Batı demokrasi ihracından vazgeçmeli
Moskova merkezli Gorçakov Vakfı'nın düzenlediği "Gelecek İçin Diyalog - 2014" programında soruları yanıtlayan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov "Batı demokrasi ihracından vazgeçmeli" dedi
17.12.2014 00:00:00
"Gelecek İçin Dialog - 2014" programının en ses getiren bölümü ise katılımcıların Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile gerçekleştirdiği toplantı oldu. Rus bakan, Gorçakov Vakfı'nın amacının halk diplomasisi faaliyetlerini desteklemek, Rusyalı sivil toplum örgütlerini uluslararası politika süreçlerine eklemlemek olduğunu ifade etti. Toplantının basına açık kısmında küresel siyasetteki sorunlara değinen Sergey Lavrov, Batılı ülkelerin "demokrasi ihracı" politikasına son verilmesi gerektiğini ve bunun mümkün olduğunu söyledi. Lavrov, "Demokrasi ihracı, rejim değişikliği, renkli devrimler ve benzeri reçetelerin ciddi şekilde istikrarsızlık yaratan faktörlerden biri. Bu politikalara son vermenin gerekli ve mümkün olduğunu düşünüyoruz. Eğer karşılıklı saygıya dayalı bir yol izleyeceksek, rejim değiştirme politikasından ve tek taraflı yaptırımlardan vazgeçme konusunda hemfikirsek, hedefimiz bu tür olumsuz politikalara son vermek olmalı" ifadelerini kullandı. Bakan Lavrov, Rusya'yı dış dünyaya kapatma gibi bir düşüncelerinin olmadığını, dünyanın birçok ülkesiyle ilişkileri geliştirmeye devam edeceklerini belirtti. Toplantıda Türkiye ile ilgili bir soru üzerine Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, "Türkiye'nin hem Şangay İşbirliği Örgütü'ne üyeliğini hem de Avrasya Ekonomik Birliği Örgütü'ne üye ülkelerle ticari ortaklık anlaşmaları imzalamasını desteklemeye hazırız" dedi.Rusya'nın çıkarları dikkate alınmadı1994-2004 yılları arasında Rusya Federasyonunda İsveç Büyükelçisi olarak görev yapan deneyimli diplomat Sven Hirdman, "21. yüzyılın Politika ve Ekonomisi: Birlik ve Mücadele" başlıklı oturumda yaptığı konuşmasında, ABD ve AB'nin Rus dış politikasını tek taraflı değerlendirdiği eleştirisinde bulundu. İsveçli diplomat, "Rusya'nın çıkarları neredeyse hiç dikkate alınmadı. NATO Rusya aleyhine olacak şekilde genişlemesini sürdürdü." dedi. Ukrayna krizi gerekçesiyle Rusya'ya uygulanan yaptırımların karşı etki yarattığını vurgulayan Hirdman, Ukrayna'da giderek tehlikeli hale gelen krizden hiç kimsenin kazançlı çıkmayacağı uyarısı yaptı. Batı, kendi ayağına kurşun sıktıİspanya'da bulunan World Stability Observatory Araştırma Merkezi'nin başkanı Luis Fraga da, Batı'nın Rusya'ya yaptırım uygulamasını "kendi ayağına kurşun sıkmak" olarak değerlendirdi. BM kararına dayanmayan yaptırımların meşru olmadığının altını çizen Fraga, "Hata, suçtan daha kötüdür. Rusya ile büyük ekonomik bağları olan AB için ise yaptırımlar hatadan da öte intihardır" dedi. "Rusya Gözünden Dünya Politikasında Güncel Sorunlar" oturumunda söz alan Prof. Dr. Lyudmila Babinina, Rusya ve AB arasındaki temel problemin karşılıklı güven krizi olduğunu dile getirdi. Rusya Ulusal Araştırma Üniversitesi Yüksek Ekonomi Okulu öğretim üyesi Prof. Dr. Timofey Bordaçev ise Avrupa Birliği'nde güçler dengesinin bozulduğuna ve Alman-merkezciliğin öne çıktığına işaret etti.
