'Adil imama yaklaşanlar kınanmaz'
İmam Ca'fer es-Sâdık (a.s.) şöyle buyurdu: "Allah tarafından tayin olunmayan zalim imamın velayetine yaklaşanların dini yoktur. Ama Allah tarafından tayin olunan adil imamın velayetine yaklaşanlar kınanmaz"
31.01.2018 00:00:00
Cabir der ki:
İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a Allah Azze ve Celle'nin, "Halkın bir bölümü Allah'a şerikler koşarlar, onlar tıpkı Allah sevgisi gibi severler" ayetini sorunca şöyle buyurdu: "Allah'a and olsun ki, bunlar filanca ve filancayı sevenlerdir. Allah'ın halka imanı karar kıldıklarını değil de başkalarını imam olarak kabul ederler.
Ve bu yüzden Allah, 'Zulmedenler bir görseler ki azaba düşecekleri vakit bütün kuvvet ancak ve ancak Allah'ındır. Ve Allah çok şiddetli azap eder. O vakit kendilerine uyulanlar azabı görerek kendilerine uyanlardan kaçınır, uzaklaşırlar, aralarındaki vesile ve sebepler de tamamıyla kesilip gider. Onlara uyanlar da muhakkak derler ki: Keşke bir kere daha dünyaya dönseydik de onlar bizden nasıl kaçındıysa biz de onlardan çekinseydik. İşte Allah onlara yaptıkları işleri üstlerine çöken bir hasretten ibaret olarak gösterirler. Onlar ateşten dışarı çıkamazlar' (Araf, 165-167) buyuruyor."
Sonra İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam buyurdu ki: "Vallahi ey Cabir! Onlar zalim imamlar ve onların taraftarlarıdırlar."
Habib-i Secistani'nin İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'dan naklettiğine göre;
Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu: "Allah tarafından tayin olunmayan zalim bir İmam'ın velayetine inanan bütün Müslümanları iyi ameller işleseler de mutlaka azaplandıracağım. Ve Allah tarafından tayin olunan adil bir İmam'ın velayetine inanan bütün Müslümanları kötü ameller işleseler de mutlaka affedeceğim."
Abdullah bin Ebu Yâfûr der ki:
İmam Ebu Abdullah Ca'fer es-Sâdık aleyhisselam'a şöyle arz ettim: "Ben halkın içindeyim ama bir konuya çok şaşırıyorum; halktan bazıları sizin velayetinizi kabul etmiyor filan ve filanın velayetini kabulleniyorlar. Ve bunlar hem emindirler, hem sadıktırlar, hem de vefalıdırlar. Halktan bazıları ise sizin velayetinizi kabulleniyorlar ama emanete hıyanet ediyorlar, vefasızdırlar ve doğru konuşmazlar?"
İmam Ca'fer es-Sâdık aleyhisselam hemen doğruldu ve gazapla bana bakarak buyurdu ki: "Allah tarafından tayin olunmayan zalim imamın velayetine yaklaşanların dini yoktur. Ama Allah tarafından tayin olunan adil imamın velayetine yaklaşanlar kınanmaz."
(Şaşırarak), "Onların dini yok ama bunlar kınanamıyor öyle mi?" dedim.
Şöyle buyurdu: "Evet, sen Allah Azze ve Celle'nin şu sözünü duymadın mı: 'Allah iman edenlerin velisidir, onları karanlıklardan nura çıkarır.' Yani günahların karanlığından tevbenin nuruna çıkarır. Onlar Allah tarafından nasb olunan adil imama inandıkları için affolunurlar. Sonra buyurdu ki: 'Küfredenlerin velisi ise tağuttur. Onları nurdan karanlıklara çıkarır.' Hangi nurdur ki kafir ondan çıkıp karanlıklara gider? Bunun manası şudur: Onlar İslam'ın nuru üzerine idiler. Allah tarafından tayin olunmayan imamı kabullendikleri zaman İslam nurundan çıkıp küfrün karanlığına gittiler. Allah da onların kafirlerle birlikte yanmalarını vacip kıldı. 'Onlar ateş ehlidir ve sonsuza dek orada kalacaklardır.' (Araf, 250)." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a Allah Azze ve Celle'nin, "Halkın bir bölümü Allah'a şerikler koşarlar, onlar tıpkı Allah sevgisi gibi severler" ayetini sorunca şöyle buyurdu: "Allah'a and olsun ki, bunlar filanca ve filancayı sevenlerdir. Allah'ın halka imanı karar kıldıklarını değil de başkalarını imam olarak kabul ederler.
