logo
25 NİSAN 2024

'ABD ve müttefiklerine inanmıyorum'

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, "Siyasi çözümün olması için Halep'te mevcut terör örgütlerine Türkiye desteğinin kesilmesi gerekiyor" dedi. Esad, ABD ve müttefiklerinin siyasi çözümü desteklediklerine de inanmadığını söyledi
29.03.2015 00:00:00
Beşar Esad Mistura'nın Halep'te siyasi çözüm çaba ve inisiyatiflerine karşı tutumunu yinelediklerine işaret ederek, bu tutumlarını da sivil bölgeleri bombalama ve çok sayıda kişinin şehit düşmesine yol açmakla kanıtladıklarını belirtti. Her şeye rağmen Suriye'nin, de Mistura'nın inisiyatifini önemli ve başarısı mümkün olarak gördüğüne dikkat çeken Esad; fakat bunun için Türkiye ve teröristleri destekleyen daha başka devletlerin müdahalelerini durdurmaları gerektiğinin altını çizdi. Esad Suriye'nin yaklaşık iki yıldan beri siyasi çözüm süreci kapsamında ulusal uzlaşmalara odaklandığını belirtti. Siyasi çözümün her zaman uzun bir süre aldığı gibi bu süreci aksatan, geciktiren ya da belli bir süreliğine de olsa engelleyen faktörlerin olabileceğine işaret eden Esad,  Suriye'de her gün masum insanların öldürüldüğünü söyledi. Siyasi çözüm ve terörle mücadeleye ilaveten üçüncü bir süreç olan ulusal uzlaşma süreci çabalarının sürdürüldüğüne dikkat çeken Esad; bu üçüncü süreçte tehcir edilen vatandaşların evlerine dönmelerini, silahlıların sivil yerleşim alanlarından çıkmaları ya da silahlarını bırakmalarını içerdiğini belirtti. Esad devletin bu amaçla normal yaşamlarına dönmeleri için tutuluları serbest bıraktığını ve silahlarıyla teslim olanları serbest bıraktığını ifade ederken, bunun ulusal uzlaşma sürecindeki önemine ışık tuttu. Bu çabalar ve icraatlar sonucunda birçok bölgede gayet güzel sonuçlar sağlandığına ve bu bölgelerde vatandaşların evlerine dönüp güvenliğinin sağlandığını belirten Esad; umulan siyasi çözümde ilerleme sağlanıncaya dek bu icraatların devam edeceğini söyledi.Batı mantığı sömürü ve hegemonyaya dayalıKrizin başında ve şu anda Suriye'de çözümün Esad'sız ya da Esad ile olması yönündeki söylemlere ilaveten tüm Suriyelilerin katılımıyla çözümün nasıl olacağı konusunda Rusya 24 Televizyonunun sorusuna cevabında Esad; bu söylemlerin Batılı mantığını yansıttığına dikkat çekti. Esad; Batılı mantığın sömürü ve hegemonyaya dayalı olduğunu belirtti. Batılıların ortak kabul etmediğine işaret eden Esad; başka bir değişle Batılılar herhangi bir devletten hoşlanmadıkları zaman devleti ya da en azından bu devletin başkanını değiştirmeye çalıştıklarına dikkat çekti. Bu mantıkla konuşanların halkları ve bu halkların iradelerini görmezden geldiklerine vurgu yapan el Esad; halkların iradelerini ve ideallerini görmezden gelme çağının tarihte kaldığını söyledi. Esad günümüz halklarının dışarıdan kendilerine dayatmaların yapılmasını reddettiklerini, kendi geleceklerini ve yönetimlerini kendileri seçme kararlılığında olduklarını ifade etti. Batılıların aynı oyunu Ukrayna ve Rusya'da oynamaya çalıştıklarına dikkat çeken Esad; Batılıların hoşlarına gitmeyen başkanları şeytanlaştırmaya çalıştıklarına vurgu yaptı. Fakat her şeye rağmen Suriye'de cumhurbaşkanını seçme hakkına sadece ve sadece Suriye halkının sahip olduğuna bir kez daha vurgu yapan Esad; dolayısıyla gerek Batılı devletler gerekse bölgedeki müttefik devletlerden bu konuda yapılan tüm açıklamaların Suriyelileri ilgilendirmediğinin altını çizdi. Esad; Suriye'de cumhurbaşkanını seçme ya da ona meşruluk verme davalarının tamamen Suriyelilerin hakkı olduğunu ifade etti. Dolayısıyla Batılıların ya da müttefiklerinin açıklamalarıyla zaman kaybetmenin anlamsız olduğunu ifade eden Esad; onların her gün farklı bir açıklama yapma ihtimallerine işaret etti.'Yaşananlar halkların savaşı değil'Esad; Suriye halkının iddia edildiği gibi dağılmadığını, her zamandan daha çok ulusal uzlaşmaya yatkın olup terör ve şiddete son verilmesini istediğini belirtti. Cumhurbaşkanı Esad Suriye'de yaşananların yine iddia edildiği ya da yansıtılmaya çalışıldığı gibi etnik, dini ya da halk savaşı olmadığının bir kez daha altını çizdi. Bu durumda çatışan etnik ya da mezhepsel toplumlar arasında sınırların olduğuna dikkat çeken Esad; oysaki Suriye'de bunun mevcut olmadığını, muhtelif bölgelerde muhtelif kesimlerden ve bileşenlerden vatandaşların birlikte yaşadıklarını ve birbirlerine destek olduklarının altını çizdi. Tehcir olanların büyük çoğunluğunun teröristlerin bulundukları bölgelerden ve terör eylemlerinden kaçtıklarına dikkat çeken Esad; bunların genelinin devletin kontrolü altındaki güvenli bölgelere kaçtıklarına vurgu yaptı. Dünyanın her ülkesinde mezhepsel ya da etnik çatışmalar için bahane bulmanın mümkün olmasıyla birlikte bunun nasıl önüne geçilebileceğine ilişkin soruya cevabında Esad; temelde mezhepsel bir açık olması halinde bunun yabancı devletler tarafından fırsat kullanıldığına işaret etti.'Bizden kukla olmamızı istediler'Bu yaşananların olmaması için Batılıların daha önce kendisine bulunduğu tekliflerin ne olduğu ve günümüzde siyasi çözümün olması için bağımsız Suriye'den ne talep edildiği konusundaki bir soruya Esad;  Batılıların sadece ve sadece kendilerine tabi olan devletler istediklerini belirtti. ABD'nin hatta Avrupa'da ortak istemediğine işaret eden Esad; ABD'nin gerek Avrupa devletleri gerekse Rusya'yı bile ortak olarak görmediğine dikkat çekti. Bu devletleri ortak kabul etmeyen ve hegemonyası altına almaya çalışan ABD'nin Suriye gibi bir devletin bağımsız kalmasını hazmedemediğini ifade eden Esad; Suriye'nin de halkının çıkarlarıyla uyuşmayan bir şeye evet demesinin mümkün olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Esad Batılıların kriz öncesinde Suriye'den bağımsızlık ve onurundan vazgeçmesini talep ettiklerini söyledi. Suriye'den İsrail işgali altındaki topraklarından vazgeçmesini istediklerini ifade eden Esad; Filistin ve Lübnan'da Suriye'nin meşru hakları uğruna mücadele veren direnişe desteğini kesmesini talep ettiklerini açıkladı. Esad daha sonra da Suriye'nin İran'dan uzaklaşmasını ve de nükleer programından caymasına ikna etmesini talep ettiklerini belirtti. Başka bir değişle Suriye'den kendilerine tabi kukla bir devlet olmasını talep ettiklerini ifade eden Esad; Suriye'nin tüm bunları reddettiğini söyledi. Esad dolayısıyla bu devletlerin demokrasi, insan hakları ya da daha başka asılsız yalanlar altında Suriye ve halkına yönelik her açıdan hırçın bir evrensel savaş başlattıklarını belirtti.Batı'nın siyasi çözüm istediğine inanmıyorumSiyasi çözümün Batılı devletler tarafından desteklenmesi için gerekenler konusunda ise Esad; özellikle ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'de siyasi çözümü desteklediklerine inanmadığını belirtti. El Esad bu devletler haricindeki diğer devletlerin ise ikincil devletler olduğunu söyledi. Esad; ABD, Fransa ve İngiltere açısından siyasi çözümün, devletin değiştirilmesi, dağılması ya da onların kuklası olması anlamına geldiğini söyledi. "Onlara göre direktiflerini yerine getirmeyen ve onlara boyun eğmeyen her devlet, insan hakları ve demokrasiden yoksundur, onlar da bunu düzeltmekle yükümlüdür. Bu devletlerin başkanları da halk katili diktatörlerdir" diyen Esad; ABD, Fransa ve İngiltere'nin hegemonya sağlama ve halkların zenginliklerini sömürme amacıyla dünyanın her yerinde savaş başlatmaya istekli olduklarını söyledi. DIŞ HABERLER
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.

