Prof. Dr. Haydar Baş, kaleme aldığı Sosyal Devlet/Milli Devlet adlı eserinde, eğitim konusunu insanın yetiştirilmesi bakımından önemsemiştir.
Bu bağlamda, kapitalizmin bencil ve egoist insan modeli yerine; tüm insanlığa haklarını verecek ve onları koruyacak fertlerin yetiştirilmesi milli bir eğitimin ana vazifelerindendir denir.
Her milletin kendine ait değerleri vardır. Türk milletine ait değerleri gençliğimize kazandırmalıyız.
Bugün hangi millete bakarsanız bakın örnek bir modeli vardır. Bir İngiliz veya bir Alman gencini, farklı milletlerin gençliğinden ayıran bir modeli mevcuttur. Kendi değerleriyle, örfüyle, adetiyle kısacası medeniyeti ile yoğrulmuş bir Türk modeli eğitim sistemimizde yoktur.
Türk eğitim sistemimizde verilecek anlayış Ehl-i Beyt gibi, Atatürk gibi, Prof. Dr. Haydar Baş gibi olmayı başarabilen gençlerimize kültürümüzü, tarihimizi ve değerlerimizi öğretebilmek olmalıdır.
Milli devletin en büyük sermayesi yetişmiş gençliğidir.
31 Ağustos'ta yapılan Atatürk Vatandır Sempozyumu'nda konuşan Pof. Dr. Ünal Emiroğlu, demire su vermekten, diri çelik nasıl olurdan bahsetti.
Çeliğe su verilirken içerisinde %1,7 oranında karbon (C) var ise, yaklaşık 1400 C derece sıcaklığın altında bir anda suya atarsak ancak sertleşir diri olur.
Bu bağlamda; bünyesinde belli oranda mineral bulunmayan metal, çelik olamayacağı gibi; bilgiden yoksun bireylerin de diri olması imkansızdır.
Çelik istenilen sıcaklığa ulaşmaz ve suya atılmaz ise o zaman da yumuşak olur diri olmaz. Bu da istenmeyendir.
Günümüz insanının en önemli problemlerinden biri de budur; diri olamamak.
Okulda, sokakta, evinde, her yerde...
Diri olmak demek; uyuşuk miskin olmamak demek, doğru olanı kavramak demek. "Müslümanın her hali ibadettir" mantığında olmak demek.
Ezcümle, çeliğe su veren usta onu diri yapıyorsa, insanı diri yapacak usta da her dönemde olmuştur.
O dönem Atatürk'ün askeri, ekonomik ve siyasi anlamda verdiği diri olma mücadelesini günümüzde Pof. Dr. Haydar Baş; Milli Ekonomi Modeli'yle, Sosyal Devlet Milli Devlet teziyle, Ehl-i Beyt anlayışıyla vermektedir.
O gün Atatürk'ün yanında olanlar bugün de Pof. Dr. Haydar Baş'ın yanında olmak zorundadırlar.
O günün İngiliz'i, Yunan'ı, sahte hocaları Atatürk'ü sevmezdi; bugün de Pof. Dr. Haydar Baş'ı sevmiyorlar.
Allah Hay ismiyle, Pof. Dr. Haydar Baş'ın eliyle dirilmeyi bizlere nasip etsin.
Bu bağlamda, kapitalizmin bencil ve egoist insan modeli yerine; tüm insanlığa haklarını verecek ve onları koruyacak fertlerin yetiştirilmesi milli bir eğitimin ana vazifelerindendir denir.
Her milletin kendine ait değerleri vardır. Türk milletine ait değerleri gençliğimize kazandırmalıyız.
Bugün hangi millete bakarsanız bakın örnek bir modeli vardır. Bir İngiliz veya bir Alman gencini, farklı milletlerin gençliğinden ayıran bir modeli mevcuttur. Kendi değerleriyle, örfüyle, adetiyle kısacası medeniyeti ile yoğrulmuş bir Türk modeli eğitim sistemimizde yoktur.
