KKTC Lideri Denktaş, "Avrupa Birliği'nin bugüne kadar yaptığı yanlışı tamamlayıp 16 Nisan'da tüm Kıbrıs adına Rumları AB'ye alması durumunda, bu kararı da gözden geçirerek, gerekli tavrı ortaya koyacaklarını" belirtti.
Denktaş, açıklamasında, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın tarafların önüne koyduğu planda 6 bin sayfa eksik yasa bulunduğuna işaret ederek, "Bu kadar eksikle bir belge halkın referandumuna sunulur mu? Sunalım diye ısrar ediyorsunuz ve sunmadık diye suçluyorsunuz. Bu kadar açık bir oyun oynanmaktaydı" dedi.
Şimdi, BM Güvenlik Konseyi'nde, "kendisini ve Türk tarafını nasılsuçlayacaklar. Suçlasınlar mı suçlamasınlar mı" diye bir mücadelenin devam ettiğine ve Rum tarafının Konsey kararında Annan planından bahsedilmesini istemediğine dikkat çeken Denktaş, "Güvenlik Konseyi'nden karar çıksın, biz de ona göre pozisyonumuzu ortaya koyacağız" diye konuştu.
Denktaş, Türk tarafının kalıcı ve egemenliğe dayalı bir anlaşma istediğini, bunun da hakkı olduğunu kaydetti.
Yapılmak istenenin haksızlık ve yasadışılık olduğunu, Kıbrıs sorununu halletmek isteyen ABD ve İngiltere'nin BM Genel Sekreteri'ni de etkileyerek, kendi çıkarları doğrultusunda bir anlaşma yapmaya çalıştığını anlatan Denktaş, "Biz, 'Evvela bizim çıkarımıza da uysun,ona da bakın' diyoruz. Geçen gün Amerikalıların 'Annan planı çerçevesinde meselenin halli Amerika'nın çıkarınadır' diye beyanatı var. Güzel, biz bunu biliyoruz. Ama bizim de çıkarımıza olsun. Böyle aldatmaca çıkar değil. Bizi tatmin edecek kalıcı bir çıkar olsun. Durum budur, mücadelemiz devam ediyor" dedi.
Avrupa Birliği üyeliği
"Kıbrıs AB'ye giriyor" denildiğini, ancak Kıbrıs'ın AB'ye müracaat etmediğini, Rum idaresinin sahte bir isim altında müracaat ettiğini anlatan Denktaş, bu durumun 1960 anlaşmalarına aykırı olduğunu dile getirdi.
Denktaş, "Bu müracaatın niyetinin Türkiye ile Yunanistan arasındaki dengeyi Yunanistan lehine bozmak, Türkiye'yi dışlamak, Kıbrıs Türkünü azınlık olarak peşlerinde sürükleyip mahkum etmek olduğunu" belirtti.
Türkiye ve Kıbrıs Türkünün et ve tırnak gibi olduğunu, 3-4 yıldır et ve tırnağı birbirinden ayırmak için akıl almaz bir mücadele başlatıldığını kaydeden Denktaş, paralı ve parasız şekilde bazı kişileri yanlarına alıp, Anadolu insanının "Canım bu Kıbrıs için bunlar da değer mi" demesi için ne gerekiyorsa yapıldığını ifade etti. Denktaş, halkın yavaş yavaş oynanan oyunu görmeye başladığını vurguladı.
Denktaş, açıklamasında, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın tarafların önüne koyduğu planda 6 bin sayfa eksik yasa bulunduğuna işaret ederek, "Bu kadar eksikle bir belge halkın referandumuna sunulur mu? Sunalım diye ısrar ediyorsunuz ve sunmadık diye suçluyorsunuz. Bu kadar açık bir oyun oynanmaktaydı" dedi.
Şimdi, BM Güvenlik Konseyi'nde, "kendisini ve Türk tarafını nasılsuçlayacaklar. Suçlasınlar mı suçlamasınlar mı" diye bir mücadelenin devam ettiğine ve Rum tarafının Konsey kararında Annan planından bahsedilmesini istemediğine dikkat çeken Denktaş, "Güvenlik Konseyi'nden karar çıksın, biz de ona göre pozisyonumuzu ortaya koyacağız" diye konuştu.
Denktaş, Türk tarafının kalıcı ve egemenliğe dayalı bir anlaşma istediğini, bunun da hakkı olduğunu kaydetti.
Yapılmak istenenin haksızlık ve yasadışılık olduğunu, Kıbrıs sorununu halletmek isteyen ABD ve İngiltere'nin BM Genel Sekreteri'ni de etkileyerek, kendi çıkarları doğrultusunda bir anlaşma yapmaya çalıştığını anlatan Denktaş, "Biz, 'Evvela bizim çıkarımıza da uysun,ona da bakın' diyoruz. Geçen gün Amerikalıların 'Annan planı çerçevesinde meselenin halli Amerika'nın çıkarınadır' diye beyanatı var. Güzel, biz bunu biliyoruz. Ama bizim de çıkarımıza olsun. Böyle aldatmaca çıkar değil. Bizi tatmin edecek kalıcı bir çıkar olsun. Durum budur, mücadelemiz devam ediyor" dedi.
Avrupa Birliği üyeliği
"Kıbrıs AB'ye giriyor" denildiğini, ancak Kıbrıs'ın AB'ye müracaat etmediğini, Rum idaresinin sahte bir isim altında müracaat ettiğini anlatan Denktaş, bu durumun 1960 anlaşmalarına aykırı olduğunu dile getirdi.
Denktaş, "Bu müracaatın niyetinin Türkiye ile Yunanistan arasındaki dengeyi Yunanistan lehine bozmak, Türkiye'yi dışlamak, Kıbrıs Türkünü azınlık olarak peşlerinde sürükleyip mahkum etmek olduğunu" belirtti.
Türkiye ve Kıbrıs Türkünün et ve tırnak gibi olduğunu, 3-4 yıldır et ve tırnağı birbirinden ayırmak için akıl almaz bir mücadele başlatıldığını kaydeden Denktaş, paralı ve parasız şekilde bazı kişileri yanlarına alıp, Anadolu insanının "Canım bu Kıbrıs için bunlar da değer mi" demesi için ne gerekiyorsa yapıldığını ifade etti. Denktaş, halkın yavaş yavaş oynanan oyunu görmeye başladığını vurguladı.