logo
19 NİSAN 2024

AB'nin ikiyüzlü tavrı

29.08.2002 00:00:00
Hüseyin KİBARLI / ARKA PLAN

AB üyesi İspanya, ülkesindeki terör faaliyetlerine karışan örgütlerin siyasî kanadını kapatma kararını alabilecek bir anasayal düzenlemeye geçti. Avrupa Parlamentosu ise, bu kararın İspanya'nın içişlerini ilgilendirdiğini belirterek, İspanya'nın tercihidir yorumunu yapmakla yetindi.

Türkiye'nin yıllarca mücadele ettiği terör belası ile ilgili olarak, terörist başına "Bay" hitabıyla övgülerde bulunan ve bu haklı mücadelemizde bizi insan haklarını ihlal etmekle defaatle suçlayan AB'nin İspanya olayındaki tutumu, AB'nin Türkiye'ye yaklaşımının ve iki yanlı tutumunun bir göstergesidir.

Ülkemizden çok daha basit düzeyde bir terör tehlikesiyle karşı karşıya olan İspanya, demokratik sistemin vazgeçilmezi olan bir siyasî partiyi, demokrasinin geleceği açısından tehdit taşıdığı gerekçesiyle kapatabileceğine dair anayasal bir düzenlemeye gitmektedir. Bu durum AB'ce insan hakları ihlali olmamakta, 30 bin şehidimize mal olan haklı davamızda toprak bütünlüğümüzü korumak maksadıyla yaptığımız girişimler uluslararası hukuk açısından yasadışı görülmektedir.

Bu ve benzeri eşitlik ve tarafsızlık ilkesinden uzak tutumlar Avrupa ve AB için yeni değildir.

İzlenen bu politika Batı'nın yüzyıllardır Türkiye'ye bakışının ve üzerindeki hesaplarının bir neticesidir.

Türkiye aslında AB'ye alınmayacaktır.

AB'den sorumlu Başbakan Yardımcımızın Lüksemburg zirvesinden sonra ifade ettiği gibi, "Ne yaparsak yapalım, AB bizi üye yapmayacaktır. Çünkü biz Müslümanız".

Bu konuda birlik üyesi ülkelerin temsilcilerinin de açık itirafı mevcuttur.

Fransa eski Cumhurbaşkanı, şimdiki AB Konvansiyonunun Başkanı Giscard d'Estaing, Türkiye'nin aday üyeliğinin ne anlama geldiğini şöyle açıklıyordu:

"Türkiye'ye gerçek durum söylenmiyor.

Türkiye'nin adaylığını kabul edelim diyenlerin gerçek eğilimi, Türkiye'nin AB'ye asla üye olamayacağı yönündedir".

AB'nin bize bakışı budur. Başka birliklere yönelmesi engellenmek maksadıyla üye yapılacak intibaı verilse de, bu tutum sadece istenilen tavizlerin alınması maksadıyladır.

3 Ağustos tarihinde TBMM'nin yoğun bir çalışma temposuyla çıkardığı uyum yasa paketinde bütünlüğümüzü ciddi tehdit altına alan düzenlemelerin olmasına rağmen yeterli görülmemesi ve daha fazla tavizlerin talep edilmesi bunun göstergesidir.

Eğer AB'nin bizi üye yapma niyeti olsaydı, bu durum 40 yıllık sevdamızda çoktan gerçekleştirilirdi.

İnsan hakları, demokratik sistemin uygulanması ve serbest seçimlerin hayata geçirilmesinde birçok aday ülkeden daha iyi noktada olan Türkiye çoktan üye kabul edilmeliydi.

Siyasi kariyerini AB'ye üyeliğe bağlayan siyasi iradenin bu gerçeği artık idrak etmesi gerekmektedir.

16 Ekim'de Türkiye ile ilgili ilerleme raporunun yayınlanmasını bekleyen zihniyet artık bu rüyadan uyanmalıdır.

Gerçekler gün ışığı kadar açıktır.

AB'nin tek çözüm olmadığı hakikati fark edilmeli, liderlik yapacağımız farklı birliklere yönelecek projeler hayata geçirilmelidir.
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde son 20 saat içerisinde en büyüğü 5.6 büyüklükte 46 sarsıntı meydana geldi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu
Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu
Tokat'ın Sulusaray ilçesi dün gece saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklükteki depremin ardından 46 kez sallandı.

Tokat'ta 20 saat içerisinde meydana gelen en büyük deprem ise 18.11'de gerçekleşen 5.6 büyüklükteki deprem oldu.

Yaşanan 46 sarsıntının 5'i 4 büyüklüğün üzerinde gerçekleşti.

Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem sonrası vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor.
18.04.2024 22:39:00 / Güncelleme: 18.04.2024 22:43:07
İhlas Haber Ajansı
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve işyerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.



Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi

Deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.
18.04.2024 21:25:00
İhlas Haber Ajansı
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremden etkilenen Yozgat'ın 3 ilçesinde okullar 1 gün süreyle tatil edildi.

Yozgat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.