Çekiliyor, kuşatıyor
23.09.2004 00:00:00
Filistin lideri Arafat'ın, İsrail tarafından katledilen Hamas liderleri gibi "hak ettiğini bulacağını" bildiren Şaron Yönetimi, Gazze'den çekilme planı yaparken Ramallah'ı kuşatma altına almaya düşünüyor
Şaron, devlet radyosuna verdiği demeçte, İsrail'in daha önce Hamas liderlerini hedef aldığını hatırlatarak, "Zamanı gelince Arafat da aynı muameleyle karşı karşıya kalacak. Herkes hak ettiğini bulacak" şeklinde konuştu.
Ariel Şaron, Suriye'nin barış görüşmelerinin yeniden başlatılması konusunda ciddi olduğunu göstermesi gerektiğini belirterek, Suriye'nin ciddi olduğunu sözlerle değil, eylemlerle göstermesi gerektiğini kaydetti.
"Bir Arap ülkesiyle görüşmekten mutlu olacağını" ifade eden Şaron, "Ancak Suriye'nin niyetlerinin ciddi olduğuna ve Amerikan baskısını başka yöne çevirme girişimi olmadığına ilişkin küçük de olsabir işaret görmemiz gerekiyor" dedi.
Şaron, Suriye'nin Lübnan'da kendi sınırı yakınlarına asker çekmesiyle ilgili olarak, "Bu aşamada Suriye'nin politikalarında bir değişiklik görmüyoruz" diye konuştu.
İsrail Ordusu, Filistin Yönetimi Lideri Yaser Arafat'ın karargahının da bulunduğu, Batı Şeria'daki Ramallah kentinin çevresindeki ablukayı artırıyor.
İsrail Radyosu'nun haberinde, İsrail Ordusunun, Ramallah'ın etrafına yeni birlikler yığdığı, ayrıca kuşatmayı kuvvetlendirecek yeni önlemler aldığı, kente giriş çıkışları sıkı kontrole tabi tutulduğu belirtildi.
Radyo, Ramallah çevresine ordu birlikleri takviyesinin gerekçelerihakkında ayrıntılı bilgi vermedi, "yeni istihbari bilgiler" ışığında bu kararın alındığını kaydetti.
Öte yandan, Devlet Radyosu'nda konuşan İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Batı Şeria ve Gazze'den çekilme planının, Ekim ayından önce İsrail parlamentosu Knesset'e sunulacağını söyledi.
Şaron, planın kendi yolunda devam ettiğini ve kabinenin onayladığıprogram doğrultusunda uygulanacağını da belirtti.
İsrail'de yerel yönetimlerde çalışan işçilerin alacakları nedeniyle dün başlayan ve tüm ülkede hayatı felce uğratan genel grev sona erdi.
Ulusal İş Mahkemesi'nin grevin sona erdirilmesine yönelik kararının ardından, bu sabahtan itibaren kamu görevlileri işlerinin başına dönmeye çağırıldı.
300 bin dolayında kamu görevlisinin katıldığı grevin ekonomiye maliyetinin 300 milyon doları bulduğu kaydedildi.
Şaron, devlet radyosuna verdiği demeçte, İsrail'in daha önce Hamas liderlerini hedef aldığını hatırlatarak, "Zamanı gelince Arafat da aynı muameleyle karşı karşıya kalacak. Herkes hak ettiğini bulacak" şeklinde konuştu.
Ariel Şaron, Suriye'nin barış görüşmelerinin yeniden başlatılması konusunda ciddi olduğunu göstermesi gerektiğini belirterek, Suriye'nin ciddi olduğunu sözlerle değil, eylemlerle göstermesi gerektiğini kaydetti.
"Bir Arap ülkesiyle görüşmekten mutlu olacağını" ifade eden Şaron, "Ancak Suriye'nin niyetlerinin ciddi olduğuna ve Amerikan baskısını başka yöne çevirme girişimi olmadığına ilişkin küçük de olsabir işaret görmemiz gerekiyor" dedi.
Şaron, Suriye'nin Lübnan'da kendi sınırı yakınlarına asker çekmesiyle ilgili olarak, "Bu aşamada Suriye'nin politikalarında bir değişiklik görmüyoruz" diye konuştu.
İsrail Ordusu, Filistin Yönetimi Lideri Yaser Arafat'ın karargahının da bulunduğu, Batı Şeria'daki Ramallah kentinin çevresindeki ablukayı artırıyor.
İsrail Radyosu'nun haberinde, İsrail Ordusunun, Ramallah'ın etrafına yeni birlikler yığdığı, ayrıca kuşatmayı kuvvetlendirecek yeni önlemler aldığı, kente giriş çıkışları sıkı kontrole tabi tutulduğu belirtildi.
Radyo, Ramallah çevresine ordu birlikleri takviyesinin gerekçelerihakkında ayrıntılı bilgi vermedi, "yeni istihbari bilgiler" ışığında bu kararın alındığını kaydetti.
Öte yandan, Devlet Radyosu'nda konuşan İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Batı Şeria ve Gazze'den çekilme planının, Ekim ayından önce İsrail parlamentosu Knesset'e sunulacağını söyledi.
Şaron, planın kendi yolunda devam ettiğini ve kabinenin onayladığıprogram doğrultusunda uygulanacağını da belirtti.
İsrail'de yerel yönetimlerde çalışan işçilerin alacakları nedeniyle dün başlayan ve tüm ülkede hayatı felce uğratan genel grev sona erdi.
Ulusal İş Mahkemesi'nin grevin sona erdirilmesine yönelik kararının ardından, bu sabahtan itibaren kamu görevlileri işlerinin başına dönmeye çağırıldı.
300 bin dolayında kamu görevlisinin katıldığı grevin ekonomiye maliyetinin 300 milyon doları bulduğu kaydedildi.