Ve bu yüzden Allah, 'Zulmedenler bir görseler ki azaba düşecekleri vakit bütün kuvvet ancak ve ancak Allah'ındır. Ve Allah çok şiddetli azap eder. O vakit kendilerine uyulanlar azabı görerek kendilerine uyanlardan kaçınır, uzaklaşırlar, aralarındaki vesile ve sebepler de tamamıyla kesilip gider. Onlara uyanlar da muhakkak derler ki: Keşke bir kere daha dünyaya dönseydik de onlar bizden nasıl kaçındıysa biz de onlardan çekinseydik. İşte Allah onlara yaptıkları işleri üstlerine çöken bir hasretten ibaret olarak gösterirler. Onlar ateşten dışarı çıkamazlar' (Araf, 165-167) buyuruyor."
Sonra İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam buyurdu ki: "Vallahi ey Cabir! Onlar zalim imamlar ve onların taraftarlarıdırlar."
Habib-i Secistani'nin İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'dan naklettiğine göre;
Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu: "Allah tarafından tayin olunmayan zalim bir İmam'ın velayetine inanan bütün Müslümanları iyi ameller işleseler de mutlaka azaplandıracağım. Ve Allah tarafından tayin olunan adil bir İmam'ın velayetine inanan bütün Müslümanları kötü ameller işleseler de mutlaka affedeceğim."
Abdullah bin Ebu Yâfûr der ki:
İmam Ebu Abdullah Ca'fer es-Sâdık aleyhisselam'a şöyle arz ettim: "Ben halkın içindeyim ama bir konuya çok şaşırıyorum; halktan bazıları sizin velayetinizi kabul etmiyor filan ve filanın velayetini kabulleniyorlar. Ve bunlar hem emindirler, hem sadıktırlar, hem de vefalıdırlar. Halktan bazıları ise sizin velayetinizi kabulleniyorlar ama emanete hıyanet ediyorlar, vefasızdırlar ve doğru konuşmazlar?"
İmam Ca'fer es-Sâdık aleyhisselam hemen doğruldu ve gazapla bana bakarak buyurdu ki: "Allah tarafından tayin olunmayan zalim imamın velayetine yaklaşanların dini yoktur. Ama Allah tarafından tayin olunan adil imamın velayetine yaklaşanlar kınanmaz."
(Şaşırarak), "Onların dini yok ama bunlar kınanamıyor öyle mi?" dedim.
Şöyle buyurdu: "Evet, sen Allah Azze ve Celle'nin şu sözünü duymadın mı: 'Allah iman edenlerin velisidir, onları karanlıklardan nura çıkarır.' Yani günahların karanlığından tevbenin nuruna çıkarır. Onlar Allah tarafından nasb olunan adil imama inandıkları için affolunurlar. Sonra buyurdu ki: 'Küfredenlerin velisi ise tağuttur. Onları nurdan karanlıklara çıkarır.' Hangi nurdur ki kafir ondan çıkıp karanlıklara gider? Bunun manası şudur: Onlar İslam'ın nuru üzerine idiler. Allah tarafından tayin olunmayan imamı kabullendikleri zaman İslam nurundan çıkıp küfrün karanlığına gittiler. Allah da onların kafirlerle birlikte yanmalarını vacip kıldı. 'Onlar ateş ehlidir ve sonsuza dek orada kalacaklardır.' (Araf, 250)." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
