Suudi Arabistan'da Şii din adamı Nimr Bakır El Nimr'in idamının ardından Riyad ve Tahran arasında patlak veren kriz, beklenmedik sonuçlara yol açabilir. Suudi Arabistan ile ilişkilerini askıya alan İran, vatandaşlarına hac vazifesi için Mekke'ye gitmelerini yasaklayarak, Riyad'a önemli bir ekonomik darbe indirebilir. Her yıl yaklaşık 100 bin İran vatandaşının hac için Mekke'ye gittiği ve bu rakamın toplam hacmin yüzde 5'ine denk geldiği belirtiliyor. Hac, Suudi Arabistan ekonomisi için önemli bir kaynak yaratıyor. 2014 yılında Suudi bir uzmanın yaptığı açıklamaya göre Riyad, hac ve umre ziyaretlerinden yılda 18,6 milyar dolar, sadece hacdan ise 8,5 milyar dolar geliyor elde ediyor. Bu, Arabistan'ın petrol gelirlerinin yüzde 10'una denk geliyor. Umre için Suudi Arabistan'a giden İranlıların sayısının 500 bin olduğu belirtiliyor. Mekke Ticaret Odası'nın verilerine göre, her hacı adayı Suudi Arabistan'da yaklaşık 5 bin dolarlık harcama yapıyor. İran'dan her yıl 500 bin hacı adayının Suudi Arabistan'a gittiğini düşündüğümüzde, Riyad için 500 milyon dolarlık bir kayıptan söz edilebilir. Umre için gelenlerin de aynı miktarda harcama yaptığını varsayarsak, Suudi Arabistan'ın yıllık kaybı 3 milyar dolara ulaşabilir.


Petrol hisselerini satıyorlar

Öte yandan Suudi Arabistan, düşen petrol fiyatları nedeniyle ekonomideki kötüye gidişin önüne geçmek amacıyla ülkede devlete ait en büyük petrol şirketini halka açmayı planlıyor. Suudi Kralı Salman'ın oğlu Muhammed Bin Salman, Economist dergisi ile yaptığı röportajda, aynı zamanda dünyanın en büyük enerji şirketi olan Aramco'nun ilk defa halka arzının değerlendirildiğini söyledi. Bunun heyecan verici bir gelişme olduğunu belirten Prens Salman, kararın Suudi ekonomisinin ve Aramco'nun yararına olacağını ifade etti. Salman ayrıca Suudi Arabistan'da sağlık ve eğitim dahil olmak üzere birçok alanda özelleştirmeye gidileceğini de açıkladı. Aramco'yu halka arz etme kararının, petrol fiyatlarının varil başına 35 doların altına düşmesinin ardından alınması dikkat çekti. Suudi Kraliyet ailesinin, ilk aşamada şirket hisselerinin yüzde 5'ini satmayı düşündüğü ve bu amaçla potansiyel müşterilerle görüşmelere başladığı da kaydedildi.