ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Çin'le askeri teknoloji ihracatı konusundaki görüş ayrılıklarını azalttıklarını bildirdi. Powell, ABD Başkanı George Bush'un Ekim'de Çin'e yapacağı ziyaret öncesinde geldiği Pekin'de üst düzey Çinli yetkililerle görüşmesinden sonra düzenlediği basın toplantısında, "her iki tarafın da, ABD için endişe kaynağı olan füze ve silah teknolojisi ihracatı konusunda ilerleme kaydettiğini" belirterek, bu kapsamda iki ülke uzmanları arasında görüşmeler yapılacağını söyledi.
Çin ile ABD arasında varılan anlaşma uyarınca, Pekin, nükleer silah geliştiren ülkelere yardımcı olacak silah teknolojisinin ihracatı konusunda denetim mekanizması oluşturacağını taahhüt etmişti. Washington'da, Çin'in bu taahhüdü karşılığında Pakistan ve İran'a yapılan teknoloji transferleri yüzünden aldığı yaptırım kararından vazgeçmişti. ABD'nin ulusal füze savunma sistemine yönelik girişiminin Çin'e bir tehdit oluşturmayacağı konusunda da Çinli yetkililere güvence verdiğini söyleyen Powell, iki ülke arasında halen çözülmesi gereken sorunlar olduğunu belirtti. ABD Dışişleri Bakanı, uluslararası Af örgütünün, 6 bin siyasi tutuklu bulunduğunu bildirdiği Çin'le, bu yıl içinde sınırsız ve kuralsız yeni bir insan hakları diyaloğu başlatacaklarını kaydederek, "Çin'in dünya demokrasileriyle birarada olabilmesi için insan hakları sorununa değinmesi gerektiğini" ifade etti. İnsan hakları konusundaki ikili görüşmeler, NATO'nun 1999'da Yugoslavya'ya düzenlediği hava operasyonu sırasında ABD savaş uçaklarının Belgrad'daki Pekin büyükelçilğini bombalaması yüzünden kesilmişti.
Powell, Çin'e ABD Başkanı George Bush'un "Pekin'le yapıcı ve ileriye dönük ilişkiler geliştirmek istediği" mesajını vermek üzere geldiğini de sözlerine ekledi. ABD Dışişleri Bakanı Powell, basın toplantısında ayrıca, 1 Nisan'da Amerikan casus uçağıyla Çin savaş uçağının havada çarpışması gibi kazaların bir daha olmaması için, ortak askeri komisyonun gelecek ay toplanacağını söyledi. Çinli pilotun öldüğü kaza yüzünden iki ülke arasında 11 gün süren diplomatik kriz çıkmıştı.
Çin Dışişleri Bakanı sözcüsü Sun Yuxi de, Powell'ın ziyaretiyle ilgili olarak, "görüşmelerin iyi gittiğini, ziyaretin olumlu ve yapıcı olduğunu" bildirdi. Sözcü Sun, "Çin ile ABD arasında bazı farklılıklar olduğunu, ancak ortak çıkarlarının büyük olduğunu " ifade etti.
Çin ile ABD arasında varılan anlaşma uyarınca, Pekin, nükleer silah geliştiren ülkelere yardımcı olacak silah teknolojisinin ihracatı konusunda denetim mekanizması oluşturacağını taahhüt etmişti. Washington'da, Çin'in bu taahhüdü karşılığında Pakistan ve İran'a yapılan teknoloji transferleri yüzünden aldığı yaptırım kararından vazgeçmişti. ABD'nin ulusal füze savunma sistemine yönelik girişiminin Çin'e bir tehdit oluşturmayacağı konusunda da Çinli yetkililere güvence verdiğini söyleyen Powell, iki ülke arasında halen çözülmesi gereken sorunlar olduğunu belirtti. ABD Dışişleri Bakanı, uluslararası Af örgütünün, 6 bin siyasi tutuklu bulunduğunu bildirdiği Çin'le, bu yıl içinde sınırsız ve kuralsız yeni bir insan hakları diyaloğu başlatacaklarını kaydederek, "Çin'in dünya demokrasileriyle birarada olabilmesi için insan hakları sorununa değinmesi gerektiğini" ifade etti. İnsan hakları konusundaki ikili görüşmeler, NATO'nun 1999'da Yugoslavya'ya düzenlediği hava operasyonu sırasında ABD savaş uçaklarının Belgrad'daki Pekin büyükelçilğini bombalaması yüzünden kesilmişti.
Powell, Çin'e ABD Başkanı George Bush'un "Pekin'le yapıcı ve ileriye dönük ilişkiler geliştirmek istediği" mesajını vermek üzere geldiğini de sözlerine ekledi. ABD Dışişleri Bakanı Powell, basın toplantısında ayrıca, 1 Nisan'da Amerikan casus uçağıyla Çin savaş uçağının havada çarpışması gibi kazaların bir daha olmaması için, ortak askeri komisyonun gelecek ay toplanacağını söyledi. Çinli pilotun öldüğü kaza yüzünden iki ülke arasında 11 gün süren diplomatik kriz çıkmıştı.
Çin Dışişleri Bakanı sözcüsü Sun Yuxi de, Powell'ın ziyaretiyle ilgili olarak, "görüşmelerin iyi gittiğini, ziyaretin olumlu ve yapıcı olduğunu" bildirdi. Sözcü Sun, "Çin ile ABD arasında bazı farklılıklar olduğunu, ancak ortak çıkarlarının büyük olduğunu " ifade etti.