Euro Bölgesi iyice panikledi
AB'nin dayattığı kemer sıkma politikalarına önceki günkü referandumda yüzde 61,3 oy oranı ile 'hayır' diyen Yunanistan, Euro Bölgesi'nin içine düştüğü panik halini daha da artırırken, ikna çabalarına yeniden başladı
08.07.2015 00:00:00
'İstenmeyen adam' yaftası yiyen Maliye Bakanı Yanis Varufakis'in beklenmedik istifasıyla elini güçlendiren ve bu kez muhalefetin de desteğini arkasına alan Başbakan Aleksis Çipras, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenecek olağanüstü Euro Bölgesi liderleri zirvesinde yeni tekliflerle masaya oturacak. Zirve, maliye bakanlarının görüşmesinin ardından başlayacak. Çipras'ın hazırladığı yeni planın, borçların yüzde 30'unun silinmesi talebini içerdiği öne sürüldü. Öte yandan Avrupa Komisyonu Başkanı Jean- Claude Juncker de Avrupa Parlamentosu'ndaki oturumunda referanduma dair ilk değerlendirmelerini yaptı. Referandumdan 'hayır' cephesinin zaferle ayrılmasına karşın Yunanistan'ın euro'dan çıkmasına karşı olduğunu vurgulayan Juncker, "Dileğim Grexit'ten kaçınılmasıdır" dedi. Juncker, "AB'de, Yunanistan'ın eurozone'dan çıkması için açık şekilde ya da başka yollarla kampanya yapanlar var. Ancak benim hayat deneyimim, basit yanıtların yanlış çözümler olduğu yönünde" ifadelerini kullandı. Bu arada son gelişmelere dair İtalya'dan da bir yorum geldi.Kafalar karışıkİtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni ise Yunanistan krizinin sorumlusunun 'kötü Almanlar' olmadığını söyleyip Atina'yı eleştirdi: "Mevcut kriz, kötü Almanların hatası değil şu son 15-20 yılda birbirini izleyen Yunan hükümetlerinin sorumluluğudur". Paris'te Yunanistan'ın geleceğini görüşen Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, referandumun sonucunu kabul ettiklerini açıklasalar da 'ciddi ve güvenilir teklifler' beklediklerini söyleyip vaktin daraldığı uyarısı yaptı. Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff ise Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkmasını istedi. Alman Die Welt gazetesine konuşan Lambsdorff, "Yunanistan'ın ayrılması Euro Bölgesi'ni daha da güçlendirecektir. Böylece AB'nin on yıllardır başarısında etkili olan uzlaşma kültürünü kimsenin ihlal edemeyeceği ortaya koyulacaktır" dedi.