10 Ocak'ta Angola'da başlayan ve 31 Ocak'ta sona erecek Afrika Uluslar Kupası'na terör gölgesi düştü. Benzer bir sürecin Haziranda başlayacak Dünya Kupası'nda yaşanabileceği öne sürülüyor.
İngiltere'den İspanya'ya, İtalya'dan Almanya'ya, Fransa'dan Hollanda'ya... Afrikalı futbolcular Avrupa'nın tüm önemli liglerinde boy gösteriyor. Drogba, Eto'o, Adebayor, Kanoute ve daha onlarca yıldız futbolcu, attıkları gollerle âdeta yaşayan birer efsane haline geldi. Hâl böyle olunca da bu yıldızların mücadele ettiği Afrika Uluslar Kupası, futbolseverler için tam bir şölen havasındadır. Ancak Angola'nın ev sahipliği yaptığı turnuva, futboldan çok terör kavramıyla birlikte anılmaya başlandı.
Togo milli takımının geçtiğimiz cuma günü uğradığı kanlı saldırıda bazı kaynaklara göre iki, bazı kaynaklara göreyse en az üç kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Togo, turnuvadan çekildi. Bazı Avrupa kulüpleri, güvenlik önlemlerinin artırılmaması durumunda, Angola'daki şampiyonada mücadele eden oyuncularını geri çağırmaya hazırlanıyor. 2010 Dünya Futbol Şampiyonası'nın da Afrika kıtasında yapılacak olması nedeniyle tüm futbol kamuoyu, güvenlik konusuna odaklandı. Alman milli takımının yıldız oyuncuları da 11 Haziran'da başlayacak Dünya Kupası'nda can güvenliklerinin sağlanıp sağlanamayacağına dair endişelenmeye başladı.
Dört dörtlük maç!Futbolun, ne kadar heyecanlı ve tutkulu bir spor olduğu, pazar günü ev sahibi Angola ile Mali arasında oynanan maçta bir kez daha görüldü. Son 15 dakikaya 4 - 0 önde giren Angola, Frederick Kanoute önderliğindeki Mali karşısında arka arkaya yediği şok gollerle 4 - 4'lük beraberliği zor kurtardı. Ama bu, madalyonun sadece parlak yüzüydü. "Ah keşke futbol, sadece yeşil sahadaki güzellikleriyle sınırlı kalsa!" diye hayıflanmadan edemedi futbol severler. Togo milli takımını taşıyan otobüse, ayrılıkçı gerillaların 30 yıldır silahlı mücadele sürdürdükleri Cabinda eyaletine girmesinden hemen sonra düzenlenen kanlı saldırı, sadece futbol kamuoyunda değil, tüm dünyada derin bir şoka neden oldu.
Çekilmek çözüm mü?Futbola kan bulaşmasının ardından Togolu futbolcular, ülkelerinden gelen siyasi baskıların da etkisiyle Afrika Uluslar Kupası'ndan çekilmeye karar verdiler. Kimi çevreler, yaşanılan büyük şokun ardından Togo'nun bu adımını anlayışla karşıladı. Kimileriyse, terörün amacının insanları sindirmek olduğunu, maçlara çıkmama kararıyla Togo'nun, teröristlerin ekmeğine yağ sürdüğünü savundu. 2006 Dünya Futbol Şampiyonası'nda Togo milli takımını çalıştıran Alman Teknik Direktör Otto Pfister de kararı yanlış bulanlardan. Uzun yıllar Afrika'da çalışan deneyimli futbol adamı, bu şekildeki saldırılara pirim verilmesi durumunda, diğer radikakal grupların da benzer eylemler düzenleme konusunda cesaretlenebileceğini söylüyor. Togo milli takımının turnuvadan çekilmesinde, Togo Başbakanı Gilbert Fossoun Houngbou'nun futbolculara yaptığı "eve dönün" çağrısı etkili olmuştu. Futbola siyasete karıştırmak ve teröre pirim vermekle eleştirilen Başbakan Houngbou, bu iddiaları geri çevirdi.
