Genel Sekreter Kofi Annan tarafından hazırlanan Kıbrıs'la ilgili çözüm planı ile birlikte Ada'da sıcak ve yoğun günler yaşanacak. Birleşmiş Milletler kaynaklarından edinilen bilgiye göre, plan, New York ve Lefkoşa'da taraflara eş zamanlı olarak ulaştırılacak. Birleşmiş Milletler'in taraflardan 30 gün içerisinde cevap istemesi ve görüşmeci tarafların ardından planı Türkiye ve Yunanistan'a sunması bekleniyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Denktaş'a plan, müsteşarı Ergün Olgun aracılığıyla iletilecek. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Annan'ın özel temsilcisi Alvaro de Soto da planı Ada'ya giderek, Rum yönetimi lideri Klerides'e bizzat sunacak.
Kıbrıs Rum yönetimi lideri Glafkos Klerides, BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sunulacak çözüm planını, danışmanlarıyla incelemek için en az bir haftaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Klerides, planı danışmanlarıyla inceledikten sonra Ulusal Konsey'e sunacağını ve ayrıntılı bir şekilde inceleneceğini belirtti. Kıbrıs için çözüm planının sunulması öncesinde, Yunanistan'da yoğun bir telefon diplomasi trafiği yaşanıyor. Başbakan Kostas Simitis, Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile tam üç saaat süren bir görüşme yaptı. Simitis, ayrıca telefonla Rum kesimi lideri Glafkos Klerides'i de aradı. Yunanistan Başbakanı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Annan'ın planını sunmasından sonra Klerides'i bugün akşam saatlerinde yeniden arayacak. Simitis ayrıca, Annan ile de temas kurmayı planlıyor. Dışişleri Bakanı Papandreu ise ABD'li meslektaşı Colin Powell ile bir telefon görüşmesi yaptı. Papandreu, To Vima gazetesine verdiği demeçte, çetin bir müzakere döneminin başlayacağını ve Atina ile Rum yönetiminin bu müzakereleri korkularına yenik düşmeden sürdürmeleri gerektiğini söyledi. Güney Kıbrıs'ta yayınlanan gazetelere göre, Annan, planın incelenmesi için taraflara makul bir süre tanıyacak. Ardından da taraflar, Kopenhag Zirvesi'ne kadar sonuç elde edilmesi amacıyla yoğun görüşmelere davet edilecek. Rum kaynaklara göre, planda, siyasi açıdan tamamen eşit, iki kurucu devletin oluşturacağı yeni bir ortak devletten söz ediliyor. Taraflar arasında sorun yaratmaması için, egemenliğe doğrudan atıfta bulunulmuyor, ancak eşitliğe vurgu yapılıyor. Parlamenter sisteme geçiş ve ortak devlette Rumlara yüzde 60, Türklereyse yüzde 40 oranında yetki verilmesi öngörülüyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Denktaş'a plan, müsteşarı Ergün Olgun aracılığıyla iletilecek. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Annan'ın özel temsilcisi Alvaro de Soto da planı Ada'ya giderek, Rum yönetimi lideri Klerides'e bizzat sunacak.
Kıbrıs Rum yönetimi lideri Glafkos Klerides, BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sunulacak çözüm planını, danışmanlarıyla incelemek için en az bir haftaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Klerides, planı danışmanlarıyla inceledikten sonra Ulusal Konsey'e sunacağını ve ayrıntılı bir şekilde inceleneceğini belirtti. Kıbrıs için çözüm planının sunulması öncesinde, Yunanistan'da yoğun bir telefon diplomasi trafiği yaşanıyor. Başbakan Kostas Simitis, Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile tam üç saaat süren bir görüşme yaptı. Simitis, ayrıca telefonla Rum kesimi lideri Glafkos Klerides'i de aradı. Yunanistan Başbakanı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Annan'ın planını sunmasından sonra Klerides'i bugün akşam saatlerinde yeniden arayacak. Simitis ayrıca, Annan ile de temas kurmayı planlıyor. Dışişleri Bakanı Papandreu ise ABD'li meslektaşı Colin Powell ile bir telefon görüşmesi yaptı. Papandreu, To Vima gazetesine verdiği demeçte, çetin bir müzakere döneminin başlayacağını ve Atina ile Rum yönetiminin bu müzakereleri korkularına yenik düşmeden sürdürmeleri gerektiğini söyledi. Güney Kıbrıs'ta yayınlanan gazetelere göre, Annan, planın incelenmesi için taraflara makul bir süre tanıyacak. Ardından da taraflar, Kopenhag Zirvesi'ne kadar sonuç elde edilmesi amacıyla yoğun görüşmelere davet edilecek. Rum kaynaklara göre, planda, siyasi açıdan tamamen eşit, iki kurucu devletin oluşturacağı yeni bir ortak devletten söz ediliyor. Taraflar arasında sorun yaratmaması için, egemenliğe doğrudan atıfta bulunulmuyor, ancak eşitliğe vurgu yapılıyor. Parlamenter sisteme geçiş ve ortak devlette Rumlara yüzde 60, Türklereyse yüzde 40 oranında yetki verilmesi öngörülüyor.