Türk eğitim sistemimizde verilecek anlayış Ehl-i Beyt gibi, Atatürk gibi, Prof. Dr. Haydar Baş gibi olmayı başarabilen gençlerimize kültürümüzü, tarihimizi ve değerlerimizi öğretebilmek olmalıdır.
Milli devletin en büyük sermayesi yetişmiş gençliğidir.
31 Ağustos'ta yapılan Atatürk Vatandır Sempozyumu'nda konuşan Pof. Dr. Ünal Emiroğlu, demire su vermekten, diri çelik nasıl olurdan bahsetti.
Çeliğe su verilirken içerisinde %1,7 oranında karbon (C) var ise, yaklaşık 1400 C derece sıcaklığın altında bir anda suya atarsak ancak sertleşir diri olur.
Bu bağlamda; bünyesinde belli oranda mineral bulunmayan metal, çelik olamayacağı gibi; bilgiden yoksun bireylerin de diri olması imkansızdır.
Çelik istenilen sıcaklığa ulaşmaz ve suya atılmaz ise o zaman da yumuşak olur diri olmaz. Bu da istenmeyendir.
Günümüz insanının en önemli problemlerinden biri de budur; diri olamamak.
Okulda, sokakta, evinde, her yerde...
Diri olmak demek; uyuşuk miskin olmamak demek, doğru olanı kavramak demek. "Müslümanın her hali ibadettir" mantığında olmak demek.
Ezcümle, çeliğe su veren usta onu diri yapıyorsa, insanı diri yapacak usta da her dönemde olmuştur.
O dönem Atatürk'ün askeri, ekonomik ve siyasi anlamda verdiği diri olma mücadelesini günümüzde Pof. Dr. Haydar Baş; Milli Ekonomi Modeli'yle, Sosyal Devlet Milli Devlet teziyle, Ehl-i Beyt anlayışıyla vermektedir.
O gün Atatürk'ün yanında olanlar bugün de Pof. Dr. Haydar Baş'ın yanında olmak zorundadırlar.
O günün İngiliz'i, Yunan'ı, sahte hocaları Atatürk'ü sevmezdi; bugün de Pof. Dr. Haydar Baş'ı sevmiyorlar.
Allah Hay ismiyle, Pof. Dr. Haydar Baş'ın eliyle dirilmeyi bizlere nasip etsin.
Fatih Mehmet AYDIN / diğer yazıları
- 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nün anlam ve önemi / 10.11.2022
- Hasta eden sağlık sistemimiz / 24.05.2018
- Suriye üzerindeki kara bulutlar bize mi geliyor? / 25.04.2018
- Atatürk'ün şahsında Türk milletinin saygınlığı / 27.03.2018
- Çiftçi narenciye sınavını verebilecek mi? / 10.01.2018
- Gazi Mustafa Kemal namaz kılardı / 20.12.2017
- Eğitim ruhtaki güzelliği mükemmel hale getirmektir / 24.11.2017
- Türk milleti kimdir? / 06.11.2017
- Boş zaman... Boş... / 26.10.2017
- Aile yaşantımızı nasıl şekillendirmeliyiz? / 17.10.2017
- Hasta eden sağlık sistemimiz / 24.05.2018
- Suriye üzerindeki kara bulutlar bize mi geliyor? / 25.04.2018
- Atatürk'ün şahsında Türk milletinin saygınlığı / 27.03.2018
- Çiftçi narenciye sınavını verebilecek mi? / 10.01.2018
- Gazi Mustafa Kemal namaz kılardı / 20.12.2017
- Eğitim ruhtaki güzelliği mükemmel hale getirmektir / 24.11.2017
- Türk milleti kimdir? / 06.11.2017
- Boş zaman... Boş... / 26.10.2017
- Aile yaşantımızı nasıl şekillendirmeliyiz? / 17.10.2017