Blatter: Futbol terörden güçlüBazı Alman kulüpleri, ceza alma pahasına da olsa, Afrika Uluslar Kupası'nda mücadele eden oyuncularını geri çağırmayı ciddi, ciddi düşünmeye başladı. İngiltere, İspanya, Fransa ve İtalya'dan da bazı kulüplerin benzer adımlar atmaya hazırlandığı, güvenlik önlemlerinin artırılmaması durumunda FIFA ve UEFA'ya bu yönde bir başvuru yapabilecekleri belirtiliyor. FIFA Başkanı Sepp Blatter ise Alman İkinci Televizyon Kanalı ZDF'e verdiği demeçte "Futbol, her türlü terör eyleminden daha güçlüdür. Bu nedenle turnuvaya planlandığı gibi devam edilecek" dedi. 2010 Dünya Futbol Şampiyonası'nın da Afrika kıtasında düzenlenecek olması, ister istemez şampiyonaya dair güvenlik tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Paniğe gerek yokİspanyol El Mundo gazetesi "Güney Afrika'ya gidecek 31 takım korku içinde ve alarma geçti" değerlendirmesini yaparken, Avusturyalı Die Presse "Kaotik ve tehlikeli bir turnuvanın, Dünya Kupası'na dair yeni güvenlik endişelerini beraberinde getirdiğini" öne sürdü. Güney Afrikalı yetkililerse bu tür endişelerin yersiz olduğunu dile getirdi. Dünya Kupası İletişim Direktörü Rich Mkhondo, saldırının meydana geldiği Angola ile Güney Afrika arasında bin kilometreden daha fazla mesafe olduğunu hatırlatarak "Bu, Çeçenistan'da meydana gelen bir saldırıdan dolayı İngiltere'de korku ve panik yaşanmasıyla eş değer" benzetmesini yaptı. Güney Afrika Spor Bakanı Makhenkesi Stofile de "Tüm katılımcıları temin ederim ki, Dünya Şampiyonası kesinlikle güvenli bir ortamda yapılacaktır" diyerek endişeleri gidermeye çalıştı.
İngiltere'den İspanya'ya, İtalya'dan Almanya'ya, Fransa'dan Hollanda'ya... Afrikalı futbolcular Avrupa'nın tüm önemli liglerinde boy gösteriyor. Drogba, Eto'o, Adebayor, Kanoute ve daha onlarca yıldız futbolcu, attıkları gollerle âdeta yaşayan birer efsane haline geldi. Hâl böyle olunca da bu yıldızların mücadele ettiği Afrika Uluslar Kupası, futbolseverler için tam bir şölen havasındadır. Ancak Angola'nın ev sahipliği yaptığı turnuva, futboldan çok terör kavramıyla birlikte anılmaya başlandı.
Togo milli takımının geçtiğimiz cuma günü uğradığı kanlı saldırıda bazı kaynaklara göre iki, bazı kaynaklara göreyse en az üç kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Togo, turnuvadan çekildi. Bazı Avrupa kulüpleri, güvenlik önlemlerinin artırılmaması durumunda, Angola'daki şampiyonada mücadele eden oyuncularını geri çağırmaya hazırlanıyor. 2010 Dünya Futbol Şampiyonası'nın da Afrika kıtasında yapılacak olması nedeniyle tüm futbol kamuoyu, güvenlik konusuna odaklandı. Alman milli takımının yıldız oyuncuları da 11 Haziran'da başlayacak Dünya Kupası'nda can güvenliklerinin sağlanıp sağlanamayacağına dair endişelenmeye başladı.
