logo
29 MART 2024

"Şaron, Tevrat'a göre ilerliyor"

06.04.2002 00:00:00
"İsrail, coğrafi statüsü itibarıyle Tevrat'a göre Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış bir ülke. Sınırları tanımlanmamış. İlhak edilen topraklar da Tevrat'a göre ayarlanmış. Şaron, işgal ve katliamı Tevrata göre ayarlıyor"

Araştırmacı yazar Aytunç Altındal, Filistin'deki işgal ve katliamı anlamak için öncelikle İsrail'in kuruluş senaryosunun çok iyi tahlil edilmesi gerektiğini belirtti. İsrail'in nasıl kurulduğunun hiç tartışılmadan Filistin konusunda, İsrail maalesef kötü davranıyor ama Filistinliler de terör uyguluyorlar, hak ediyorlar türünden Haçlı yaklaşımının sergilendiğini belirten Altındal, "Öncelikle şunun çok iyi bilinmesi lazım: İsrail, coğrafi statüsü itibariyle Tevrat'a göre Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış bir ülke. Burası çok mu önemli? Elbette. Ne demek Tevrat'a göre? Yahudi şeriatına göre oluşturulmuş bir coğrafi statü sözkonusu. Yahudi şeriatında, aynen Tevrat'ta geçtiği şekilde. Hem de sadece coğrafi statüsü kurulmuş bir ülke; sınırları belli değil. Bölgede Birleşmiş Milletler tarafından İsrail'in sınırları tanımlanmış değil. Evvela ortada coğrafî statünün Tevrat'taki Yahudi şeriatına göre tanımlanmış olan karşılığı ne? Bunun karşılığı Yahudilerin Tevrat'ta ne kadar yer gösteriliyorsa o kadarı bizimdir meselesi var" şeklinde konuştu.

İsrail'de Tevrat şeriat hukuku ve seküler hukuk olmak üzere iki hukukun yürürlükte olduğunun altını çizen Altındal, "Şaron ve benzerleri diyorlar ki biz siyonistiz. Siyonistiz ama biz muhafazakar siyonistiz. Bir de Ortodoks Yahudiler var. Şaron ve ekibi bu Ortodoks Yahudilerden farklı olduklarını söylüyorlar. Biz doğrudan doğruya siyonist olarak Yahudi şeriatından başka dünyada hiçbir kanunun boyunduruğuna girmeyiz, diyorlar. İşin püf noktası burda. Dolayısıyla hiç kimse onlara, sen Birleşmiş Milletler kararına uy veya mevcut devlet hukukuna uy diyemiyor. Yanında Şimon Perez gibi adam var, laik bir adam bu. Şaron diyor ki ben laik maik değilim. Şimdi diyor ben sadece ve sadece Yahudi şeriatına boyun eğerim. Perez ne yaparsa yapsın ne derse desin hiçbir şekilde engellemesi mümkün değil" şeklinde konuştu.

Şaron ekibinin Yahudi akidesine göre Filistin bölgesinde, Golan tepeleri gibi işgal edilen topraklarla Batı Şeria gibi ilhak edilen iki tür toprak bulunduğuna dikkat çeken Altındal, "Şaron işgal edilen topraklardan bir çakıl taşı dahi veremeyiz, diyor. 21 sene önceki açıklaması bu. Şaron kendisini ilhak edilen kutsal toprakların komiseri olarak görüyor. Buraları bizim ilhakımızdır ve Tevrat'a göre bunlar bizimdir, diyor. Ve biz bu bölgede öyle seküler hukuk, devlet mevlet tanımayız, diyor. Nitekim, bir iki sene önce dedi ki, ben buraya bir milyon Yahudi yerleştireceğim. Bir milyon Yahudi yerleştireceğim dedi buraya adam yirmi bir sene önce. O sırada Perez de vardı. Perez ağzını açamadı" şeklinde konuştu.

Altındal "Ne zaman ki Camp David antlaşması imzalandı. İmzalandığı gün Menahem Began, ilhak topraklarında altı tane yeni şehir kuracağız. açıklaması yaptı. Ve 47 bin silahlı Yahudiyi ilhak topraklarına soktular. Buna karşılık da, işgal bölümündeki topraklardan bazılarını Mısır'a bıraktılar. Yani antlaşmalar da, coğrafi statüler de, herşey Tevrat'a göre gidiyor, Yahudi şeriatına göre ilerliyor. Şimdi burda altını çizmemiz gereken konu şu. İsrail çağdaş bir devlet değil. Nerde bizdeki o meşhur laikler; hani her gece laisizim diye yatıp sabah laiklik elden gitti diye kalkanlar, insan hakları savunucuları. Hiçbirinden ses yok" dedi.

Şaron'un ABD ile birlikte 20 yıllık bir plan hazırladığını söyleyen Altındal, "Eski Başbakan Netenyahu, önemli bir açıklama yaptı ve bir rapor yazdı. Abisi gizli servisin başındaydı aynı zamanda. Yazdığı raporda şunu söyledi; Bölgemizde önce demokrasi değil, önce güvenlik gelir. İsrail'in güvenliği gelir. Likut Partisi 1981'den itibiran bütün ilhak topraklarını İsrail'in güvenlik bölgesi olarak ilan etti. Yani bunun alt yapısı, dün oluşmadı bu işin. Şaron gibi katil ve terörist bir teşkilatın üyesi tekrar nasıl oldu da Başbakan oldu. İşte bu planın çerçevesinde oldu. Böyle bir plan olmasaydı sistem mutlaka elerdi. Hem Ramallah'ın bu ilk ilhakı değil. 77 senesinde 20 bin kişiyle girdiler. Ramallah'a silahlı 20 bin Yahudi girde ve dedi ki biz burda piknik yapacağız dediler. Böyle böyle hazırlandı. Duvar meselesine gelince, ilk defa bu Ramallah'a giren Rabbi Cook ve bu Reminger, dedi ki biz Araplarla aramıza duvar çekeceğiz, yalnız duvarın nereden çekileceğine biz karar vereceğiz. Onu da Tevrat'a göre çekiceğiz. Mesela Nablus diyoruz bugün. Adamlar Nablus demiyor ki, Şeyh diyor. Oranın ismi, Tevrat'ta Şeyh görünüyor. Şeyh bizimdir diyor. Nablus ismini Araplar koydu sonradan.

Dolayısıyla şu olayı çok iyi anlamamız lazım; dün olduğu gibi bugün de Şaron Tevrat'a göre ilerliyor. Şimdi oradaki mücadele Yahudi şeriatçılarıyla, vatanlarına sahip çıkmak isteyen Filistinliler arasındaki mücadele. Türkiye'de olayın bu tarafına dikkat çekilmiyor" dedi.

Altındal, "Türkiye, İsrail'den demokrasinin gelişmesini istemelidir. Laikliğin gelişmesini istemelidir. Tevrat'a göre sınır belirlemekten vazgeç demelidir. Birleşmiş Milletler'de Türkiye'nin bir etkisi yok ama Arap ülkeleri İsrail'in sınırlarını tanımlanmasını istemelidir" şeklinde konuştu.
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.