YENİ
MESAJ - ÇANAKKALE

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye
İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Çanakkale'de 
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlediği 'Yeni Yatırım Teşvik
Sistemi' toplantısında yaptığı konuşmada, 1923-2003 yılları arasındaki
Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımının 14.5 milyar, 2003 ile
bugün arasındaki 9 yıl içinde gelen yatırım miktarının ise 120 milyar dolar.
120 milyar dolar olduğunu ifade etti. Avrupa ülkelerinin içinde bulunduğu kriz
ortamını da değerlendiren Çağlayan, “Türkiye, iki kıtayı bir birine bağlayan
bir ülke olarak Avrupa ekonomisinin adeta bir çıkış kapısı, bir temiz hava
sahası, bir oksijen sahasıdır. Türkiye ekonomisine bugünkü şekli ile baktığımız
zaman, 17 Euro bölgesi ülkesinin 6’sı sadece kriz döneminde hayatını
sürdürürken, diğer 11 ülkenin 2008 küresel kriz öncesine gelebilmesi için en az
10 yıla ihtiyacı var. Bugün Yunanistan’ın kriz öncesi durumuna gelebilmesi için
10 yıl var; eğer reformları yapabilirlerse, geçmişteki hovardalığı yapmayacak
tedbirleri alabilirlerse ancak 2021 yılında o duruma gelecek. Avrupa’da adeta
inatçı bir kriz devam ediyor. Avrupa ektiğini biçiyor. Avrupa’da yaş ortalaması
45’e gelmiş, hele bir Avrupa Birliği Komisyonu raporu var ki, gelecek 10 yılda
Avrupa’da 1 milyon 600 bin şirketin kapanacağını söylüyor. Bu şirketlerin
kapanma sebebi de ekonomik sebepler değil. En önemli sebep, nüfusunun
yaşlanması ve şu andaki iş sahiplerinin işini devredeceği ikinci neslin
olmaması” diye konuştu.

'Fren
ve yüksek faiz' politikaları zarar veriyor!

Faizlerin düşmesi gerektiğini de
söyleyen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Başbakan  Yardımcısı Ali Babacan'ın aksine, “Büyümeyi
frenleyici politikalar Türkiye’ye şu anda zarar veriyor. Ben yine faizlerin şu
anda mutlak surette düşmesi gerektiğini söylüyorum. Bunu söylerken, zaman zaman
beni eleştirenler oluyor. ‘Merkez Bankası'na (MB) talimat veriyor’ diye. Ben
Bakanlar Kurulunun üyesiyim. MB'nin bağımsızlığını da biliyorum ama MB, Türkiye
ekonomisinin büyümesinden bağımsız olma lüksüne sahip değildir. Türkiye
maalesef son 3 yılda, bilhassa geçtiğimiz son 2 yılda, faiz konusunda dünyanın
yaptığının tersini yapmıştır” diye konuştu.

Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli
Parkı'nda bulunan Şehitler Abidesi'ni ziyaret eden Çağlayan,  Çanakkale'nin, bir araya gelen İngilizlerin,
Fransızların, Avustralyalıların, Yeni Zelandalıların; hiç ayrılmayan Türk'ün,
Laz'ın, Kürt'ün, Çerkez'in, Arap'ın birliğine yenik düştüğü yer olduğunu
söyledi. Çağlayan, Çanakkale'nin, yeri geldiğinde Türkçenin, Kürtçenin,
Lazcanın, Çerkezcenin, Boşnakçanın, Arapçanın, vatancaya, imancaya döndüğü
kardeşliğin adı olduğunu ifade ederek, "Taşlarda, Türk, Kürt, Laz, Arap
yazmıyor. Mezar taşlarında 'Ruhuna El Fatiha' yazıyor. Bizim hepimizin
dedeleri, kendi toprakları için burada can verdiler. Çanakkale'de tek bir
millet olduğumuzu dünyaya ilan ettik."

Çanakkale'nin
derdi çok

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO)
Başkanı Bülend Engin, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Çanakkale'de
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlediği 'Yeni Yatırım Teşvik Sistemi'
toplantısında yaptığı konuşmada, planlanan Çanakakle Boğaz  Köprüsü'nün sadece ulaşım yapısı olmaması
gerektiğine işaret ederek, "Aynı zamanda bir gelişim projesi olmalıdır.
Bunu şimdiden devlet eliyle planlamalıyız" dedi. Tarım alanları üzerinde
turistik tesis yapılmasını eleştiren Engin, şunları söyledi: "Yoksa tarım
alanları turistik tesis yapıyorum diye imara açılıp birkaç kişiye rant yaratan
konut alanlarına ve beton tarlalarına dönüşür. Maalesef sahillerimizin büyük
kısmı yılda 2 - 3 ay kullanılan ikinci (yazlık) konutlarla doldu. Bu geri
dönüşümü olmayan bir israf ve gerçek bir çevre sorunudur. Köprü yapımı
planlanırken çevre sahil bandımızı ülkemiz ekonomisine ivme kazandıracak,
küresel rekabet gücümüzü geliştirecek, yüksek katma değer üretecek sanayi ve ticaret
yatırımları için değerlendirmeyi düşünmeliyiz."

Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya
Üzen ise sektörlerin desteklenmesi gerektiğine işaret ederek, kentte altyapının
güçlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Yatırımcılar olarak devletten arazi
beklemediklerini, sadece önlerinin açılmasını istediklerini ifade eden üzen,
şunları söyledi: "Çanakkale'de ulaşım imkânlarının zayıf olması nedeniyle
turizm teşvikleri işe yaramıyor. Öte yandan Türkiye; İtalya, İspanya,
Yunanistan gibi ülkelerin durumundan ders almalı. Bu ülkeler, Uzakdoğu'nun ucuz
işgücü ile ABD'nin yüksek teknolojisi karşısında rekabet edemedikleri için bu
noktaya geldiler. Teknoloji olmadan cari açığın kapanması zor. Çanakkale’de
teknoloji yatırımlarının desteklenmesini bekliyoruz."

OSB’de
sorun çok

ÇTSO Meclis Başkanı ve işadamı Niyazi
Önen de, Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi'nin (OSB) sorunları olduğuna işaret
ederek, bunları 'yer sıkıntısı, su ve doğalgaz sorunları' olarak sıraladı.
Önen, ayrıca bürokrasiden yakındı. Çanakkale Valisi Azim Tuna da, kentteki
havaalanlarında gümrük kapılarının açılması gerektiğini dile getirdi. TİM
Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu da Çanakkale’nin ihracatta su ürünleri,
meyve-sebze, maden ve metaller, seramik gibi birçok alanda öne çıktığını aktararak,
bu sektörlerde gelişimin daha da artacağını kaydetti.

Özellikle güneş, rüzgâr ve yenilenebilir
enerji alanında bölgenin stratejik bir konuda olduğunu belirten Çıkrıkçıoğlu,
“Çanakkale bu alanda önemli üs olacaktır. 2023 vizyonuyla yenilenebilir enerji
ve rüzgâr enerjisinde atılımın tam zamanı” diye konuştu.