Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgos Lillikas, AB Zirvesi'nde hedeflerinin yüzde 95'ine ulaştıklarını savunurken "Fransa bizi desteklemeseydi AB sürecinde istediğimiz hedefe ulaşamazdık" diye konuştu Yorgos Lillikas, Rum Kesimi'nde yayınlanan Naravgi gazetesi ile yaptığı söyleşide Türkiye'nin üyelik müzakereleri konusunda "büyük bir savaş" verdiklerini, bunun sonunca da ana hedeflerine ulaştıklarını söyledi.Bütün AB ülkelerinin Türkiye'de çıkarlarının olduğunu, Türkiye ile ilişkilerde sorunlar yaşamak istemediklerini savunan Lillikas, AB Bakanları Konseyi'nde tek başına savaş verdiği anların olduğunu da söyledi. KKTC'de yayınlanan Yeni Duzen gazetesine yansıtılan açıklamalarında Lillikas, Fransa'nın kendilerine verdiği desteğin önemine değinirken de şunları söyledi:"Fransa Başbakanı'nın geçen yılki 'Türkiye'nin ilerleyebilmesi için Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıması gerekir' şeklindeki açıklaması olmasaydı, Türkiye'nin denetlenmesi ve yeniden değerlendirilmesi mekanizması için kendimize dayanak olarak aldığımız 21 Eylül karşı deklarasyonunu elde edemezdik. Fransa bizi desteklemese ve belirttiği tezleri belirtmese bugünkü hedeflerimizi başaramazdık.Fransa, bizim verdiğimiz gibi bir savaş vermemiş olabilir, ama COREPER'de, Bakanlar Konseyi'nde başkanlığın karar metninin iyileştirilmiş son şeklini gündeme getiren de Fransa'nın açıklamasıdır." Yorgos Lillikas, Türkiye'nin AB'ye tam üye olması gerektiğini vurgularken de "imtiyazlı ortaklık" önerisinin ortaya atılmasının kendileri kaygılandırdığını belirterek böyle devam etti:"Biz tam üyeliği destekliyoruz, çünkü tam üyelik yükümlülükleri de kapsıyor. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi de bizim milli çıkarlarımıza hizmet eder. İmtiyazlı ortaklık, ne olacağını kesinleştirmiyor. Bizim de, Türkiye'den taahhütler içermeyen bir imtiyazlı ortaklığı kabul etmemiz söz konusu değildir. İmtiyazlı ortaklık ekonomik çıkarlara hizmet eder." Kıbrıslı Türklerin izolasyonunun kaldırılmasını amaçlayan doğrudan ticaret tüzüğü konusunu da değerlendiren Lillikas, "Kıbrıs'ın işgal altındaki bölgeleriyle ticaret tüzüğünde ne limanların açılmasından ne de havaalanlarının açılmasından söz ediliyor. Bu; Kıbrıs Türk ürünlerine Avrupa pazarları içerisinde tercih edilebilme statüsü veren bir tüzüktür" diye konuştu.Pontuslu Rumlar tek şemsiye altında birleşiyor Rum basını Güney Kıbrıs'ta 'Pontuslu Rumları' tek çatı altında toplayacak bir oluşumun ortaya çıkacağını duyurdu. Fileleftheros gazetesi, "Pontuslular siyasi hareketi kuruluyor" başlığıyla ilk sayfadan okuyucuya sunduğu haberinde, yeni yıldan hemen sonra, Güney Kıbrıs'ta yeni bir siyasi oluşumun ortaya çıkacağını yazdı. Gazete, "Vatanlarına Geri Dönen Vatandaşlar Hareketi" ismini taşıyacak olan hareketin, önümüzdeki Avrupa seçimleri çerçevesinde siyasi bir oluşum altında birleşme amacı taşıyan Pontuslularla ilgili olduğunu yazdı. Fileleftheros, yeni yıldan hemen sonra söz konusu hareketin kuruluş toplantısının Baf'ta gerçekleştirileceğini de belirtti.Bakoyanni: Kıbrıs konusu hareketlenecekYunanistan Dışişleri Bakanı, 2007 yılında Kıbrıs konusunda BM ve AB düzeyinde güçlü bir hareketlilik olacağını söyledi. Atina'da yayımlanan Elefterotipia gazetesine demeç veren Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs konusuna değindi. Kıbrıs'ta, taraflar arasında 8 Temmuz kararları temelinde başlatılması beklenen müzakerelerin sonucunun bu konudaki gelişmelere önemli etkisi olacağını belirten Bakoyanni, "Birçok şeyin bu müzakerelerin sonucuna bağlı olduğunu" söyledi. Bakoyanni, yeni BM Genel Sekreterinin Kıbrıs konusunda olası yeni önerilerde bulunmasının zaman alacağını belirterek, "32 yıldan beri bizlere eziyet çektiren bir sorunun 1-2 yıl içerisinde çözümlenmesini beklemek sanırım yanlış olur. Ancak bu konuda hem BM hem de AB düzeyinde güçlü bir hareketlilik olacağını kesinlikle söyleyebiliriz. Her halükarda Kıbrıs konusunun yeni bir yörüngeye girmesi bekleniyor" diye konuştu. Bakoyanni, 2007 yılının Türkiye için seçim yılı olması nedeniyle ilişkilerde önemli gelişmeler beklenilmemesi gerektiğini de söyledi. Bakoyanni, "Seçim öncesi bir ortamda büyük kararlar alınması mümkün değil, ancak karşılıklı güven artırıcı önlemlerin uygulanması ve daha da iyileştirilmesi için 2007 yılı içerisinde de çalışmalarımız olacak" dedi.