logo
25 NİSAN 2024

Havada önce güvenlik

Germanwings uçağının Fransız Alplerine çakılması, dünyanın sayılı havayolu şirketlerinden Lufthansa'yı ciddi şekilde sarstı. Öyle ki Lufthansa pilotları kaza günü Airbus'larla uçmayı reddetti. Peş peşe gelen uçak kazalarının itibar zedelenmesinden çekinen
27.03.2015 00:00:00
RECEP BAHAR/ DETAY HABERDünyanın önde gelen havayolu şirketlerinden Alman Lufthansa'nın düşük ücretli uçuş gerçekleştiren kuruluşu Germanwings'in 4U9525 sefer sayılı Barselona-Düsseldorf seferini yapan uçağının Salı günü Fransız Alplerine çakılması sadece Avrupa'da değil dünyada gündemin başlıca maddesi oldu. Zira uçağı kaza yapan şirket, uçuş emniyeti açısından dünyanın en güvenilir havayolu şirketlerinden biriydi. Buna rağmen Lufthansa, Salı günü tarihinin en büyük faciası ile karşılaştı. Acaba yanlış giden neydi? Dünya medyası ve halk kitleleri, çok sayıda kişinin ölümüne yol açtığı için uçak kazalarına karşı oldukça duyarlı. Mesela otobüs, gemi ya da trenler kaza yapınca, ilgili şirketler çok büyük bir itibar kaybına dolayısıyla maddi zarar uğramıyor. Anca havacılıkta yaşanan kazalar Malezya Havayolları'nın karşılaştığı gibi iflasa kadar giden sonuçlara yol açabiliyor. Başka ülkelerin yolcuları uzun süre kaza yapan şirketin uçağından bilet almıyor. Benzer bir durum 28 Aralık'ta Airbus A320 uçağı Endonezya'nın Surabaya kentinden Singapur'a giderken Cava Denizi'ne düşen Air Asia'nın başına geldi. Düşük ücretli uçan bir şirket olan Air Asia'nın bilet satışları azalırken, dahası bölgede ucuz uçan Lion Air, Jetstar, Tiger Air, Bangkok Airlines gibi şirketlerin satışları da etkilendi. Kazanan ise Güney Asya'nın en güçlü havayolu şirketi olan Singapur Havayolları oldu. Singapur Havayolları, her gün Singapur'dan Endonezya'nın başkenti Cakarta'ya her biri 300-350 yolcu kapasiteli Boeing 777 uçaklarıyla 8 sefer düzenliyor. Fiyatı da ucuzcu havayollarına göre kat be kat fazla. Mesela 31 Mart'ta Jetstar aynı hatta 95, Air Asia 100, Tiger Air 113, Lion Air 142 TL'ye uçarken, Singapur Havayolları 1187 TL'ye uçuyor. Aradaki fark kabin içi hizmetin yanı sıra önemli ölçüde güvenlikten kaynaklanıyor. Biz de düşen Germanwings uçağını, uçuş güvenliğini ve havacılığı 10 soru-cevapla incelemeye aldık.1- Ucuz uçan şirketlerin uçakları pahalı uçan şirketlerin uçakları arasında güvenlik açısından fark var mı? Aslında ucuzcu olsun; THY, Air France, Lufthansa, Singapur Havayolları gibi devletlerle bağlantılı bayrak taşıyıcı şirketler olsun hepsi aynı havacılık kurallarına tabi... İndirimli havayolu şirketleri ile köklü havayolu şirketleri ile aynı uçakları kullanıyor ve aynı standartlara tabiler. Yalnız köklü havayolu şirketlerinin filolarında ucuzculardan farklı olarak kıtalararası uçuşlar yaptıkları için çift koridorlu büyük uçaklar da bulunuyor. Mesela THY'nin Airbus A-330 ile İstanbul'dan İzmir'e, Antalya'ya ya da Ankara'ya uçmak mümkün. Düşük maliyetli havayolu şirketleri de, uçak düşmesinin neden olacağı yıkıcı itibar zedelenmesi konusunda özellikle hassaslar. Avrupa'da esayJet veya Ryanair'in, ABD'de ise 40 yıl önce indirimli uçuş devrimini başlatan Soutwest Havayolları'nın hiçbir uçağı düşmedi. Havayolu şirketlerine güvenlik notu veren "Airlineratings.com" sitesine göre Türkiye'de Onur Havayolları ile Pegasus'un güvenlik notu 7 üzerinden 7. Her iki şirketin tarihinde ölümlü tek bir kaza bulunmuyor. THY'nin notu ise 2009'da imalat hatası nedeniyle Amsterdam'da düşen Boeing 737 uçağı nedeniyle 7 üzerinden 6... Airlineratings.com, notları son 10 yıldaki ölümlü kazaları dikkate alarak veriyor. Avrupa'da köklü havayolu şirketleri ve düşük maliyetli havayolu şirketleri, Avrupa Sivil Havacılık Emniyet Ajansı'nın belirlediği aynı kurallara tabi? Bu kurallar pilot eğitimi, çalışma saatleri ve uçak bakımını kontrol altında tutuyor. Ancak düşük maliyetli havayolu şirketleri, iki uçuş arasındaki mesafeyi kısaltarak yani 'indi-kalktı' yaptırarak pilotların dinlenmesine pek olanak tanımamakla itham ediliyor. 