ABD'de makas açılıyor
ABD, bir taraftan dünyanın en zenginlerini barındırırken, öte yandan dünya genelinde fakirliğin de en yaygın olduğu sanayi ülkelerinin başında geliyor. Artan protesto eylemlerini ise 'devrim hazırlığı' olarak değerlendirenler var
08.06.2015 00:00:00
YUSUF KARACA/İSTANBULDünya genelinde zenginle fakir arasındaki makas giderek açılıyor. Bütün dünyada bir avuç zengin servetine servet katarken, fakir ve muhtaçların sayısı hızla artıyor. Gelir dağılımındaki eşitsizlik ciddi küresel sorun haline geldi. Öncelikle ABD'de en alt gelir grubu, memnuniyetsizliğini protesto gösterileriyle dışa vurmaya başladı. Peki, bu durumun ana sebebi ne? Elbette kapitalizm...Amerikan rüyasının sonuABD'de nüfusun yüzde biri toplam gelirin yüzde 20'sini kazanıyor. 1970'lerin sonlarına kadar bu oran yüzde 10 dolayındaydı. Durum bu olunca sosyal çalkantılar da artıyor. Dünyanın en ileri kapitalist ülkesi olan ABD'de en basit olaylar ciddi sokak gösterilerine yol açıyor. Nitekim son yıllarda ABD'deki halk hareketleriyle protesto eylemlerinin sayısı artmaya başladı. "Occupy Wall Street - Wall Street'i İşgal Et, Yüzde 99 Yüzde 1'e Karşı" hareketini eğitim uğruna borçlanmak istemeyen yüksek okul öğrencilerinin eylemleri izledi. Hizmetler sektöründe çalışanların asgari ücretin arttırılması talebiyle yaptıkları eylemlerin sayısında önemli artış kaydedildi. Ferguson'da polis şiddeti ve ırkçılık aleyhtarı gösteriler de en çok fakir beldelerde düzenleniyor.On yılların ihmaliYale Üniversitesi Amerikan Tarihi ve Ekonomi Politikası Profesörü David Huyssen, artan huzursuzluğu şöyle değerlendiriyor: "Çoğu bu ayaklanmaların siyasi bakımdan anlamsız ve hedefsiz olduğunu sanıyor. Bu doğru değil. Bütün protesto eylemlerinin on yıllardır ekonomik ihmale uğratılmanın, zaruri yatırımların yapılmamasının ve ayrımcılığın sonucu ve tepkisi olduğu unutulmamalı. Son zamanlarda polis şiddetini kınama eylemleri arttı. Olumsuzluklara ezelden beri tanık oluyoruz." İnsan hakları savunucusu Martin Luther King, "Protestolar, sesini dinletemeyenlerin dilidir" demişti. Geçmişte protestolar yeni düzenin ve devrimlerin habercisi olmuştu. Profesör Huyssen 19'uncu yüzyılda fabrika işçilerine düşük ücret ödenmesi, gelir eşitsizliği ve kötü çalışma şartlarını konu alan bir kitap yazmış. Huyssen "19'uncu yüzyılın işçi hareketleri de böyle başlamıştı. Mala zarar verilmiş, maden ocakları ve tren rayları dinamitlenmişti. 20'inci yüzyılın başlarına kadar şiddetin işçi hareketinin en temel araçlarından biri olduğu nedense unutulur. Sonunda işçinin talepleri yerine getirilmişti" diyor.