Rafsancani için 3 günlük yas
İran devrimi (1979) öncesi Ayetullah Humeyni hareketine katılan Rafsancani, İran-Irak Savaşı (1980-1988) sırasında etkili rol oynadı. 1989 ile 1997 yılları arasında iki dönem cumhurbaşkanlığı görevini yapan Rafsancani, İran'da Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Başkanlığı'nı yürütüyordu.
İran'da yas var
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Pazar günü 82 yaşında kalp krizinden hayatını kaybeden Rafsancani'yi 'devrimin büyük bir şahsiyeti, direnişin idolü ve sabrın sembolü' olarak nitelendirerek, ülkede üç günlük resmi yas ilan etti.
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de 'büyük bir dostu' kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, Rafsancani'nin kendisi için 59 yıllık sadık bir dost ve siyasi yol arkadaşı olduğunu söyledi. Siyasi mücadelenin inişli çıkışlı tüm yollarını birlikte yürüdüklerini kaydeden Hamaney, bazı dönemlerdeki siyasi görüş ayrılıklarının da dostluklarını zedeleyemediğini ifade etti.
Rafsancani'nin naaşı hastaneden alınarak başkent Tahran'daki Cemaran bölgesinde bulunan İmam Humeyni Hüseyniye'sine getirildi. Vatandaşlar, Haşimi'nin naaşı getirildiği Hüseyniye'ye akın etti. İran'da vefat eden eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani, reformistlerin hamisi ve ılımlı muhafazakarların manevi lideri olarak görülüyordu.
En etkili figürlerden biriydi
İran Lideri Ali Hamaney'in yakın arkadaşlarından olan Rafsancani, Hamaney'i İran siyasetine dahil eden kişilerden biri olarak biliniyor. İran devrim lideri Humeyni'nin vefatından sonra yerine geçecek kişiyi seçmek için toplanan dönemin Uzmanlar Meclisi'nde, Humeyni'den nakil ile "Hamaney benden sonra lider olsun" sözü damgasını vurmuş ve Hamaney Humeyni'den sonra Rafsancani'nin desteğiyle işbaşına gelmişti.
Muhafazakar kanattan gelen Rafsancani, İran halkının tercihlerine saygı gösteren bir siyasetçiydi. Özellikle son açıklamalarında ülkenin kaderini halkın tercihleri ve seçimin belirlemesini savunuyordu.
Onun bu yönü reformist lider Muhammed Hatemi'nin cumhurbaşkanı seçimlerine katılmasıyla (1997) belirginleşti. Halkın çoğunluğunun reformist bir lideri desteklemesi onu da halkın yanında yer almaya götürdü.
Muhafazakâr Rafsancani o dönem reformistleri himaye etmeye başladı. Bu yönelişi muhafazakâr Mahmud Ahmedinejad'la girdiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinde netleşti. Reform yanlıları da o seçimde Rafsancani'yi desteklediler.
Böylece Rafsancani'yle kadim dostları muhafazakârlar arasındaki mesafe belirginleşmeye başladı. Rafsancani, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye de nükleer müzakerelerde tam destek verdi. Muhafazakarların Ruhani'yi nükleer anlaşmada sert eleştirmelerine karşın Rafsancani her zaman Ruhani'yi savunan konuşmalar yaptı.
Suudi Arabistan'la barışı savundu
İran'ın dünyaya açılması, Batılı ülkelerle irtibat kurması gerektiğini her fırsatta dile getiren Rafsancani, Suudi Arabistan'la iyi ilişkiler kurulmasını tavsiye eden bir siyasetçi olarak ön plana çıktı. Rafsancani'nin yaptığı bir açıklamada iki ülke âlimlerinin bir araya getirilme çabasında olduğu fakat bu çabanın İran içerisinde birileri tarafından engellendiği yönündeki sözleri İran'da tartışma yarattı.
Bölgedeki aşırılıklar ve mezhebi taassubun meydana getirdiği çatışmalardan rahatsızlığını dile getiren Rafsancani, Şiiler ve Sünniler arasındaki sorunları değerlendirdiği röportajında, Şii dünyasına yönelik özeleştiride bulunarak, "Şiiler arasında Peygamberimizin sahabesine lanet ediliyor olması, IŞİD gibi yapıların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır" demişti.
DIŞ HABERLER