Chirac ve Schröder geçen salı akşamı Fransa'nın başkenti Paris'te sembolik bir uzlaşıya vardılar. Eliysee'deki bu uzlaşı Alman- Fransız ortaklığının kırkıncı yıldönümünde ortaya atıldı.
Alman-Fransız projesi, Birliğin diğer büyük ülkeleri tarafından da takibe alındı. Sözkonusu projenin içeriği 15 ülkenin başkentlerinde masaya yatırıldı.
İngiltere ve İspanya olayı yakından takip ediyor.
Komisyon ve diğer müdahil ülkeler bakış açılarını tam olarak yansıtabilmiş değiller.
Paris ve Berlin, Birliğin kurumlarında acilen reform yapılmasını, en azından kurumların tartışma masasına yatırılmasını istiyor.
İki ülke, Konvansiyon Başkanı Valery d' Estaing tarafından bu çalışmaların ivme kazanmasını umuyor.
Paris ve Berlin Hükümetleri, Avrupa Parlamentosu tarafından seçilen Komisyon Başkanı'nca yürütme gücü ve beş yıllık seçilen Avrupa Konsey Başkanı'nın devlet ve hükümetlerce dönüşümlü olarak 6 ay- iki yıllık periyottaki yönetiminden yanalar.
İngiltere bu öneriyi Dışişleri Sekreteri Jack Straw kanalıyla ele aldı ve kabul edilebilir, genişliğe sahip buldu.
İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar, Avrupa Birliği başkanlık düşüncesinden ziyade uyum sorunun önemine dikkat çekti.
Benelüks ülkeleri ve Estonya, büyük devletler tarafından temsil edilmenin faydalarını kritik ediyor. Bu ülkelerin önerinin içeriği konusunda kaygıları var.
Belçika ve Estonya'nın üzerinde durduğu konu , diğer hükümet başkanlarının da seçim sürecinde bulunması. Parlamento tarafından seçilen Komisyon Başkanlığı teklifi ise kabul edilebilir.
Hollanda Hükümet sözcüsü de bu paralelde görüş beyan etti.
Birliğin Dönem Başkanlığı'nı yapmakta olan Yunanistan'ın Başbakanı Kostas Simitis, aydınlatıcı bilgi verilmesi gerektiğin üzerinde duruyor.
Danimarka Başbakanı Anders Gogh Rasmussen, diğer Birlik ülkelerinin eşitlik prensibinde ve sürece katılımlarının güvencesi verilerek yeni Alman-Fransız teklifinin kabul edilebilirliği yönünde görüş beyan etti.
Avrupa Birliği Komisyonu, Strasburgdaki Parlamento tarafından Başkan seçimine olumlu bakıyor.
Komisyon , eşit hükümet merkezlerindeki potansiyel problemlere de kikkat çekiyor. Buna rağmen, Valery Giscard D'estaing endişelerin yersiz olduğunu ve haklı korkuların da giderilmesi gerektiği vurgusunu yaptı.
Fransa'da konuyla ilgili, birbiriyle çatışan talepler var. Avrupa federalistleri ve muhafazakarlar Birlik sürecinde de ayrı kanaatte.
UDF Başkanı François Bayrou bu planı tehlikeli buluyor. Ve uzun zamandan beri Birliğin aksayan tarafını yansıttığını söylüyor.
Muhafazakar taban UMP'den Phiylippe Villiers, federalizme giden yolun büyük hızla sürdüğünü belirtirken, Başbakan Raffarin, Berlin ve Paris arasındaki uyumdan oldukça hoşnut. Solcular da Raffarin'e yakın.