Orhangazi ilçesinde yatsı namazı sonrası arkadaşlarla bir araya geldik. Kısa konuşmalar yapıldı.
Bilal Bey, "Bir kez Allah dese aşk ile lisan, dökülür cümle günah misli hazan, beyitinden başlayarak zikrullahın önemi vurguladı...
Müslim Karabacak hocamızın anlattıklarını kısaca özetleyeyim.
Müslümanların dini duyarlılıkları üzerine durdu. Özellikle, Nur suresi 37. ayet-i kerimenin meal ve tefsirini hatırlattı.
"Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.''
Nasıl bir iman sahibi olunmalıdır ki, seni hiçbir şey, namazdan alıkoymayacak. Zikirden ve diğer ibadetlerden alıkoymayacak...
Ezandan ve ezanı dinlemenin öneminden, mümine verdiği ilahi feyiz, manevi kuvvet ve şerleri definden, ezanı bu yönü ile dinlemek ve müezzinin okuduğunu tekrarlamak gerektiğinden bahsetti.
Ariflerin ileriyi gören sözleri ve buna mukabil gafillerin ayıkmamasından, dinler arası diyalogun Prof. Dr. Haydar Baş Bey tarafından yıllar öncesinden haber verildiğini izah etti.
Ve bir fıkra:
"Oflunun biri mezar taşına yazdırmış.
Hastayım dedim inanmadınız.
Ölüyorum dedim inanmadınız?"
Sohbette Hasan Aydın da yıllar önce köy köy gidilerek anlatılan gerçeklerin anlatıldığını, buna karşı uyarıların dikkate alınmadığını, yer yer itiraz edildiğini, hatta yanlışları büyük bir hırsla savunulduğunu örneklerle ortaya koydu.
Yüksel Durak, Mülk suresindeki ayet-i kerimelerim mealini anlattı.
"Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara, 'Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi' diye sorarlar.' Onlar şöyle cevap verirler: 'Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti fakat biz (onu) yalan saymış ve Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz' demiştik. Ve 'Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık' diye ilâve ederler.'' (Mülk: 8-10).
Bizde kısa bir konuşma yaptık. Ve dedik ki:
Ahir zamanda Allah Resûlü (s.a.v), "Salih amellere yapışın'' buyuruyor.
Zikrullah ibadeti başta olmak üzere, nafile ibadetlere sarılmalıyız.
Bir örnek verdim. Bir hafız hem de hatimle namaz kıldıracak kadar kuvvetli ezber sahibi. Bana dedi ki: "Hocaların maaşı iyi. Sen niye kredi ile ev almıyorsun?"
Bu çok vahim bir durumdur. Bu sebeple, helal ve harama çok dikkat etmeliyiz.
Cenab-ı Hakkın buyurduğu, "Öğüt ver çünkü öğüt müminlere fayda verir'' ayet-i kerimesini ölçü alarak, gönüllerde karşılıklı huzur ve anlayışla hazır olursa nasihatler ve anlatılanlar kalbe tesir eder.
Sağlıcakla kalın.
Bilal Bey, "Bir kez Allah dese aşk ile lisan, dökülür cümle günah misli hazan, beyitinden başlayarak zikrullahın önemi vurguladı...
Müslim Karabacak hocamızın anlattıklarını kısaca özetleyeyim.
Müslümanların dini duyarlılıkları üzerine durdu. Özellikle, Nur suresi 37. ayet-i kerimenin meal ve tefsirini hatırlattı.
"Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.''
Nasıl bir iman sahibi olunmalıdır ki, seni hiçbir şey, namazdan alıkoymayacak. Zikirden ve diğer ibadetlerden alıkoymayacak...
Ezandan ve ezanı dinlemenin öneminden, mümine verdiği ilahi feyiz, manevi kuvvet ve şerleri definden, ezanı bu yönü ile dinlemek ve müezzinin okuduğunu tekrarlamak gerektiğinden bahsetti.
Ariflerin ileriyi gören sözleri ve buna mukabil gafillerin ayıkmamasından, dinler arası diyalogun Prof. Dr. Haydar Baş Bey tarafından yıllar öncesinden haber verildiğini izah etti.
Ve bir fıkra:
"Oflunun biri mezar taşına yazdırmış.
Hastayım dedim inanmadınız.
Ölüyorum dedim inanmadınız?"
Sohbette Hasan Aydın da yıllar önce köy köy gidilerek anlatılan gerçeklerin anlatıldığını, buna karşı uyarıların dikkate alınmadığını, yer yer itiraz edildiğini, hatta yanlışları büyük bir hırsla savunulduğunu örneklerle ortaya koydu.
Yüksel Durak, Mülk suresindeki ayet-i kerimelerim mealini anlattı.
"Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara, 'Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi' diye sorarlar.' Onlar şöyle cevap verirler: 'Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti fakat biz (onu) yalan saymış ve Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz' demiştik. Ve 'Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık' diye ilâve ederler.'' (Mülk: 8-10).
Bizde kısa bir konuşma yaptık. Ve dedik ki:
Ahir zamanda Allah Resûlü (s.a.v), "Salih amellere yapışın'' buyuruyor.
Zikrullah ibadeti başta olmak üzere, nafile ibadetlere sarılmalıyız.
Bir örnek verdim. Bir hafız hem de hatimle namaz kıldıracak kadar kuvvetli ezber sahibi. Bana dedi ki: "Hocaların maaşı iyi. Sen niye kredi ile ev almıyorsun?"
Bu çok vahim bir durumdur. Bu sebeple, helal ve harama çok dikkat etmeliyiz.
Cenab-ı Hakkın buyurduğu, "Öğüt ver çünkü öğüt müminlere fayda verir'' ayet-i kerimesini ölçü alarak, gönüllerde karşılıklı huzur ve anlayışla hazır olursa nasihatler ve anlatılanlar kalbe tesir eder.
Sağlıcakla kalın.
Feyyaz inanç / diğer yazıları
- İnsanı bilmek insanca davranmak / 09.06.2019
- Eski Boğaziçi'nden Türkiye'ye baktım? / 30.06.2017
- Dini, menfaate alet etmek / 29.06.2017
- Çok şükür bayrama eriştik / 24.06.2017
- Elveda yâ Şehr-i Ramazan / 23.06.2017
- Zekât kimlere verilmez? / 22.06.2017
- Kadir gecesine erişmek / 21.06.2017
- Zekât kimlere verilir? / 20.06.2017
- Zekat kimlere, nelerden verilir? / 19.06.2017
- Bir hatırlatma ve sadakanın fazileti / 18.06.2017
- Eski Boğaziçi'nden Türkiye'ye baktım? / 30.06.2017
- Dini, menfaate alet etmek / 29.06.2017
- Çok şükür bayrama eriştik / 24.06.2017
- Elveda yâ Şehr-i Ramazan / 23.06.2017
- Zekât kimlere verilmez? / 22.06.2017
- Kadir gecesine erişmek / 21.06.2017
- Zekât kimlere verilir? / 20.06.2017
- Zekat kimlere, nelerden verilir? / 19.06.2017
- Bir hatırlatma ve sadakanın fazileti / 18.06.2017