Grip vakaları arttı, servisler doldu

Trabzon'da havaların son günlerde bir sıcak bir serin seyretmesi ile birlikte gribal enfeksiyonların artış gösterdiği ve geçtiğimiz yıl Eylül ayından beri aktif olan grip salgının sürdüğü belirtildi.
25.04.2024 09:12:00
İhlas Haber Ajansı
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, 'Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte' dedi.

Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, 'Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza'nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs'ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye'den Çin'e giden de var, Çin'den Türkiye'ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor' diye konuştu.

23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı

Taksim'deki 23 Nisan töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanına gelerek saygı duruşunda bulunan 8 yaşındaki çocuğun adının Efe Ercan olduğu ve İstanbul doğumlu bir Türk olduğu ortaya çıktı.
25.04.2024 07:33:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:40:22
Gazete Pencere
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile birlikte, 104'üncü 23 Nisan kutlamaları kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda düzenlenen resmi törene katıldı.

15 farklı ülkeden gelen çocuklarla anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu'nun yanında bir çocuk dikkat çekti.

Sosyal medyada hızla paylaşıma giren o anlar ise; İmamoğlu'na kurulan "siyahi çocuk" kumpası olarak lanse edildi.


Gerçekte ise Türk olan Efe Ercan törene ailesi ile katıldı. Annesi Gineli Safiatou Diallo ve babası Malatyalı Emre Ercan'ın oğlu olan Efe, "siyahi çocuğu getiren Alman ajanı" olarak tanıtılan kadın ise, Efe'nin babaannesi çıktı.



Malatyalı olan babası Emre Ercan, 11 yıl önce bir iş gezisinde tanıştığı Gine vatandaşı Safiatou Diallo'ya aşık olarak evlendi. Çift Türkiye'de yaşamaya başlayarak Efe adında bir çocuğu oldu.



Efe ile babaannesi dün Taksim'deki 23 Nisan töreninde dikkat çekerek sosyal medyada "Siyahi çocuğu İmamoğlu'nun yanına getiren Alman ajanı" olarak yansıtıldı. O kadının Efe'nin babaannesi olduğu kendisinin bir Türk kadını olduğu ortaya çıktı.



Öte yandan Gine Cumhuriyeti'nden 11 yıl önce Türkiye'ye gelin gelen ve Türk vatandaşı olan Safiatou Diallo Ercan, 2024 yerel seçimleri için İstanbul'da oy kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.