Dünya liderisin be Gazi Paşa'm!-I

Bir gün ünlü akıl ve ruh hastalıkları doktoru Mazhar Osman, Atatürk'le sohbet etmektedir. Bu sohbet esnasında bir ara Atatürk, Mazhar Osman'a sorar:
? Osman Bey, bu delilik nasıl bir şey?
? Gazi Paşam az da olsa herkeste bir parça vardır, deyince Atatürk:
? Ne demek istiyorsun, bende de mi var?
Hoşsohbet ve sözünü esirgemeyen biri olan Mazhar Osman:
? Ohooo... Sizde herkesten bin beteri var. İçeride ve dışarıda dört iklim yedi cihana kafa tutmak akıllı adamın yapacağı iş mi? der.
Atatürk bu söze dakikalarca gülmüş...
Dostların sevmesi bir yana düşmanlarının bile saygı duyduğu bir kahramandan bahsediyoruz. Yıllar geçtikçe bu milletin yüreğindeki özlemi ziyadeleşen Mustafa Kemal Atatürk'ün, yaşadığımız sayısız olayda ne kadar öngörülü olduğunu acı tecrübelerle de olsa öğreniyoruz. Senelerdir yanlış ve yanlı olarak bu milletin gözünün içine baka baka kin ve nefret duyguları ile anlatılan Mustafa Kemal, tarihî gerçekleri asla yansıtmamaktadır. Sevr'i parçalayan, Lozan'la büyük bir zaferi taçlandıran, İngiliz gemisine binip kaçanların olduğu bir durumda Bandırma Vapuruna binip Anadolu'da Kuvâ-yı Milliye ateşini yakan Atatürk'ü sevmemek ya bir kişilik sorunu ya da birilerinin avukatı olmak anlamına gelir.
Jonathan Swift, dâhilerin kaderini şöyle özetler: "Dünyaya gerçek bir dahi geldiğinde onu şu işaretten tanıyabiliriz: Bütün ahmaklar ona karşı birleşmişlerdir." Cumhuriyetimizin bânisi aleyhinde konuşmayı İslam diye yutturanları, giydikleri ne sarık, ne de fes kurtarmayacaktır. Özgürce yaşadıkları bir vatanı bırakan bir kahramanın aynasında ancak gübre olacaklardır!
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş yılmadan, usanmadan müdellel olarak gerçek Atatürk'ü anlattıkça, bu konuda ne büyük yalanlar söylendiği, ne çirkin iftiralar atıldığına şahit olduk/oluyoruz. Şu sözünü asla unutmayın! "Atatürk'ün birleştirdiği milleti bunlar bölmeye çalışıyor!"
Ehl-i Beyt soyundan gelen neslin evladı olan, Kur'an-ı Kerim'i hıfzeden, mübarek bir ana-babaya sahip, Türk-İslam mayasıyla dünyada bir tarih yazan, Hacı Bektaş Dergâhında Cumhuriyeti kurma kararı alan bir lider olduğunu hepimiz Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendik.
UNESCO, doğumunun 100. yılı olan 1991'de Atatürk için 152 ulusun oybirliği aldığı karar metninde şöyle demişti:
"Uluslararası anlayış ve işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi; olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, din, ırk ayrımı göstermeyen eşsiz bir devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu."
Şimdi "dünya lideri" sıfatı en çok kime yakışırı, yabancı devlet adamları ve dünya basınında Mustafa Kemal'in rıhletinden sonra yazılanlarla değerlendirebilirsiniz:  
"Atatürk'ün ölümü yalnız Türk Milleti için değil, onun örneğine çok muhtaç olan bütün Doğu milletleri için en büyük kayıptır." (El-Eyyam Gazetesi, Şam-1938).
"Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden bir taht istemedi. O, kelimenin bütün anlamıyla bir insan, eşsiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi. Hayatını milletinin mutluluğuna adadı, bu uğurda genç yaşta hayata gözlerini kapadı." (Elifba Gazetesi, Şam-1938).
"Adı, Türk Milleti'nin millî kurtuluş savaşında ve Türkiye'nin siyasi alanda yeniden örgütlenmesine gayet sıkı bir surette bağlı olan Kemal Atatürk'ün ölümü gerek Türkiye için, gerekse bütün dostları için derinliği ölçülmez bir kayıptır. Türk Milleti'nin en samimi dostları arasında bulunan Sovyetler, zamanımızın bu örneksiz devlet adamının öneminden dolayı derin bir acı içindedirler." (İzvestia Gazetesi, Moskova, 1938).
"Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en birincisidir." (Timpul Gazetesi, Bükreş, 12 Kasım 1938).
(devam edecek?)