New York'ta basın toplantısı düzenleyen BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi Genel Sekreteri Nitin Desai, "Bugün uygulanan ayrım gözetmeyen kalkınma tarzını değiştirmediğimiz takdirde, uzun vadede tüm dünyamızı ve üzerinde yaşayanları tehlikeye atmış olacağız" dedi.
Hava kirliliğine 3 milyon kurban
BM raporunda "alarm verici" konular şöyle sıralanıyor:
"Dünya nüfusunun yüzde 40'ı su sıkıntısı içinde yaşıyor. Su sıkıntısı çekenlerin sayısı, nüfusun yüzde 16'sı olan 1 milyarı aşıyor. Bu sayı 2025 yılında 3.5 milyara çıkacak. Diğer bir deyişle, dünya nüfusunun yarısından fazlası su sıkıntısıyla karşılaşacak. Bundasu tüketiminin, nüfus artışının 3 katına ulaşması da rol oynuyor. Su sıkıntısının, özellikle Kuzey Afrika ve Batı Asya'yı etkileyeceği bildirildi.
-Küresel ısınma sonucu tüm dünyada deniz seviyeleri yükseliyor.
-Çok sayıda hayvan ve bitki türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunların başında, insanoğlunun en yakın akrabası olan primatlar (maymunlar) geliyor.
-Dünya ormanlarının yüzde 2.4'ü 1990'lı yıllarda tahrip edildi. Yok olan orman alanı Venezüella'nın yüzölçümüne eşit.
-Hava kirliliği yüzünden her yıl 3 milyon insan ölüyor.
-Çevre sorunlarının yarattığı hastalıklardan ölümler, özellikle kalkınan ülkelerde artıyor. Her yıl kirli suların taşıdığı mikroplar yüzünden 2.2 milyon insanın öldüğü BM tarafından belirlendi.
Kuraklık başladı, gıda sıkıntısı kapıda
-Petrol, kömür gibi fosil kökenli yakıt kullanımı ve karbon gazı üretimi 1990'lı yıllar boyunca artış gösterdi. Bunun sonucu olarak, Asya ve Afrika'nın bazı bölgelerinde kuraklık başladı.
-Dünya nüfusu arttıkça, gıda maddesine talep de artıyor. Bunun yanı sıra insanların aldıkları günlük kalori miktarı da yükseldi. Kalori miktarı, az gelişmiş ülkelerde 2100 kaloriden 2700 kaloriye, sanayileşmiş ülkelerde ise 3000 kaloriden 3400 kaloriye çıktı. Oysa gıda üretimi, özellikle kalkınan ülkelerde düşme eğilimine girmiş bulunuyor. Bu, uzun vadede dünyada gıda sıkıntısı başlamasına yol açacak bir tehdit oluşturuyor."