Herşey senaryo gereği
11.08.2006 00:00:00
ABD, muhtemelen 'devlet içindeki büyük güçler ile devlet mekanizması üzerinde etkili lobiler'in ortaklaşa gerçekleştirdiği 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından, 'küresel terörle' mücadele adı altında yeni bir konsept geliştirdi.
Bu konsept uyarınca ABD önce Afganistan'ı, ardından da Irak'ı işgal etti. Bu iki işgalin ardından senaryonun teorik altyapısı oluşturularak, Ortadoğu coğrafyasının yeniden biçimlendirilmesini öngören Büyük Ortadoğu Projesi Şubat 2004'te gündeme getirildi. Proje uyarınca Fas'tan Endonezya'ya 22 İslam ülkesi bölüp parçalanacaktı. Nitekim, son 2 yıl içinde bir çok İslam ülkesinde ya iç huzursuzluklar çıkarıldı, ya da PKK gibi ayrılıkçı hareketler palazlandırıldı. Yine BOP uyarınca, Lübnan İsrail tarafından harabeye çevrildi. İran'a ve Suriye'ye yönelik iç ve dış baskılar arttırıldı. ABD Ordusu'nda görevli Ralph Peters, ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde yayınladığı haritada İslam coğrafyasını bölüp parçaladı.Neticede İngiliz polisinin 'uçaklı terör' saldırısını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. 11 Eylül olaylarından bu yana ABD'de halk, 'küresel terörle mücadele' ideolojisine desteklerini devamlı kılmak için sürekli olarak 'terör sopasıyla' korkutuldu. Nitekim, şahinlerin kanalı Fox TV'de hayali tehlikeler oluşturuldu, aynı anda 4-5 kente canlı bağlantılar kurdurularak bu tehlikeler gerçekmiş gibi ABD'lilere aktarıldı. Bütün bunlar neden yapılıyor? 'Küresel terör' ideolojisinin dünya çapında yerleşmesi için, terörün devamlı olarak gündemde tutulması şart. Terör gündemi olmadan, ideolojinin ayakta kalabilmesi, dolayısıyla Ortadoğu coğrafyasının yenilip yutulması, kana bulanması mümkün değildir. El Kaide de nitekim geçmiş bağlantılar dikkate alındığında bu sistemin bir parçası gibi duruyor.
Bu konsept uyarınca ABD önce Afganistan'ı, ardından da Irak'ı işgal etti. Bu iki işgalin ardından senaryonun teorik altyapısı oluşturularak, Ortadoğu coğrafyasının yeniden biçimlendirilmesini öngören Büyük Ortadoğu Projesi Şubat 2004'te gündeme getirildi. Proje uyarınca Fas'tan Endonezya'ya 22 İslam ülkesi bölüp parçalanacaktı. Nitekim, son 2 yıl içinde bir çok İslam ülkesinde ya iç huzursuzluklar çıkarıldı, ya da PKK gibi ayrılıkçı hareketler palazlandırıldı. Yine BOP uyarınca, Lübnan İsrail tarafından harabeye çevrildi. İran'a ve Suriye'ye yönelik iç ve dış baskılar arttırıldı. ABD Ordusu'nda görevli Ralph Peters, ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde yayınladığı haritada İslam coğrafyasını bölüp parçaladı.Neticede İngiliz polisinin 'uçaklı terör' saldırısını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. 11 Eylül olaylarından bu yana ABD'de halk, 'küresel terörle mücadele' ideolojisine desteklerini devamlı kılmak için sürekli olarak 'terör sopasıyla' korkutuldu. Nitekim, şahinlerin kanalı Fox TV'de hayali tehlikeler oluşturuldu, aynı anda 4-5 kente canlı bağlantılar kurdurularak bu tehlikeler gerçekmiş gibi ABD'lilere aktarıldı. Bütün bunlar neden yapılıyor? 'Küresel terör' ideolojisinin dünya çapında yerleşmesi için, terörün devamlı olarak gündemde tutulması şart. Terör gündemi olmadan, ideolojinin ayakta kalabilmesi, dolayısıyla Ortadoğu coğrafyasının yenilip yutulması, kana bulanması mümkün değildir. El Kaide de nitekim geçmiş bağlantılar dikkate alındığında bu sistemin bir parçası gibi duruyor.
