Su yüzeyine bırakılan atıklar yanında, son dönemlerde torbalara doldurulmuş tonlarca atığın dibe bırakılması nedeniyle, Kuzey Kıbrıs sahillerinin dip kısmında "çöp dağları" oluştu. Her geçen gün büyüyen bu tehlike, denizdeki eko sistemi tahrip etmeyi sürdürüyor. Yapılan son bilimsel araştırmalarda, bu sorunun Kuzey Kıbrıs'ın balıkçılık ve turizm zenginliklerini tehlike altına sokacak düzeyde olduğu vurgulandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmamış olması nedeniyle uluslararası sularda seyreden deniz katili tankerlere müdahale edilememesi, Akdeniz'i her geçen gün geriye dönüşü olmayacak şekilde öldürüyor.
Çöp dağlarını Piri Reis belirledi
Bu yöndeki tehlikenin boyutları, Piri Reis gemisinin 2003 yılı sonunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin deniz alanlarında gerçekleştirdiği ekolojik araştırmalarda bir kez daha ortaya çıktı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Piri Reis Araştırma Gemisi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Avni Benli, konuyla ilgili olarak TAK muhabirine yaptığı açıklamada, "En son yaptığımız çalışmada Gazimağusa Limanı'nın 2-3 mil açıklarında çöp dağları oluştuğunu gözlemledik. Kontrol mekanizması olmadığı için Gazimağusa Limanı'na girip çıkan gemiler atıklarını komple olarak denize bırakıyor. Geçen gemilerin bıraktığı çöplerin akıntıyla gelmesiyle birlikte, deniz dibinde yaşamı olumsuz etkileyecek bir durum oluştu" dedi.
KKTC tanınmaması çözümü zorlaştırıyor
Bu kirliliğin engellenmesi amacıyla bölge ülkeleriyle süratle işbirliği yapılması gerekirken, KKTC'nin hiç bir ülke tarafından tanınmamasının bunu engellediğini kaydeden Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Piri Reis Araştırma Gemisi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Avni Benli, "Doğu Akdeniz'in süratle kirlenmesine neden olan bu durum, giderek tüm bölge denizinin balıkçılık ve turizm başta olmak üzere zenginliklerinin sürdürülebilirliğini tehlikeye düşürebilecektir" şeklinde konuştu.
Gazimağusa Limanı'na girip çıkan gemiler ile Suriye ve civar ülkelere ait gemilerin bıraktığı atıklar nedeniyle oluşan tehlikenin ciddiyetine dikkat çeken Prof. Dr. Benli, özellikle KKTC karasularına girip çıkan gemilere yönelik bir denetim mekanizmasının oluşturulabileceğini ifade etti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmamış olması nedeniyle uluslararası sularda seyreden deniz katili tankerlere müdahale edilememesi, Akdeniz'i her geçen gün geriye dönüşü olmayacak şekilde öldürüyor.
Çöp dağlarını Piri Reis belirledi
Bu yöndeki tehlikenin boyutları, Piri Reis gemisinin 2003 yılı sonunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin deniz alanlarında gerçekleştirdiği ekolojik araştırmalarda bir kez daha ortaya çıktı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Piri Reis Araştırma Gemisi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Avni Benli, konuyla ilgili olarak TAK muhabirine yaptığı açıklamada, "En son yaptığımız çalışmada Gazimağusa Limanı'nın 2-3 mil açıklarında çöp dağları oluştuğunu gözlemledik. Kontrol mekanizması olmadığı için Gazimağusa Limanı'na girip çıkan gemiler atıklarını komple olarak denize bırakıyor. Geçen gemilerin bıraktığı çöplerin akıntıyla gelmesiyle birlikte, deniz dibinde yaşamı olumsuz etkileyecek bir durum oluştu" dedi.
KKTC tanınmaması çözümü zorlaştırıyor
Bu kirliliğin engellenmesi amacıyla bölge ülkeleriyle süratle işbirliği yapılması gerekirken, KKTC'nin hiç bir ülke tarafından tanınmamasının bunu engellediğini kaydeden Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Piri Reis Araştırma Gemisi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Avni Benli, "Doğu Akdeniz'in süratle kirlenmesine neden olan bu durum, giderek tüm bölge denizinin balıkçılık ve turizm başta olmak üzere zenginliklerinin sürdürülebilirliğini tehlikeye düşürebilecektir" şeklinde konuştu.
Gazimağusa Limanı'na girip çıkan gemiler ile Suriye ve civar ülkelere ait gemilerin bıraktığı atıklar nedeniyle oluşan tehlikenin ciddiyetine dikkat çeken Prof. Dr. Benli, özellikle KKTC karasularına girip çıkan gemilere yönelik bir denetim mekanizmasının oluşturulabileceğini ifade etti.