumuyor ki, Atatürk deccal, fitnesini yayıyor. Ve bu kişi senelerdir, "Allah dostu" diye milletimize yutturuluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı. Fethullah Gülen'i kastederek, "Kitaplar yazıyormuş, eserler yazıyormuş, Diyanet İşleri Başkanı'na söyledim. Bunun kitaplarında dinimizle ilgili olmayan çok şeyler var. Bunları araştırın, Günah Galerisi adında bir kitap da siz yazın" demiş.
Yetmez Sayın Erdoğan, yetmez!
Diyanet önce kendini temizlesin. Sonra ülkemizde din adına konuşan bütün yapılanmaların beslendikleri kaynaklar ortaya konsun. (bu konuyu ayrıca işleyelim) Gündem FETÖ olduğuna göre ve dün biraz bahsettiğimiz gibi FETÖ'nün beslendiği manevi kanalın ilk önce araştırılması lazımdır. Bu teklif filan değil. Aklın ve imanın gereğidir.
Kimdir bu Said Nursi? Ne yedi, ne dedi? Kimleri sevdi? Kimlerden kaçtı? Hadi araştırın! Yanlışsam beni de düzeltin (!)
Said Nursi meşhurlaştırılmış malum kırmızı kitapları var ve bu kitapları o anki ruh haline göre bizzat Hz. Peygamberin yazdırdı, diyor. Sonra ne oluyorsa (!) yok, yok (haşa) Allah'ın (c.c) yazdırdığını, iddia ediyor. Ama baskıyı Hollanda'da, Haçlılar yapıyor.
"Risale-i Nur, 20. asrın Müslümanlarını ve bütün insanlarını koyu bir fikir karanlıklarından ve müthiş delalet yollarından kurtarmak için müellifin kendi ihtiyari ile yazılmış değil, Cenab-ı Hakkın lisanı ile yazılmış bir eserdir." (Rehberler, s. 141)
"Ey Risale-i Nur! Senin Hakkın dili, Hakkın ilhamı olup O'nun izni ile yazıldığına şüphe yoktur. Ben kimsenin malı değilim. Ben hiçbir kitaptan alınmadım, hiçbir eserden alınmadım. Ben, Rabbani ve Kur'aniyim. Bir lâyemut'un eserinden fışkıran kerametli bir Nur'um." (Müdafaalar, s. 347)
FETÖ ne diyor?
"Herkes kelimeyi tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta kelimeyi tevhidin ikinci bölümü yani Muhammed Allah'ın Resulüdür kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakılmalıdır." (Fethullah Gülen; Fasıldan Fasıla Naklen Koza'dan Kelebeğe S. 131)
Hocası Said Nursi ne diyor?
"Elbette şimdi fetret gibi karanlıkta kalan ve Hz. İsa'ya mensup Hıristiyanların mensuplarının çektikleri felaketler, onlar hakkında bir nevi şahadet denilebilir."(Kastamonu Lahikası, 114-115)
"Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri hem nurcular çok dikkat etmeleri elzemdir, ittifak etmeleri lazımdır? Şimal cereyanı kendini müdafaa etmek fikriyle İslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacaktır." (Emirdağ Lahikası Sayfa, s. 147).
Papa'ya ilk mektup gönderen ve Vatikan'ı manevi olarak öven ilk kişi Said Nursi'dir. Said Nursi'nin bu duruşu Vatikan'dan takdir almış ve unutulmamıştır. 2011 yılında Bursa'da düzenlenen Said Nursi'yi anma toplantısında Vatikan temsilcisi Thomas Michel, Said Nursi'ye kendisi ve Papa'nın takdir ve övgülerini sıralamıştır.
Şimdi Diyanet gerçekten Müslümanların, islam'ın Diyaneti ise Allah Resulünün bıraktığı o iki emaneti (Kuran ve Ehl-i Beyt) teraziye koyacak ve bu teraziye uymayanları kaldırıp, atacak.
Düşünün bir kere! Said Nursi'ye, Allah Dostu diyenler, 2. Abdülhamit'e de Allah dostu, diyor. Ama Abdülhamit bu zevatı vatan haini, bölücü diye hapsediyor ve en son İstanbul'dan sürüyor. Said Nursi'de, 'yaşasın zalimler için cehennem' sözünü, Abdülhamit Han için kullanıyor.
Atatürk ve Türk Milleti, Yunan'a, İngiliz'e, Fransız'a karşı savaşıyor ve bu zevat bizzat Atatürk tarafından, milletin safında milli mücadeleye katılması için davet ediliyor ama o Çamlıca'da köşk hayatı sürmeyi tercih ediyor.
Köşkte kalsa iyi. Haçlıya karşı savaşan atalarımıza "kafir" denilecek fetvayı imzalayan Allah'ın lanetlediği insanlardan biri oluyor. Başka! Milli Mücadele karşısında Haçlı ile iş birliği yapıyor. Haçlı kaybedince Atatürk'e sığınıyor. Ama fitne dolu kalp uyumuyor ki, Atatürk deccal, fitnesini yayıyor. Ve bu kişi senelerdir, "Allah dostu" diye milletimize yutturuluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı. Fethullah Gülen'i kastederek, "Kitaplar yazıyormuş, eserler yazıyormuş, Diyanet İşleri Başkanı'na söyledim. Bunun kitaplarında dinimizle ilgili olmayan çok şeyler var. Bunları araştırın, Günah Galerisi adında bir kitap da siz yazın" demiş.
Yetmez Sayın Erdoğan, yetmez!
Diyanet önce kendini temizlesin. Sonra ülkemizde din adına konuşan bütün yapılanmaların beslendikleri kaynaklar ortaya konsun. (bu konuyu ayrıca işleyelim) Gündem FETÖ olduğuna göre ve dün biraz bahsettiğimiz gibi FETÖ'nün beslendiği manevi kanalın ilk önce araştırılması lazımdır. Bu teklif filan değil. Aklın ve imanın gereğidir.
Kimdir bu Said Nursi? Ne yedi, ne dedi? Kimleri sevdi? Kimlerden kaçtı? Hadi araştırın! Yanlışsam beni de düzeltin (!)
Said Nursi meşhurlaştırılmış malum kırmızı kitapları var ve bu kitapları o anki ruh haline göre bizzat Hz. Peygamberin yazdırdı, diyor. Sonra ne oluyorsa (!) yok, yok (haşa) Allah'ın (c.c) yazdırdığını, iddia ediyor. Ama baskıyı Hollanda'da, Haçlılar yapıyor.
"Risale-i Nur, 20. asrın Müslümanlarını ve bütün insanlarını koyu bir fikir karanlıklarından ve müthiş delalet yollarından kurtarmak için müellifin kendi ihtiyari ile yazılmış değil, Cenab-ı Hakkın lisanı ile yazılmış bir eserdir." (Rehberler, s. 141)
"Ey Risale-i Nur! Senin Hakkın dili, Hakkın ilhamı olup O'nun izni ile yazıldığına şüphe yoktur. Ben kimsenin malı değilim. Ben hiçbir kitaptan alınmadım, hiçbir eserden alınmadım. Ben, Rabbani ve Kur'aniyim. Bir lâyemut'un eserinden fışkıran kerametli bir Nur'um." (Müdafaalar, s. 347)
FETÖ ne diyor?
"Herkes kelimeyi tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta kelimeyi tevhidin ikinci bölümü yani Muhammed Allah'ın Resulüdür kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakılmalıdır." (Fethullah Gülen; Fasıldan Fasıla Naklen Koza'dan Kelebeğe S. 131)
Hocası Said Nursi ne diyor?
"Elbette şimdi fetret gibi karanlıkta kalan ve Hz. İsa'ya mensup Hıristiyanların mensuplarının çektikleri felaketler, onlar hakkında bir nevi şahadet denilebilir."(Kastamonu Lahikası, 114-115)
"Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri hem nurcular çok dikkat etmeleri elzemdir, ittifak etmeleri lazımdır? Şimal cereyanı kendini müdafaa etmek fikriyle İslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacaktır." (Emirdağ Lahikası Sayfa, s. 147).
Papa'ya ilk mektup gönderen ve Vatikan'ı manevi olarak öven ilk kişi Said Nursi'dir. Said Nursi'nin bu duruşu Vatikan'dan takdir almış ve unutulmamıştır. 2011 yılında Bursa'da düzenlenen Said Nursi'yi anma toplantısında Vatikan temsilcisi Thomas Michel, Said Nursi'ye kendisi ve Papa'nın takdir ve övgülerini sıralamıştır.
Şimdi Diyanet gerçekten Müslümanların, islam'ın Diyaneti ise Allah Resulünün bıraktığı o iki emaneti (Kuran ve Ehl-i Beyt) teraziye koyacak ve bu teraziye uymayanları kaldırıp, atacak.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024