Almanya'da seçimlerden galip çıkan Hıristiyan Demokratlar, Türkiye'yi gündemlerinden çıkardı. İktidarın yeni ortağı Hür Demokratlar ise AB yolunda Türkiye'ye şans verilmesi taraftarı.
Almanya'da Angela Merkel başbakanlığındaki yeni koalisyon hükümetinde Hür Demokrat Genel Başkanı Guido Westerwelle'nin dışişleri bakanı olması bekleniyor. Almanya'da hafta sonu yapılan genel seçimlerin ardından yakında koalisyon görüşmelerinin başlaması bekleniyor. Görüşmeler, hükümet kuracak çoğunluğu elde eden Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hırıstiyan Birlik ve Hür Demokrat Parti arasında gerçekleşecek. Sosyal Demokrat Parti'nin yerine Merkel'ın yeni ortağı olmaya hazırlanan liberallerin lideri Guido Westerwelle'nin (Soyadı 'Batı Dalgası' anlamına geliyor) yeni hükümette başbakan yardımcılığının yanı sıra dışişleri bakanlığını da üstlenmesi bekleniyor. Bu nedenle de Hür Demokratlar'ın Türkiye'ye ilişkin görüşleri bundan sonra önem kazanacak. Dış politik görüşleri ile muhafazakar Hırıstiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokrat Parti'nin arasında bir yerlerde duran liberallerin bu çizgisi de en çok Türkiye politikasında ön plana çıkıyor.
Türkiye'ye şans verilmeli!Liberaller, Sosyal Demokratlar ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin AB üyeliğine daha mesafeli yaklaşsa da tutumları Hıristiyan Birlik partileri kadar katı değil. Nitekim Hür Demokratlar'dan izlenecek dış politikayla ilgili sinyaller gelmeye başladı. Partinin dış politika sözcüsü Werner Hoyer, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda daha açık olduklarını belirterek, Merkel'in Türkiye'ye 'imtiyazlı ortaklık' teklif edilmesi planının güncelliğini yitirdiğini savundu. Hoyer, ayrıca Ankara'ya AB'nin üyelik kriterlerini yerine getirmesi için şans verilmesi gerektiğini söyledi.Yine Hür Demokrat Parti'den Rainer Stinner de Türkiye'nin AB üyeliği konusunda tutumlarının çok net olduğunu belirtti. Stinner, şunları söyledi: "Hür Demokratların Türkiye'ye ilişkin tutumu son derece açık. Biz, ucu açık bırakılan müzakereleri kabul ettik. Şimdi de müzakere sürecinin sonunda Türkiye'nin gerekenleri yapıp yapmadığı konusunda verilecek kararı bekliyoruz. Ancak bu sürecin daha uzun yıllar süreceği kesin. "
Westerwelle temkinliHür Demokrat Parti'nin genel başkanı Guido Westerwelle ise seçim kampanyalarında olduğu gibi seçim sonrasında da nasıl bir Türkiye politikası öngördüğüne ilişkin bir açıklama yapmadı. Ancak Westerwelle'nin daha önce dile getirdiği görüşler, diğer partililerin yaptığı açıklamalardan farklı değil, ancak daha temkinli. Westerwelle, Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin daha önce "Biz Türkiye'nin üyeliğine - açıkca - 'evet' demiyoruz? Eğer bugün bu konuda bir karar verilecek olsa şunu söylemek zorundayız: Türkiye, hiçbir şekilde üyelik için hazır değil. Ayrıca Avrupa Birliği de Türkiye'yi kabul etmeye hazır değil" demişti. Ancak Westerwelle, Türkiye'nin üyeliğine kesin olarak da karşı çıkmıyor. Günün koşullarına göre esnek bir politika izleyebileceğinin işaretlerini veren Hür Demokratlar'ın açıklamalarını, Ankara açısından olumsuz yorumlayanlar da var. İngiliz Independent gazetesi şu değerlendirmeyi yapıyor: "Dış politikada, merkez - sağ hükümetinden Türkiye'nin AB üyeliğine karşı sesler daha güçlü çıkacak. Ankara için tam üyeliği olanaksız kılan 'imtiyazlı ortaklık' önerisi Merkel'ın favorisi olmaya devam ediyor." Türkiye gündemde olmayacak!Hür Demokratların büyük ortağı olacak Hırıstiyan Birlik partilerinin ise Türkiye'yi pek fazla gündeme getirmek istemedikleri görülüyor. Birlik partilerinin Federal Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, seçimlerin ardından Türkiye'ye ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı: "Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği önümüzdeki aylarda önemli bir gündem maddesi olmayacak. Bence, Türkiye şu aralar kendisi ve iç politikasıyla o kadar meşgul ki, şu anda böyle bir tartışmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Türkiye'nin bazı yükümlülükleri yerine getirmesi gerekiyor. Türkiye'nin daha kendi üstüne düşen görevleri ifa etmeden, sürecin sonundan bahsetmesini anlamıyorum."