2- Düşen Airbus A320 24 yaşındaydı. Eski uçaklar daha az güvenli mi?Üretici firma Airbus'a göre Germanwings uçağı bugüne kadar 46 bin 700 uçuşta toplamda 58 bin 300 saat uçmuş. Airbus kriterlerine göre A320'lerin ömrü 25 yıl ve 60 bin saat... Buna göre uçak ıskartaya çıkarılmadan (write off) önceki son uçuşlarını yapıyordu. Uçak önce ana şirket Lufthansa'nın filosunda uçtu, akabinde Germanwings'e verildi. Uçak mühendislerine göre, gerekli bakım yapıldıktan sonra eski uçaklar da güvenli. 28 Aralık'ta düşen Air Asia'ya ait Airbus 6 yaşındaydı. Büyük havayolu şirketleri eski uçakları filolarından çıkarıyor. Zira filo yaş ortalamasının düşük olması havayolu şirketleri açısından prestij meselesi.  İndirimli uçan şirketlerin filo yaş ortalaması genelde daha yüksek?3- Düşen uçağın son bakımı ne zaman yapılmıştı?Uçağın bakımı düşmeden bir gün önce Lufthansa Teknik tarafından Düseldorf'ta yapılmıştı. Lufthansa CEO'su Carsten Spohr, uçağın Pazartesi günü temiz bir bakımdan geçtiğini söyledi. Uçağın bir hafta hangara çekilerek kapsamlı C-Bakımı'nın ise 2013'te yapıldığı açıklandı. Spohr'un şu sözleri de not etmeye değer: "Böyle bir dönemde bir havayolu şirketini yönetmek gerçekten korkunç." Yıllık cirosu 30 milyar Euro'yu aşan Lufthansa resmen alabora oldu.4- Uçağın düşmesini muammalı hale getiren unsur var mı?Uçağın iki karakutusundan biri bulundu ancak bunun içeriği henüz kamuoyu ile paylaşılmadı. Karakutu hasarlı da olsa, işe yarayacak bilgiyi sağlayabileceği belirtiliyor. Havacılık uzmanları ise uçağın 8 dakika boyunca düzgün bir şekilde alçalmasına rağmen, pilotların hava trafik kontrol kulesinin çağrılarına cevap vermemesini ve imdat çağrısı göndermemelerini hayretle karşılıyor. En fazla itibar gören teori ise uçakta basınç düşmesi sonucu pilotların baygınlık geçirmiş olabileceği. Ancak bu durumda maskelerin düşmesi gerekiyor. 11 bin metre irtifada basınç düşünce insan 25 saniye sonra bayılıyor. 5- Hangi havayolu şirketleri daha güvenli?Avustralya havayolu şirketi Qantas Airways, dünyanın en güvenli havayolu şirketi olarak tanınıyor. 2014 yılında 48.8 milyon yolcu taşıyan şirketin son ölümlü kazası 1951'de meydana geldi.  Avrupa'da ise en güvenilir havayolu şirketi 2014'te 9.6 milyon yolcu taşıyan Finnair. Şirketin son ölümlü kazaları 1961 ve 1963 yıllarında DC-3 uçaklarıyla meydana geldi. Son model uçak alımlarıyla dikkatleri çeken, kuruluş tarihleri yeni olan Körfez ülkelerinin şirketlerinden Emirates, Qatar Airways ve Etihad'ın kaza sicili şimdilik boş duruyor. THY'nin ise geçmişinde ikisi uçak imalat hatasından kaynaklanan (Orly ve Amsterdam kazaları) 14 ölümlü uçak kazası bulunuyor. 6- Son yaşanan kazalara rağmen, uçmak en güvenli ulaşım yolu mu?Evet... Aslında modern trenler daha güvenli ancak trenle uzak mesafelere gidebilmek mümkün değil. 2009 ve 2013 arasındaki dönemde her bir milyon uçuşta ortalama 6.83 uçağın düştüğü Afrika, dünyada uçmanın en tehlikeli olduğu yer olarak dikkat çekiyor. Aynı dönem için Avrupa'daki oran 0.24 (Yani 10 milyon uçuşta 2.5 kaza!), Kuzey Amerika'daki ise 0.2... Dünya Bankası ve Sivil  Havacılık Örgütü'nün yıllık verilerine göre 2014'te her bir milyon uçuşta yaşanan kaza sayısı beşten az. Bu, 1973'ten bu yana ki en düşük rakam. 