Dört dörtlük maç!Futbolun, ne kadar heyecanlı ve tutkulu bir spor olduğu, pazar günü ev sahibi Angola ile Mali arasında oynanan maçta bir kez daha görüldü. Son 15 dakikaya 4 - 0 önde giren Angola, Frederick Kanoute önderliğindeki Mali karşısında arka arkaya yediği şok gollerle 4 - 4'lük beraberliği zor kurtardı. Ama bu, madalyonun sadece parlak yüzüydü. "Ah keşke futbol, sadece yeşil sahadaki güzellikleriyle sınırlı kalsa!" diye hayıflanmadan edemedi futbol severler. Togo milli takımını taşıyan otobüse, ayrılıkçı gerillaların 30 yıldır silahlı mücadele sürdürdükleri Cabinda eyaletine girmesinden hemen sonra düzenlenen kanlı saldırı, sadece futbol kamuoyunda değil, tüm dünyada derin bir şoka neden oldu.
Çekilmek çözüm mü?Futbola kan bulaşmasının ardından Togolu futbolcular, ülkelerinden gelen siyasi baskıların da etkisiyle Afrika Uluslar Kupası'ndan çekilmeye karar verdiler. Kimi çevreler, yaşanılan büyük şokun ardından Togo'nun bu adımını anlayışla karşıladı. Kimileriyse, terörün amacının insanları sindirmek olduğunu, maçlara çıkmama kararıyla Togo'nun, teröristlerin ekmeğine yağ sürdüğünü savundu. 2006 Dünya Futbol Şampiyonası'nda Togo milli takımını çalıştıran Alman Teknik Direktör Otto Pfister de kararı yanlış bulanlardan. Uzun yıllar Afrika'da çalışan deneyimli futbol adamı, bu şekildeki saldırılara pirim verilmesi durumunda, diğer radikakal grupların da benzer eylemler düzenleme konusunda cesaretlenebileceğini söylüyor. Togo milli takımının turnuvadan çekilmesinde, Togo Başbakanı Gilbert Fossoun Houngbou'nun futbolculara yaptığı "eve dönün" çağrısı etkili olmuştu. Futbola siyasete karıştırmak ve teröre pirim vermekle eleştirilen Başbakan Houngbou, bu iddiaları geri çevirdi.
Blatter: Futbol terörden güçlüBazı Alman kulüpleri, ceza alma pahasına da olsa, Afrika Uluslar Kupası'nda mücadele eden oyuncularını geri çağırmayı ciddi, ciddi düşünmeye başladı. İngiltere, İspanya, Fransa ve İtalya'dan da bazı kulüplerin benzer adımlar atmaya hazırlandığı, güvenlik önlemlerinin artırılmaması durumunda FIFA ve UEFA'ya bu yönde bir başvuru yapabilecekleri belirtiliyor. FIFA Başkanı Sepp Blatter ise Alman İkinci Televizyon Kanalı ZDF'e verdiği demeçte "Futbol, her türlü terör eyleminden daha güçlüdür. Bu nedenle turnuvaya planlandığı gibi devam edilecek" dedi. 2010 Dünya Futbol Şampiyonası'nın da Afrika kıtasında düzenlenecek olması, ister istemez şampiyonaya dair güvenlik tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Paniğe gerek yokİspanyol El Mundo gazetesi "Güney Afrika'ya gidecek 31 takım korku içinde ve alarma geçti" değerlendirmesini yaparken, Avusturyalı Die Presse "Kaotik ve tehlikeli bir turnuvanın, Dünya Kupası'na dair yeni güvenlik endişelerini beraberinde getirdiğini" öne sürdü. Güney Afrikalı yetkililerse bu tür endişelerin yersiz olduğunu dile getirdi. Dünya Kupası İletişim Direktörü Rich Mkhondo, saldırının meydana geldiği Angola ile Güney Afrika arasında bin kilometreden daha fazla mesafe olduğunu hatırlatarak "Bu, Çeçenistan'da meydana gelen bir saldırıdan dolayı İngiltere'de korku ve panik yaşanmasıyla eş değer" benzetmesini yaptı. Güney Afrika Spor Bakanı Makhenkesi Stofile de "Tüm katılımcıları temin ederim ki, Dünya Şampiyonası kesinlikle güvenli bir ortamda yapılacaktır" diyerek endişeleri gidermeye çalıştı.