Almanya'da Angela Merkel başbakanlığındaki yeni koalisyon hükümetinde Hür Demokrat Genel Başkanı Guido Westerwelle'nin dışişleri bakanı olması bekleniyor. Almanya'da hafta sonu yapılan genel seçimlerin ardından yakında koalisyon görüşmelerinin başlaması bekleniyor. Görüşmeler, hükümet kuracak çoğunluğu elde eden Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hırıstiyan Birlik ve Hür Demokrat Parti arasında gerçekleşecek. Sosyal Demokrat Parti'nin yerine Merkel'ın yeni ortağı olmaya hazırlanan liberallerin lideri Guido Westerwelle'nin (Soyadı 'Batı Dalgası' anlamına geliyor) yeni hükümette başbakan yardımcılığının yanı sıra dışişleri bakanlığını da üstlenmesi bekleniyor. Bu nedenle de Hür Demokratlar'ın Türkiye'ye ilişkin görüşleri bundan sonra önem kazanacak. Dış politik görüşleri ile muhafazakar Hırıstiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokrat Parti'nin arasında bir yerlerde duran liberallerin bu çizgisi de en çok Türkiye politikasında ön plana çıkıyor.
Türkiye'ye şans verilmeli!Liberaller, Sosyal Demokratlar ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin AB üyeliğine daha mesafeli yaklaşsa da tutumları Hıristiyan Birlik partileri kadar katı değil. Nitekim Hür Demokratlar'dan izlenecek dış politikayla ilgili sinyaller gelmeye başladı. Partinin dış politika sözcüsü Werner Hoyer, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda daha açık olduklarını belirterek, Merkel'in Türkiye'ye 'imtiyazlı ortaklık' teklif edilmesi planının güncelliğini yitirdiğini savundu. Hoyer, ayrıca Ankara'ya AB'nin üyelik kriterlerini yerine getirmesi için şans verilmesi gerektiğini söyledi.Yine Hür Demokrat Parti'den Rainer Stinner de Türkiye'nin AB üyeliği konusunda tutumlarının çok net olduğunu belirtti. Stinner, şunları söyledi: "Hür Demokratların Türkiye'ye ilişkin tutumu son derece açık. Biz, ucu açık bırakılan müzakereleri kabul ettik. Şimdi de müzakere sürecinin sonunda Türkiye'nin gerekenleri yapıp yapmadığı konusunda verilecek kararı bekliyoruz. Ancak bu sürecin daha uzun yıllar süreceği kesin. "
Westerwelle temkinliHür Demokrat Parti'nin genel başkanı Guido Westerwelle ise seçim kampanyalarında olduğu gibi seçim sonrasında da nasıl bir Türkiye politikası öngördüğüne ilişkin bir açıklama yapmadı. Ancak Westerwelle'nin daha önce dile getirdiği görüşler, diğer partililerin yaptığı açıklamalardan farklı değil, ancak daha temkinli. Westerwelle, Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin daha önce "Biz Türkiye'nin üyeliğine - açıkca - 'evet' demiyoruz? Eğer bugün bu konuda bir karar verilecek olsa şunu söylemek zorundayız: Türkiye, hiçbir şekilde üyelik için hazır değil. Ayrıca Avrupa Birliği de Türkiye'yi kabul etmeye hazır değil" demişti. Ancak Westerwelle, Türkiye'nin üyeliğine kesin olarak da karşı çıkmıyor. Günün koşullarına göre esnek bir politika izleyebileceğinin işaretlerini veren Hür Demokratlar'ın açıklamalarını, Ankara açısından olumsuz yorumlayanlar da var. İngiliz Independent gazetesi şu değerlendirmeyi yapıyor: "Dış politikada, merkez - sağ hükümetinden Türkiye'nin AB üyeliğine karşı sesler daha güçlü çıkacak. Ankara için tam üyeliği olanaksız kılan 'imtiyazlı ortaklık' önerisi Merkel'ın favorisi olmaya devam ediyor." Türkiye gündemde olmayacak!Hür Demokratların büyük ortağı olacak Hırıstiyan Birlik partilerinin ise Türkiye'yi pek fazla gündeme getirmek istemedikleri görülüyor. Birlik partilerinin Federal Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, seçimlerin ardından Türkiye'ye ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı: "Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği önümüzdeki aylarda önemli bir gündem maddesi olmayacak. Bence, Türkiye şu aralar kendisi ve iç politikasıyla o kadar meşgul ki, şu anda böyle bir tartışmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Türkiye'nin bazı yükümlülükleri yerine getirmesi gerekiyor. Türkiye'nin daha kendi üstüne düşen görevleri ifa etmeden, sürecin sonundan bahsetmesini anlamıyorum."