'İmam, paktır ve razı olunandır'
İmam Ca'fer Sâdık (a.s.) buyurdu ki: "İmam, paktır ve razı olunandır, hidayet edendir ve seçkindir, kıyam etmesi ümitle beklenendir, Allah onu bunun için seçmiş. Ve onu ruh âleminde ve cesed aleminde yaratırken en iyi şekilde yaratmıştır"
08.03.2018 00:00:00
İshak bin Galib'den rivayetle;
İmam Ca'fer es-Sâdık (a.s.) İmamların hal ve vasıflarını anlatan bir hutbesinde şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Allah, Peygamberinin Ehl-i Beyt'inden olan hidayet İmamları vasıtası ile dinini açıkladı. Apaçık yolu üzerinde bulunan perdeleri onların vasıtası ile ortadan kaldırdı ve ilminin bâtınındaki çeşmeleri onlar için açtı. Böylece Muhammed (s.a.a.) ümmetinden her kim hak İmamın vacibini tanıdıysa, imanının tadını tatmıştır. Ve İslam'ın tadının faziletini bilmiştir. Çünkü Yüce Allah İmamı halkına bayrak, kendisine itaat edenlere hüccet olarak karar kılmıştır. Allah ona vakar tacını takmış, ona cabbarın nurunu giydirmiş, onunla gök alemi arasında bir bağ kurmuştur. Allah'ın lutfu (ilhamları) ondan kesilmez, Allah'ın yanında olanlara sadece vesilelerle ulaşır. Allah, kulların ibadetini sadece İmamı tanımakla kabul eder. İmam kendisine ulaşan karanlık sorunları ve gizli sünnetleri ve karışık fitneleri bilir. Yüce Allah halk için Hüseyin (a.s.)'ın evlatlarından birbiri ardınca böyle İmam seçer. Halkı için onlardan razı olmuş ve onları kendisi için razı kılmıştır. Onlardan her bir İmam gittikçe Allah, halkı için bir İmam, açık bir bayrak, hidayet eden ve nûr veren, hakim bir imam ve alim bir hüccet seçer. Onlar Allah tarafından (seçilen) imamlardırlar, hak ile hidayet ederler ve hak ile adaleti sağlarlar. Allah'ın hüccetleridirler, Allah'a davet ederler, halkı yönetendirler, kullar onların hidayeti sayesinde dindar olurlar. Şehirler onların nûru ile aydınlanırlar, eski eserler onların bereketi ile ihya olurlar. Allah onları halka hayat ve karanlıklara meşale, (sözlere anahtar), İslam'a direkt olarak karar kılmıştır. İşte Allah'ın onlar hakkındaki kesin kaderi böyle yazılmıştır.
İmam, paktır ve razı olunandır, hidayet edendir ve seçkindir, kıyam etmesi ümitle beklenendir, Allah onu bunun için seçmiş. Ve onu ruh aleminde ve cesed aleminde yaratırken en iyi şekilde yaratmıştır. O yaratılmadan önce Allah'ın arşının sağ tarafında gölge şeklinde idi. Ve Allah'ın gayb ilminde ona hikmet verilmişti. Allah onu kendi ilmi ile, ismeti (paklığı) için seçti.
İmam, Adem'in hatırasıdır ve Nuh'un neslinin seçkinidir ve Âl-i İbrahim'in safi'sidir, İsmail'in sülalesindendir ve Muhammed (s.a.a.)'in ıtretinin en seçkinleridirler. O sürekli olarak Allah'ın koruması ile korunur, Allah, İmamı, melekleri ile korur. Gecenin karanlıkları ve fasıkların fitneleri ondan bertaraftır. Kötü iftiralar ondan uzaktır, hastalıklardan beridir, afetlerden korunmuştur, hatalara karşı masumdur, bütün kötülüklerden mahfuzdur. Hayatının ilk yıllarında cömertlik ve iyilikle maruftur, ömrünün sonlarında ise şeref, ilim ve fazilete mensuptur." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
İmam Ca'fer es-Sâdık (a.s.) İmamların hal ve vasıflarını anlatan bir hutbesinde şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Allah, Peygamberinin Ehl-i Beyt'inden olan hidayet İmamları vasıtası ile dinini açıkladı. Apaçık yolu üzerinde bulunan perdeleri onların vasıtası ile ortadan kaldırdı ve ilminin bâtınındaki çeşmeleri onlar için açtı. Böylece Muhammed (s.a.a.) ümmetinden her kim hak İmamın vacibini tanıdıysa, imanının tadını tatmıştır. Ve İslam'ın tadının faziletini bilmiştir. Çünkü Yüce Allah İmamı halkına bayrak, kendisine itaat edenlere hüccet olarak karar kılmıştır. Allah ona vakar tacını takmış, ona cabbarın nurunu giydirmiş, onunla gök alemi arasında bir bağ kurmuştur. Allah'ın lutfu (ilhamları) ondan kesilmez, Allah'ın yanında olanlara sadece vesilelerle ulaşır. Allah, kulların ibadetini sadece İmamı tanımakla kabul eder. İmam kendisine ulaşan karanlık sorunları ve gizli sünnetleri ve karışık fitneleri bilir. Yüce Allah halk için Hüseyin (a.s.)'ın evlatlarından birbiri ardınca böyle İmam seçer. Halkı için onlardan razı olmuş ve onları kendisi için razı kılmıştır. Onlardan her bir İmam gittikçe Allah, halkı için bir İmam, açık bir bayrak, hidayet eden ve nûr veren, hakim bir imam ve alim bir hüccet seçer. Onlar Allah tarafından (seçilen) imamlardırlar, hak ile hidayet ederler ve hak ile adaleti sağlarlar. Allah'ın hüccetleridirler, Allah'a davet ederler, halkı yönetendirler, kullar onların hidayeti sayesinde dindar olurlar. Şehirler onların nûru ile aydınlanırlar, eski eserler onların bereketi ile ihya olurlar. Allah onları halka hayat ve karanlıklara meşale, (sözlere anahtar), İslam'a direkt olarak karar kılmıştır. İşte Allah'ın onlar hakkındaki kesin kaderi böyle yazılmıştır.
İmam, paktır ve razı olunandır, hidayet edendir ve seçkindir, kıyam etmesi ümitle beklenendir, Allah onu bunun için seçmiş. Ve onu ruh aleminde ve cesed aleminde yaratırken en iyi şekilde yaratmıştır. O yaratılmadan önce Allah'ın arşının sağ tarafında gölge şeklinde idi. Ve Allah'ın gayb ilminde ona hikmet verilmişti. Allah onu kendi ilmi ile, ismeti (paklığı) için seçti.
İmam, Adem'in hatırasıdır ve Nuh'un neslinin seçkinidir ve Âl-i İbrahim'in safi'sidir, İsmail'in sülalesindendir ve Muhammed (s.a.a.)'in ıtretinin en seçkinleridirler. O sürekli olarak Allah'ın koruması ile korunur, Allah, İmamı, melekleri ile korur. Gecenin karanlıkları ve fasıkların fitneleri ondan bertaraftır. Kötü iftiralar ondan uzaktır, hastalıklardan beridir, afetlerden korunmuştur, hatalara karşı masumdur, bütün kötülüklerden mahfuzdur. Hayatının ilk yıllarında cömertlik ve iyilikle maruftur, ömrünün sonlarında ise şeref, ilim ve fazilete mensuptur." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL