Diyanet İşleri Başkanlığı, alay-ı vâlâ ile 140 sayfalık bir FETÖ raporu yayınladı.
Emeği geçenler kusura bakmasınlar, ama rapor, bir çuval keçiboynuzu gibi? Çiğne çiğne bir gram öz yok.
Yasak savma kabilinden, hatta FETÖ'nün küfrünü bir nevi yumuşatan türden!
Başkan Görmez'e göre, FETÖ'ye karşı Din İşleri Yüksek Kurulunun çalışması, Haşhaşiler'e karşı İmam Gazali'nin çalışması, Osmanlı döneminde Kadızadeliler'e karşı Kâtip Çelebi'nin çalışması kadar önem arz ediyor? Lakin raporun içeriği öyle demiyor; kargalar bile gülüyor; Başkan Görmez,
görmüyor.
Başkan Görmez, 14 yıllık Diyanet serüveninde FETÖ'yü görmediği, göremediği, görmezlikten geldiği yahut kendisine gösterilmediği gibi; giderayak da FETÖ'yü görmezlikten gelen bir setr-i avret türü rapor var ortada.
FETÖ liderinin 670 saatlik sesli-görüntülü konuşması izlenmiş, 80 kitabı incelenmiş, bu rapor çıkmış? Dağ fare doğurmuş.
FETÖ liderinin evham, hayal, saçmalama ve şizofrenik çıkışlarından yeni bir FETÖ lideri imal edilmiş raporda, o kadar? Rapor, 15 Temmuz ihanetine mazeret raporu gibi!
En hayati birkaç noktadan rapora bakalım?
- Dinimiz İslam'ın ve kitabımız Kur'anın en temel esası Kelime-i Tevhid'dir. FETÖ veya bir başkası tarafından, Kelime-i Tevhid'den Muhammed Resulullah'ın çıkartılması, İslam itikadına göre küfürdür, doğru mu? Doğru.
Hüküm verme makamındaki Din İşleri Kurulu'nun FETÖ raporunda böyle bir hüküm var mı? Yok? Yumuşak geçişli gevrek bir yorum var (s.78).
AKP iktidarı da Din dersi kitaplarında bu dinsel cinayeti işlediği için mi, zülf-ü yâre dokunmasın diye mi üstünkörü değinilmiş raporda?
- "Müslüman İsevîler" kavramı, raporda, "garib" nitelemesiyle geçiştiriliyor. Böyle bir kavram İslam'da yoktur, batıldır, küfürdür, bid'attır. Doğru mu? Doğru?
Öyleyse Diyanetin raporunda neden bu kadar net bir hüküm yok!
Ne diyor Diyanet: "İslam itikadı açısından Müslüman İseviler tanımlamasının bir karşılığı yoktur" (s. 79)? Kim ne anlar, ne anladı bundan?
Bu batıl ve küfür "Müslüman İsevîler" itikadı, bizzat ve kelimesi kelimesine Said Nursî'ye aittir (Bkz. S. Nursî, Mektubat s. 441; Şualar, Beşinci Şua, s. 581). FETÖ'nün imalatı değil ki?
Diyanet, S. Nursî'nin batıllarla örülü risalelerinin özel pazarlamacısı olduğu için mi, gevşek fetva üretiyor?!
Diyanet, Nursî'ye dokunamadığı için mi, FETÖ'nun "Müslüman İseviler" batılının sırtını sıvazlıyor!?
- Diyanet, raporda, "Hristiyanlığın tasaffi edeceği" küfrünü FETÖ'ye mal ederek gevretiyor, batılın adeta sırtını sıvazlıyor. "Hıristiyanlık ile İslam'ı birleştirme çabaları açıkça görülmektedir" ifadesiyle yetiniyor (s. 77-78). Görülüyor da ne olmuş, dindeki hükmü ne bu batılın?! Tıs yok.
Bu batıl ve küfür akidesi de FETÖ'ye ait değil ki? Bizzat ve kelimesi kelimesine, S. Nursî'ye ait (S. Nursî, Mektûbat, s. 6, s. 21).
- FETÖ'nun Urfa'da Papaz, haham ve müftüleri aynı Sırat köprüsünden geçirmesi gibi itikadî bir batılın dini hükmü raporda nerede?
Diyanet'in müftüleri de oradan geçtikleri için mi, rapor susmuş!
- FETÖ'nun "Ehl-i Kitap ile âmetüde ittifakımız var" (Zaman, 17 Nisan 2000) şeklindeki, İslam'ın tamamını inkar eden büyük bir küfür ve batıl akidesine neden değinilmemiş raporda?!
Bu batıl da, bizzat ve kelimesi kelimesine S. Nursî'ye aittir (S. Nursî, Emirdağ Lahikası I, s. 202 (190), Lem'alar, s. 146).
Madem ki, dinimiz İslam'da akaidden daha önemli bir bahis yok; Diyanet'in raporunda neden bu kadar vahim bir batıla değinilmedi, bunun da bizzat S. Nursî öğretisi olduğundan mı?
Diyanet, FETÖ ile birlikte bir rapor da S. Nursî için hazırlamalıdır ki, devlet ve millet ayıksın? Aksi halde, Diyanet'e bir rapor lazım!
- Raporda, FETÖ'nün, Müslüman kızlarımızı, Şanlıurfa'da Hristiyan ve Yahudilerle nikahlayıp 14 Nisan 2000'de "Bu bir devrim" diye manşete çekmesi batılı neden yok?
Bu batıl seremonik nikahı kıyan, Diyanet'in devrin Urfa müftüsü, şahidi de Halilurrrahman Caminin imam olduğu için mi? Yoksa bu müftü, AKP iktidara geldiğinde taltif edilerek KKTC din ataşesi yapıldığı için mi?
Rapor üstüne daha söylenecek o kadar şey var ki, onları saymaya kalksak, her akl-ı selimde şu kanaati hasıl olur: Bu rapor olsa olsa FETÖ ve S. Nursî için özel imalat setr-i avrettir.
Bu kanaat ve hüküm için sadece yukarıda saydığımız birkaç temel itikadî gerçeği ve Diyanet'in bunlara yaklaşım tarzını görmek yeter.
Başkan Görmez, giderayak bunları görür mü; bundan sonra görse de olur, görmese de? Türk milleti görür mü, bilmem!
Lakin mahşer de herkese gösterilir!
Anladınız mı şimdi, neden, Diyanet'e de bir "rapor" lazım, dediğimi!
Ey Türk milleti, ey din ve diyanet sahipleri, gelin siz de, bugüne kadar size hep Hakkı hatırlatıp batıldan sakındıran ve çeyrek asırdan beri tüm olayların kendisini haklı çıkarttığı Prof. Dr. Haydar Baş hocaya kulak verin ki, dünyanız da kurtulsun, ahiretiniz de.
Emeği geçenler kusura bakmasınlar, ama rapor, bir çuval keçiboynuzu gibi? Çiğne çiğne bir gram öz yok.
Yasak savma kabilinden, hatta FETÖ'nün küfrünü bir nevi yumuşatan türden!
Başkan Görmez'e göre, FETÖ'ye karşı Din İşleri Yüksek Kurulunun çalışması, Haşhaşiler'e karşı İmam Gazali'nin çalışması, Osmanlı döneminde Kadızadeliler'e karşı Kâtip Çelebi'nin çalışması kadar önem arz ediyor? Lakin raporun içeriği öyle demiyor; kargalar bile gülüyor; Başkan Görmez,
görmüyor.
Başkan Görmez, 14 yıllık Diyanet serüveninde FETÖ'yü görmediği, göremediği, görmezlikten geldiği yahut kendisine gösterilmediği gibi; giderayak da FETÖ'yü görmezlikten gelen bir setr-i avret türü rapor var ortada.
FETÖ liderinin 670 saatlik sesli-görüntülü konuşması izlenmiş, 80 kitabı incelenmiş, bu rapor çıkmış? Dağ fare doğurmuş.
FETÖ liderinin evham, hayal, saçmalama ve şizofrenik çıkışlarından yeni bir FETÖ lideri imal edilmiş raporda, o kadar? Rapor, 15 Temmuz ihanetine mazeret raporu gibi!
En hayati birkaç noktadan rapora bakalım?
- Dinimiz İslam'ın ve kitabımız Kur'anın en temel esası Kelime-i Tevhid'dir. FETÖ veya bir başkası tarafından, Kelime-i Tevhid'den Muhammed Resulullah'ın çıkartılması, İslam itikadına göre küfürdür, doğru mu? Doğru.
Hüküm verme makamındaki Din İşleri Kurulu'nun FETÖ raporunda böyle bir hüküm var mı? Yok? Yumuşak geçişli gevrek bir yorum var (s.78).
AKP iktidarı da Din dersi kitaplarında bu dinsel cinayeti işlediği için mi, zülf-ü yâre dokunmasın diye mi üstünkörü değinilmiş raporda?
- "Müslüman İsevîler" kavramı, raporda, "garib" nitelemesiyle geçiştiriliyor. Böyle bir kavram İslam'da yoktur, batıldır, küfürdür, bid'attır. Doğru mu? Doğru?
Öyleyse Diyanetin raporunda neden bu kadar net bir hüküm yok!
Ne diyor Diyanet: "İslam itikadı açısından Müslüman İseviler tanımlamasının bir karşılığı yoktur" (s. 79)? Kim ne anlar, ne anladı bundan?
Bu batıl ve küfür "Müslüman İsevîler" itikadı, bizzat ve kelimesi kelimesine Said Nursî'ye aittir (Bkz. S. Nursî, Mektubat s. 441; Şualar, Beşinci Şua, s. 581). FETÖ'nün imalatı değil ki?
Diyanet, S. Nursî'nin batıllarla örülü risalelerinin özel pazarlamacısı olduğu için mi, gevşek fetva üretiyor?!
Diyanet, Nursî'ye dokunamadığı için mi, FETÖ'nun "Müslüman İseviler" batılının sırtını sıvazlıyor!?
- Diyanet, raporda, "Hristiyanlığın tasaffi edeceği" küfrünü FETÖ'ye mal ederek gevretiyor, batılın adeta sırtını sıvazlıyor. "Hıristiyanlık ile İslam'ı birleştirme çabaları açıkça görülmektedir" ifadesiyle yetiniyor (s. 77-78). Görülüyor da ne olmuş, dindeki hükmü ne bu batılın?! Tıs yok.
Bu batıl ve küfür akidesi de FETÖ'ye ait değil ki? Bizzat ve kelimesi kelimesine, S. Nursî'ye ait (S. Nursî, Mektûbat, s. 6, s. 21).
- FETÖ'nun Urfa'da Papaz, haham ve müftüleri aynı Sırat köprüsünden geçirmesi gibi itikadî bir batılın dini hükmü raporda nerede?
Diyanet'in müftüleri de oradan geçtikleri için mi, rapor susmuş!
- FETÖ'nun "Ehl-i Kitap ile âmetüde ittifakımız var" (Zaman, 17 Nisan 2000) şeklindeki, İslam'ın tamamını inkar eden büyük bir küfür ve batıl akidesine neden değinilmemiş raporda?!
Bu batıl da, bizzat ve kelimesi kelimesine S. Nursî'ye aittir (S. Nursî, Emirdağ Lahikası I, s. 202 (190), Lem'alar, s. 146).
Madem ki, dinimiz İslam'da akaidden daha önemli bir bahis yok; Diyanet'in raporunda neden bu kadar vahim bir batıla değinilmedi, bunun da bizzat S. Nursî öğretisi olduğundan mı?
Diyanet, FETÖ ile birlikte bir rapor da S. Nursî için hazırlamalıdır ki, devlet ve millet ayıksın? Aksi halde, Diyanet'e bir rapor lazım!
- Raporda, FETÖ'nün, Müslüman kızlarımızı, Şanlıurfa'da Hristiyan ve Yahudilerle nikahlayıp 14 Nisan 2000'de "Bu bir devrim" diye manşete çekmesi batılı neden yok?
Bu batıl seremonik nikahı kıyan, Diyanet'in devrin Urfa müftüsü, şahidi de Halilurrrahman Caminin imam olduğu için mi? Yoksa bu müftü, AKP iktidara geldiğinde taltif edilerek KKTC din ataşesi yapıldığı için mi?
Rapor üstüne daha söylenecek o kadar şey var ki, onları saymaya kalksak, her akl-ı selimde şu kanaati hasıl olur: Bu rapor olsa olsa FETÖ ve S. Nursî için özel imalat setr-i avrettir.
Bu kanaat ve hüküm için sadece yukarıda saydığımız birkaç temel itikadî gerçeği ve Diyanet'in bunlara yaklaşım tarzını görmek yeter.
Başkan Görmez, giderayak bunları görür mü; bundan sonra görse de olur, görmese de? Türk milleti görür mü, bilmem!
Lakin mahşer de herkese gösterilir!
Anladınız mı şimdi, neden, Diyanet'e de bir "rapor" lazım, dediğimi!
Ey Türk milleti, ey din ve diyanet sahipleri, gelin siz de, bugüne kadar size hep Hakkı hatırlatıp batıldan sakındıran ve çeyrek asırdan beri tüm olayların kendisini haklı çıkarttığı Prof. Dr. Haydar Baş hocaya kulak verin ki, dünyanız da kurtulsun, ahiretiniz de.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019