Türkiye, başta İran olmak üzere bölgede artan füze tehdidine karşı kendini korumak için harekete geçti. "Çok bantlı tehdit simülatörü" için düğmeye basıldı.

Türkiye, başta İran olmak üzere bölgede artan füze tehdidine karşı kendini korumak için harekete geçti. "Çok bantlı tehdit simülatörü" diye nitelenen akıllı sistem için düğmeye basıldı. Bu sayede her tür füze ya da uçak saldırısı anında saptanıp imha edilecek.

Uzunu menzilli savunmaSistemin kurulmasıyla Türkiye, tarihinde ilk kez uzun menzilli füzelere sahip olacak. Ankara bu amaçla üç etkili füzeyi mercek altına aldı: Rus S-300'ler, Amerikan Patriot'lar ve Amerikan- İsrail yapımı Arrow-2'ler... Yeni nesil S-400'ler de İhale hazırlığı sürerken Moskova'dan sürpriz teklif geldi: "S- 300 füzelerini ortak üretelim..." 150 kilometre menzilli füzeler için bir Türk heyeti Rusya'ya gitti. Teklif paketinde yeni nesil S-400 füzeleri de var.

Rusya'dan sürpriz teklifRusya, başta İran olmak üzere bölgede artan füze tehdidi nedeniyle arayış içinde olan Türkiye'ye S-300 füzelerini birlikte üretme teklifi yaptı.

Bir zamanlar, Türkiye'nin Rumlar'ı satın alma kararı nedeni ile 'açıkça vururum' tehdidinde bulunmasıyla uluslararası krize yol açan S-300 hava savunma füzeleri ile ilgili Rusya'dan sürpriz bir teklif geldi. Rusya son dönemde İran başta olmak üzere bölgedeki artan füze tehdidinden endişeli olan ve bu konuda arayış içinde olan Türkiye'ye 'S-300 füzelerini birlikte üretelim' teklifinde bulundu. Teklif üzerine, bir albay ile Milli Savunma Bakanlığı'ndan bir mühendis kadın başkanlığındakiürk heyeti, Rusya'daki fabrikaya giderek incelemelerde bulundu. Rusya'nın görüşmelerde, S-300'lere ek olarak nesil S-400 füze savunma sistemini de teklif olarak masaya getirdiği öğrenildi.

Çok bantlı tehdit Öte yandan, Türkiye bölgedekiüze tehdidine karşı kendini korumak amacı ile tarihinde ilk kez özel bir 'yüksek irtifa hava savunma sistemi' kurmak için harekete geçti. Bu amaçla, kod adı 'çok bantlı tehdit simülatörü" olan akıllı bir sistem için düğmeye basıldı. Sistem sayesinde, Türkiye bundan böyle bölgede karadan karaya, karadan havaya ve havadan havaya kendisine yönelik her türlü yabancı sistem ve tehditten anında haberdar olup, karşılık verme kabiliyetine sahip olabilecek. Yani, İran'ın Şahab füzelerinden Ermenistan'ın S-300'lerine, Yunanistan'a kadar her tür dış kaynaklı saldırıyı önceden haber alacak olan Türkiye, tarihinde ilk kez uzun menzilli füzelere sahip olacak.

Dost-düşman tanımaSistemin şöyle işleyecek: Füzeler Türk toprakları hedefli ateşlendikten ya da yabancı uçaklar havada harekatına başladıktan sonra, yeni nesil IFF (Identify Friend or Foe) yani'dost-düşman tanıma sistemi' devreye girecek. Sistem otomatik olarak Ankara'daki ana harekat merkezi ile bölgedeki harekat merkezlerini uyaracak. Bu amaçla, uydu teknolojisinden de yararlanılacak. Ardından da hemen tehdit profiline göre ya tam yüklü savaş uçakları kaldırılacak, ya da hava savunma sistemleri çalıştırılacak. Uzun menzilli düşman füzelerini havada minimum 50 kilometre, maksimum 300 km yarıçapında imha edecek füze sistemi, her tür rampa hareketliliğini tespit edebilecek, savaş filolarını da anında alarma geçirebilecek. Bu amaçla Ankara şimdi, uzun süredir üzerinde çalıştığı üç tanınmış füzeyi yani, Körfez Savaşı ile ünlenen Amerikan malı Patriot, Rumlar ile krize yol açan S-300 ve Türkiye'nin ortak üretim için birlikte çalıştığı Amerikanİsrail ortak yapımı Arrow-2 uzun mesafe hava savunma füzelerini mercek altına aldı. Rusların da teklifi bu paralelde yaptığı tahmin ediliyor.

İlginç zamanlama Füzelerin temininin mali boyutunun karşılanması için Hazine ve Savunma Sanayi müsteşarlıkları arasındaörüşmeler sürüyor. Füze ihalesi, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı'nın yanı sıra ilgili yetkilileri bir araya getirecek olan 17 Şubat'taki Savunma Sanayi İcra Komitesi'nde ele alınacak. Türkiye açıkça kendisine yönelik füze tehdidi için İran'ın adını telaffuz etmiyor, ama İran'ın nükleer programından vazgeçmemesi üzerine artan tansiyonun ardından konunun gündeme gelmesine dikkat çekiliyor. Üst düzey yetkililer, Türkiye'nin bu çalışmalarının sadece 'kendini savunma' amaçlı olduğunun ve hiç bir tehdit niyeti içermediğinin altını çiziyor.