'Allah'ım, beni Ali'yle güçlendir'
İmam Ebu İshak Sa'lebi, "El Kebir" adlı tefsirinde kendi senediyle Ebu Zer-i Gıffari'den naklettiği bir hadiste Ebuzer Gıffari şöyle diyor:
"Ben bu iki kulağımla duydum -yoksa her ikisi de sağır olsun- ve bu iki gözümle gördüm -yoksa her ikisi de kör olsunlar- ki Resûlullah (s.a.a) şöyle buyuruyordu: 'Ali, mü'minlerin önderi, kâfirleri öldürendir; ona yardım eden (Allah'tan) yardım görür; onu yalnız bırakan (Allah tarafından) yalnız bırakılır.'
Biliniz ki ben, Resûlullah (s.a.a) ile birlikte namaz kıldığım bir gün, bir fakir mescitte halktan yardım diledi. Ama hiç kimse ona bir şey vermedi. Hazreti Ali de rükû halinde idi; serçe parmağını ona doğru uzattı; o parmağında yüzük vardı. Fakir gelip parmağından o yüzüğü çıkardı. O zaman Resûlullah (s.a.a) Allah'a yakararak şöyle dua etti:
'Ey Allah'ım, kardeşim Musa sana dua ederek ey Rabb'im, benim göğsümü aç; işimi kolaylaştır; dilimden düğümü çöz de sözümü anlasınlar ve benim kendi ehlimden kardeşim Harun'u bana yardımcı kıl; onunla beni güçlendir ve onu benim işime ortak kıl da Sana çokça tesbih edip çokça zikredelim; gerçekten de Sen bizim (halimizi) en iyi görensin, diye dua etti. Sen ise ona, ey Musa, duan kabul edildi ve istediğin verildi diye vahyettin.
Ey Allah'ım, ben de Senin kulun ve peygamberinim; Sen benim de göğsümü aç; işimi kolaylaştır. Bana kendi ehlimden Ali'yi vezir (halife, yardımcı) karar ver; onunla beni güçlendir."
Ebuzer şöyle diyor: "Allah'a and olsun ki, henüz Resûlullah (s.a.a) sözünü tamamlamamıştı ki Cebrail-i Emin nazil olup şu ayeti getirdi: 'Sizin veliniz (emir sahibiniz) ancak Allah, Resulü ve namaz kılıp rükû halindeyken zekât (sadaka) veren mü'minlerdir; Allah'ın, Resulünün ve iman edenlerin velayetini kabul eden kimseler (bilsin ki) gerçekten de Allah'ın hizbi (grubu) galip olanlardır." (El Cem'u Beyne's-Sahihi's-Sitte; Sahih-i Nesai; Müsned-i Ahmed; İbn-i Hacer, es-Savaiku'l-Muhrika; İbn-i Ebi'l-Hadid, Şerh-i Nehcü'l-Belaga).
Bu ayetlerin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğu hususunda Şia arasında ittifak vardır. Ehl-i Beyt İmamları tarafından bu konuda nakledilen rivayetler, birçok muteber Şia kitaplarında da yer almıştır. Örneğin:
1- Biharu'l-Envar, Allame Meclisi.
2- İsbatu'l-Hudâ, Hürr-i Amuli.
3- Tefsir-i El-Mizan, Allamei Tabatabai.
4- Tefsir-i El-Kâşif, Muhammed Cevad Muğanniye.
5- El-Ğadir, Allamei Emini.
Bu ayetlerin Hz. Ali hakkında nazil oluşu birçok Ehl-i
Sünnet âlimi tarafından da rivayet edilmiştir. Bu konuya değinen tefsirler ve müellifleri şunlardır:
1- Zemahşeri, El Keşşaf, c. 1, s. 649.
2- Tefsir-i Taberi, c. 6, s. 288.
3- İbn-i Cevzi, Zâd'ul Mesir fi İlmi't-Tefsir, c. 2, s. 383.
4- Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 219.
5- Tefsir-i Fahr-u Razi, c. 12, s. 26.
6- Tefsir-i İbn-i Kesir, c. 2, s. 17.
7- Tefsir-i Nesefi, c. 1, s. 289.
8- Hesekani Hanefi, Şevahidu't-Tenzil, c. 1, s. 161.
9- Suyuti, Dürrü'l-Mensur, c. 2, s. 293.
10- İmam Vahidi, Esbabu'n-Nüzul, s. 148.
11- Cessas, Ahkamu'l-Kur'an, c. 4, s. 102.
12- Kalbî, Et-Teshil li Ulumi't-Tenzil, c. 1, s. 181.
Bu hadis Ehl-i sünnet âlimlerine ait diğer birçok kaynakta da mevcuttur. (Muhammed Semavi, Doğrularla Birlikte).