7- Son yıllarda uçak kazası sayısında artış var mı?Uçak Kazası Arşivleri Bürosu'nun (BAAA) yayınladığı veriler, Germanwings uçağının Alpler'de düşüşünün 2015'te yaşanan bu tür 17. kaza olduğunu ortaya koyuyor. Bunların çoğu küçük ya da askeri uçakların karıştığı kazalar... Bu sene havayollarının karıştığı kaza sayısı sadece 2: Germanwings ve 4 Şubat'ta Tayvan'da 38 kişinin öldüğü Trans Asia uçağı. Geçen yılın aynı döneminde bu sayı 33'dü. Son kazayla 2015'teki uçak kazalarında ölenlerin sayısı 247'ye çıktı. Bunlardan 188'i yukarıda bahsi geçen iki kazada yaşamını yitirdi. BAAA'ya göre 2014'teki uçak kazalarında 1328 kişi öldü. Bu, 2005'ten bu yana ki en yüksek ölüm rakamı. Bu rakama iki Boeing 777 uçağında 530 kişinin yaşamını yitirdiği Malezya Havayolları'nın katkısı büyük oldu! BAAA askeri uçaklar dahil en az altı kişi taşıyabilen tüm uçakları kayıt altında tutuyor.8- Boeing uçakları mı güvenli, Airbus mı?Boeing ve Airbus, dünya havacılık piyasasını parsellemiş durumda. Bu iki şirketin yanı sıra Brezilya'nın Embraer'i, Fransa'nın ATR'si var. Bu sene Tayvan'da düşen uçak ATR idi. Geçen sene Laos'da düşen uçak da ATR idi. Yine geçen yıl kaybolan Malezya Havayolları uçağı Boeing 777 idi... Ukrayna'da vurularak düşürülen uçak da Boeing 777'ydi. Ancak yüzden fazla yolcunun hayatını yitirdiği son iki kazanın Airbus'la meydana gelmesi, gözlerin Fransa, Almanya, İspanya, İtalya ve İngiltere'nin ortak olduğu Airbus'a çevrilmesine yol açtı. Air France'in 228 yolcu ve mürettebatıyla Atlas Okyanusu'na gömülen Airbus A-330 uçağının düşme nedeni sensörlerin donması ve bu nedenle pilotları yanıltmasıydı. Ekim 2005'te ise İngiliz Havayolları'nın bir Airbus 319'u Londra Heathrow Havalimanı'nda total elektrik arızası yaşamıştı. Arıza havada yaşansaydı, düşme kaçınılmazdı. THY filosunda bulunan Airbus'lar bugüne kadar ölümcül bir kazayla karşılaşmadı. Buna karşılık 1976'dan 2009 yılına kadar THY'nin 5 Boeing 737 uçağı düştü. Bu kazalarda 273 kişi yaşamını yitirdi. 9- Son uçak kazaları uçuş korkusunu şiddetlendirdi mi?Çeşitli forumlar incelendiğinde evet... Geçen yıl Malezya Havayolları uçağının kaybolması, Air Asia uçağının düşmesi; bu yıl Tayvan'da Trans Asia uçağı ile Germanwings'in düşmesi uçuş korkusunu depreştirdi. Hatta Twitter'da bir yabancının attığı şöyle bir mesajla karşılaştım: "Uçuş korkum günden güne artıyor ama önümüzdeki ay 10 uçuş yapmak zorundayım." Ancak kaza ihtimali havaya göre yeryüzünde daha fazla? 10- Uçuş korkusunu yenmek için ne yapmak lazım?Kaza anında kurtulma ihtimali düşük olduğu için uçak korkusu yaygındır. Yolcuların yüzde 95'inde bariz şekilde öne çıkan bir korkudur. Ancak yolcuların büyük kısmı bunu bastırır. Bastırmayan da uçmaz. Havayolu şirketleri bilet alıp son dakikada korku nedeniyle ya da hava şartlarının bozulması nedeniyle uçmak istemeyen yolcular nedeniyle yılda 5 milyar dolar kaybetmektedir. Pilotlar ve kabin görevlileri korkmaz zira eğitimlidirler ve uçakları evleri gibi görürler. Ancak türbülans anında kabin görevlilerinin de korktuğuna çokça şahit oldum. Uçuş korkusunun ortaya çıkmasında şiddetli türbülanslar etkilidir. Nasıl ki Türkiye'nin yollarında çukurlar eksik olmuyorsa, dünyanın semasında da türbülansa yol açan hava şartları eksik olmuyor. Bugüne kadar türbülans nedeniyle düşen uçak yok? Uçakların teknik özelliklerini bilmek, uçağın çıkardığı sesleri anlamlandırmak korkuyu yenmek için önemli. Dahası uçuş korkusunu yenmek için koridorda değil pencere kenarında oturmak daha faydalı oluyor. Ne kadar çok uçarsanız, korkunuz o kadar azalır. Bir de kalkıştan önce 3 kez Ayetel Kürsi'yi okumayı unutmayın?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.